ACEM

Türk mûsikisinde bir perde ve birleşik makamın adı.

Acem perdesi. Türk mûsikisinde bir nota. Portenin, sol anahtarına göre üstten birinci çizgisi üzerine yazılan fa notasının adıdır. Bir oktav (sekizli aralığı) tizindeki fa notasına tiz acem perdesi, bir oktav pestindeki fa notasına da acem-aşiran perdesi denir.

Acem makamı. Türk musikisinde bir birleşik makam. Terkip edeni bilinmemekle birlikte dört asırdan beri kullanıldığı tahmin edilmektedir. Acem, kelime


olarak “Arap olmayan, İranlı, yabancı” gibi mânalara gelmekte ise de bu makamın adını, esas perdesi olan acem perdesinden almış olması muhtemeldir.

Dizisi, acem perdesi üzerindeki çârgâh beşlisinin bayâti makamı seyriyle karar vermesinden meydana gelir. Donanımına bayâti makamının ârızası olan segâh perdesi konur. Giriş kalıbının gerektirdiği sünbüle perdesi ise geçtiği yerlerde kullanılır. Makamın güçlüleri acem ve nevâ perdeleridir. Durağı ise dügâh perdesidir. Bütün birleşik makamlar gibi seyri inicidir.

Acem makamına örnek olarak, Sultan Veled’in “Acem Devri” adlı peşrevi, Abdülkadir-i Merâgı’nin (?) “Bütî dârem ki gerd-i gül zi-sünbül sâyebân dâred” mısraı ile başlayan muhammes usulündeki kârı, Itrî’nin “Bir şeh ki tâcdârân olmakta hâk-i râhı” mısraı ile başlayan fahte usulündeki bestesi gösterilebilir.

BİBLİYOGRAFYA:

S. Ezgi, Türk Musikisi, I, 155; IV, 239; H. Sadettin Arel, Türk Musikisi Nazariyatı Dersleri, İstanbul 1968, s. 4, 93; Kantemiroğlu, İlmü’l-mûsikî, I, 75-76; M. Ekrem Karadeniz, Türk Mûsikîsinin Nazariye ve Esasları, Ankara 1983, s. 9, 97, 348; Vural Sözer, Müzik ve Müzisyenler Ansiklopedisi, İstanbul 1964, s. 3.

Cinuçen Tanrıkorur