ABDÜLKADİR el-KEVKEBÂNÎ

عبد القادر الكوكباني

es-Seyyid Abdülkadir b. Ahmed b. Abdilkadir b. Nâsır el-Hasenî el-Kevkebânî (ö. 1207/1792)

Yemenli Zeydî âlimi.

Soyu Hz. Hasan’a ulaşan Yemen Zeydî imamlarından Mehdî-Lidînillâh Ahmed b. Yahyâ’nın (ö. 850/1446) neslinden gelen Abdülkadir, Zilkade 1135’te (Ağustos 1723) Yemen’in Kevkebân şehrinde doğdu. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra San‘a’ya gitti. Orada Muhammed b. İsmâil el-Emîr es-San‘ânî, Hâşim b. Yahyâ gibi âlimlerin derslerine devam etti. Ayrıca Yemen’in hemen hemen bütün şehirlerini dolaşarak buralarda görüştüğü âlimlerin ders ve sohbetlerinde bulundu. Daha sonra Mekke’ye ve Medine’ye gitti. İki yıl kaldığı Haremeyn’de çok sayıda âlimle tanışarak onlardan faydalandı. Bir müddet sonra Kevkebân’a dönerek kendisini öğretim faaliyetlerine verdi. Birçok talebe yetiştiren Kevkebânî, hocası Emîr es-San‘ânî’nin vefatından sonra Yemen bölgesinde onun yerini dolduran en büyük âlim olarak meşhur oldu.

Kevkebânî, Kevkebân emîri ile arasının açılması üzerine San‘a’ya taşındı. Orada Kasım b. Yahyâ el-Havlânî, Ali b. Abdullah el-Celâl, hocası Emîr es-San‘ânî’nin oğlu Abdullah ve daha birçokları kendisinden ilim tahsil ettiler. Ayrıca seçkin talebelerinden biri olan Muhammed b. Ali eş-Şevkânî de hadis, fıkıh, kelâm ve lugat ilimlerinin temel eserlerini ondan okudu. Hatta Kevkebânî, ona bütün rivayetlerini nakletmek üzere umumi icâzet vermiş ve onu Neylü’l-evtâr’ı yazmaya teşvik etmiştir. Kendisine ilk formaları gösterince ayrıntılara fazla yer vermemesini tavsiye


etmiş, o da eserini hocasının bu tavsiyesi doğrultusunda kaleme almıştır.

Rebîülevvel 1207’de (Ekim 1792) San‘a’da vefat eden Kevkebânî, İslâmî ilimler alanında büyük bir otorite olduğu kadar, edebiyat ve tıp alanında da geniş bilgiye sahipti. Son derece zeki ve tartışmalarında diyalektiği çok iyi kullanan bir kimse idi. Muhtelif dallarda birçok âlim kendisinden faydalanmış, daha çok öğretimle meşgul olduğu için fazla eser verememiştir. Kaynaklarda adları geçen başlıca eserleri şunlardır: Şerhu Nüzheti’t-tarf fi’l-cârri ve’l-mecrûri ve’z-zarf; Felekü’l-Kamûs; Hâşiye alâ Davi’n-nehâr; Risâle fî bazi’l-akakıri’t-tıbbiyye; Hâşiyetü’l-Kastallânî; Hâşiyetü’l-Mutavvel.

BİBLİYOGRAFYA:

Şevkânî, el-Bedrü’t-tâli, Kahire 1348 - Beyrut, ts. (Dârü’l-Ma‘rife), I, 360-368; Sıddık Hasan Han, Ebcedü’l-ulûm, Beyrut, ts. (Dârü’l-Kütübi’l-ilmiyye), III, 183; Hediyyetü’l-ârifîn, I, 599; Ziriklî, el-A’lâm, Kahire 1373-78/1954-59, IV, 162; Kehhâle, MuǾcemü’l-müellifîn, Dımaşk 1376-80/1957-61 - Beyrut, ts. (Dâru İhyâi’t-türâsi’l-Arabî), V, 282; Hayreddin Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, İstanbul 1975, s. 179.

Vecdi Akyüz