ABDULLAH b. NÂFİ‘

عبد الله بن نافع

Ebû Muhammed Abdullah b. Nâfi‘ es-Sâiğ el-Mahzûmî (ö. 206/822)

İmam Mâlik’in talebesi.

Zehebî’nin belirttiğine göre 120-130 (738-748) yılları arasında doğdu. Kırk yıl kadar İmam Mâlik’in ilim meclisine düzenli bir şekilde devam etti. Hocasının görüşlerinin tesbiti ve sonraki nesillere aktarılmasında büyük hizmeti oldu. Mâlik’in vefatından sonra Medine’de fetva mercii olan Abdullah b. Nâfi‘, hocasının görüşleri istikametinde fetva verdi. Mâlik’den ayrı olarak Leys, Üsâme b. Zeyd el-Leysî, İbn Ebû Zi’b, Süleyman b. Yezîd el-Kâ‘bî, Dâvûd b. Kays el-Ferrâ, İbn Ebü’z-Zinâd gibi değerli kişilerden hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de Kuteybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Seleme b. Şebîb, Zübeyr b. Bekkâr, İbrâhim b. Münzir, Yahyâ b. Yahyâ el-Minkarî ve daha başkaları rivayette bulunmuştur. 206 (822) yılı Ramazan ayında Medine’de vefat eden İbn Nâfi‘in vefat tarihi bazı kaynaklarda 186 (802) olarak geçiyorsa da Zehebî bunun yanlış olduğunu belirtir.

Kaynaklar, Abdullah b. Nâfi‘in fıkıhta, bilhassa İmam Mâlik’in görüş ve delillerine vukufta otorite ve güvenilir bir râvi olduğunda hemen hemen müttefiktirler. Ahmed b. Hanbel ve Ebû Dâvûd da Mâlik’in görüş ve hadislerini en iyi bilenin İbn Nâfi‘ olduğunu belirtmişlerdir. Nitekim Sahnûn’un Müdevvene adlı eserinde, Mâlik’in görüşlerini tesbit ederken sık sık İbn Nâfi‘e müracaat ettiği görülür. Ancak onun İbn Nâfi‘den rivayetleri doğrudan olmayıp Eşheb vasıtasıyladır. Fıkıhtaki üstün mevkiine rağmen Buhârî, Ahmed b. Hanbel ve Ebû Hâtim gibi hadis otoriteleri, Abdullah b. Nâfi‘in ezber yoluyla rivayet ettiği hadisler konusunda ihtiyatlı davranmakta ve yazıyla olan rivayetlerinin daha sahih olduğunu belirtmektedirler. Sahîh-i Buhârî dışında Kütüb-i Sitte’de rivayetleri yer alan Abdullah b. Nâfi‘, el-Muvattafa bir şerh yazmış ve bu şerhi kendisinden Yahyâ b. Yahyâ el-Minkarî rivayet etmiştir. Birçok fakih, babası kuyumcu (sâiğ) olan Abdullah b. Nâfi‘ es-Sâiğ ile Zübeyr b. Avvâm’ın soyundan olan Abdullah b. Nâfi‘ ez-Zübeyrî’nin (ö. 216/831) aynı kimse olduğunu sanarak bunların rivayetlerini birbirine karıştırmıştır. Bu hatanın tabii sonucu olarak bu iki kişiden gelen rivayetlerin birbirine zıt olduğu durumlarda, “İbn Nâfi‘in o konuda İmam Mâlik’ten iki ayrı görüş naklettiği” şeklinde te’villere gidildiği, kaynaklarda dikkati çekmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, et-Tabakatü’l-kübrâ (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1388/1968, V, 438; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr (nşr. Abdurrahman b. Yahyâ el-Yemânî v.dğr.), Haydarâbâd 1360-80/1941-60, V, 213; İbn Ebû Hâtim, el-Cerh ve’t-ta‘dîl, Haydarâbâd 1371-73/1952-53 → Beyrut, ts. (Dârü’l-Kütübi’l-ilmiyye), V, 183-184; Kadî İyâz, Tertîbü’l-medârik (nşr. Ahmed Bükeyr Mahmûd), Beyrut 1387/1967, I, 47-48, 356-358; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâ’, X, 371-374; a.mlf., Mîzânü’l-i‘tidâl (nşr. Ali Muhammed el-Bicâvî), Kahire 1382/1963, II, 513-514; İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müzheb (nşr. Muhammed el-Ahmedî), Kahire, ts. (Dârü’t-Türâs), I, 409-410; İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, VI, 51-52.

Ali Bardakoğlu