ABBAS b. EBÜ’L-FÜTÛH

عباس بن أبي الفتوح

Efdalüddîn Ebü’l-Fazl Abbâs b. Ebi’l-Fütûh b. Temîm b. Muizz b. Bâdîs es-Sınhâcî (ö. 549/1154)

Fâtımî veziri.

Mağrib’in iç kısmında oturan ve Berberî kabilelerinden biri olan Sanhâce kabilesine mensuptur. Muhtemelen 509 (1115) yılında doğdu. Dünyaya geldiği sırada hapiste bulunan babası Ebü’l-Fütûh, cezası bir müddet sonra sürgüne çevrilerek oğlu ve karısı Bullâra ile birlikte İskenderiye’ye gönderildi. Bullâra, Ebü’l-Fütûh’un ölümünden sonra, İskenderiye ve Buhayre Kumandanı Âdil b. Sellâr ile evlendi. Babası ölünceye kadar terzi çıraklığı yapan Abbas, İbn Sellâr tarafından ordu kumandanlığına getirildi. Bu sırada Halife Zâfir, İbn Mesâl’i (ابن مصال) vezir tayin edince, İbn Sellâr isyan ederek Kahire’ye yürüdü; bunun üzerine halife vezirliği kendisine vermek zorunda kaldı (10 Aralık 1150).

Bu karışıklıklar sırasında tarih sahnesine çıkan Abbas, Sudan’a kaçan İbn Mesâl’in takibine memur edildi. Yapılan savaşı kaybeden İbn Mesâl öldürüldü. Üvey babasının vezir olmasından dolayı halifenin sarayında kalma imkânı bulan Abbas ve bilhassa oğlu Nasr, halife ile iyi münasebetler kurdular. Abbas, 1153’te, Suriye’de Fâtımîler’in elindeki son şehir olan Askalân Kalesi kumandanlığına tayin edildi. Bu sırada şehir Kudüs Kralı III. Baudoine tarafından karadan ve denizden kuşatılmıştı. Abbas, Haçlılar’la başa çıkamayacağını anlayınca, Suriye’ye varmadan Bilbîs’ten Mısır’a döndü. Amacı üvey babasını bertaraf edip onun yerine vezir olmaktı. Bunun için oğlu Nasr’ı gizlice Kahire’ye gönderdi; o da halifenin iznini alarak İbn Sellâr’ı öldürdü (20 Ağustos 1153).

Bu gelişmeler üzerine Kahire’ye dönen Abbas, böylece Fâtımî veziri oldu. Bir müddet sonra baba oğul birbirlerinden şüphelenmeye başlayınca bu makamda fazla kalamadı. Ancak Üsâme b. Münkız’ın gayretiyle aradaki soğukluk giderildi ve bu defa halifenin öldürülmesi kararlaştırıldı. Bir davet sırasında Halife Zâfir, Nasr’ın evinde öldürüldü (16 Nisan 1154). Bu cinayetten halifenin yakın akrabalarını sorumlu tutan Abbas, haksız yere birçok kişiyi öldürttü. Öldürülen halifenin küçük yaştaki oğlunu “el-Fâiz-Binasrillâh” unvanı ile tahta çıkardı. Bütün bu cinayetler sarayı ve halkı harekete geçirdi. Saray erkânı ve bazı kumandanlar Abbas’a cephe aldılar. Dimyat Valisi Evhad b. Temîm, öldürülen halifenin intikamını almak üzere Kahire’ye yürüdü. Saray erkânı da Münyetü Benî Hasîb’de bulunan Talâyi‘ b. Rüzzîk’e mektup yazarak acele yardım istedi. Kûs Valisi Nâsıruddevle Yâkut’un da desteğini sağlayan Talâyi‘, süratle Kahire’ye doğru harekete geçti. Ordunun ve kumandanların büyük bir kısmının kendi tarafına geçmesi üzerine Kahire’ye girdi ve halife tarafından vezir tayin edildi (3 Haziran 1154).

Abbas, oğlu Nasr ve Üsâme b. Münkız, kendilerine sadık kalan kuvvetlerle birlikte Eyle yoluyla Suriye’ye kaçtılar. Bunun üzerine Haçlılar’a haber


gönderilerek Abbas ile Nasr’ın yakalanıp teslim edilmesi halinde kendilerine para verileceği vaad edildi. Haçlılar, kendi topraklarından geçmekte olan Abbas ve yanındakilere baskın yapıp Abbas’ı ölü, Nasr’ı da sağ olarak ele geçirdiler (23 Rebîülevvel 549/7 Haziran 1154).

BİBLİYOGRAFYA:

Üsâme b. Münkız, el-İǾtibâr (nşr. H. Derenburg), Paris 1886, s. 5-6, 13-22, 69; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil (nşr. C. J. Tornberg), Leiden 1851-76 → Beyrut 1385-86/1965-66, XI, 142, 184, 188, 193, 255; Ebû Şâme, Kitâbü’r-Ravzāteyn, Kahire 1287-88, I, 97 vd.; İbn Haldûn, el-Ǿİber, Bulak 1284, IV, 74 vd.; Makrîzî, el-Hıtat, Bulak 1270 → Beyrut, ts. (Dâru Sâdır), II, 30; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, Kahire 1956 → Kahire 1383/1963, V, 308-317; F. Wüstenfeld, Geschichte der Fatimiden-Chalifen, Göttingen 1881, s. 314 vd.; Lane-Poole, History of Egypt, London 1900, s. 174; C. H. Becker, “Abbas”, İA, I, 13-14; a.mlf.-S. M. Stern, “ǾAbbâs b. Abı’l-Futuh”, EI² (İng.), I, 9.

Hakkı Dursun Yıldız