AHKÂMÜ’l-KUR’ÂN

أحكام القرآن

İbâdat, muâmelât ve ukubatla ilgili âyetlerin tefsirini konu alan ilim dalı ve bu dalda yazılan eserlerin ortak adı.

Ahkâm âyetlerinin sayısı ve tasnifi konusunda âlimler farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Zerkeşî’nin belirttiğine göre Gazzâlî ile Fahreddin er-Râzî Kur’an’daki ahkâm âyetlerinin sayısını 500 olarak tesbit etmişlerdir. Bu sayıyı 800’ün üzerine çıkaranlar olduğu gibi 200’e kadar indirenler de vardır. Herhalde bu 200 âyet, içinde ahkâm bulunduğu açıkça ifade edilen âyetler olmalıdır. Çünkü kıssa, emsâl* vb. hususları ihtiva eden âyetlerden de dolaylı olarak hüküm çıkarmak mümkündür. Bu yönüyle ele alındığında ahkâm âyetleri ikiye ayrılır: 1. İçinde ahkâm bulunduğu tasrih edilmiş olan âyetler (el-Bakara, en-Nisâ, el-Mâide ve el-En‘âm sûrelerinde bu çeşit âyetler çoktur). 2. Doğrudan doğruya bir hüküm ifade etmeyen ve ancak istinbât* yoluyla hüküm çıkarılabilen âyetler. Bunlar da kendi aralarında, başka bir âyete müracaat etmeye gerek kalmadan hüküm çıkarılabilenler ve ancak başka bir veya birkaç nas yardımıyla hüküm çıkarılabilenler olmak üzere ikiye ayrılır. Ahkâm âyetleri ayrıca, ihtiva ettikleri hükümler bakımından ibâdat, muâmelât ve ukubat gruplarına ayrılabilirler. Bu grupların her birinde yer alan âyetlerin sayısı kesin olmamakla birlikte, son zamanlarda benimsenen bir tasnife göre, bunların 140’ı ibadetlere, yetmişi aile hukukuna, yetmişi medenî hukuka, otuzu ceza hukukuna, on üç veya yirmisi usûl-i muhâkemâta, yirmi ikisi harp ve sulh hukukuna, onu da malî ve iktisadî konulara dairdir.

Tefsir ilminin tedvîn*inden itibaren günümüze kadar telif edilmiş olan eserlerde ahkâm âyetlerinin tefsirine de yer verilmiş, bu âyetlerin ihtiva ettiği hükümlere ve fakihlerin bunlardan çıkardığı farklı neticelere işaret edilmiştir. Bunun yanı sıra, hicrî III. asırdan itibaren özel ihtisas alanlarına yönelik tefsirlerin kaleme alınmaya başlanmasından sonra, İslâm hukukçuları da özellikle kendi ihtisas alanlarını ilgilendiren ahkâm âyetlerinin tefsiri ile meşgul olmuş ve bu sahada müstakil eserler meydana getirmişlerdir.


Ahkâmü’l-Kur’ân’a dair ilk eserin İmam Şâfiî tarafından hazırlandığı kabul edilir. Onun ahkâm âyetlerinin tefsirine dair görüşlerini daha sonra Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakı müstakil bir eserde toplamış ve bu eser Zâhid Kevserî’nin mukaddimesiyle birlikte Kahire’de neşredilmiştir (1371/1952, I-II; Brockelmann bu eserin Beyhakı’ye ait olduğunu zannetmiştir, bk. Brockelmann, GAL Suppl., I, 619). Daha sonra Hanefî, Şâfiî, Mâlikî, Hanbelî mezhebine bağlı fakihlerle Zeydiyye, İmâmiyye ve Zâhiriyye âlimleri ahkâmü’l-Kur’ân’a dair çeşitli eserler kaleme almışlar ve bu eserlerde ahkâm âyetlerini kendi mezheplerini destekler mahiyette tefsir veya te’vil etmişlerdir.

Ahkâmü’l-Kur’ân sahasında yazılmış başlıca eserler arasında, Hanefîler’den Ebü’l-Hasan Ali b. Mûsâ el-Kummî’nin (ö. 305/917) Ahkâmü’l-Kur’ân ve Kitâbü Nakzı (bazı) mâ hâlefe fîhi’ş-Şâfiî el-Irâkıyyîn fî ahkâmi’l-Kur’ân adlı eserleri, Tahâvî’nin Ahkâmü’l-Kur’ân’ı, Cessâs’ın Ahkâmü’l-Kur’ân’ı (İstanbul 1338, I-II; Kahire 1347) ve Cîven’in et-Tefsîrâtü’l-Ahmediyye fî beyâni’l-âyâti’ş-şeriyye maa tarîfâti’l-mesâili’l-fıkhiyye’si (Hindistan 1300; Bombay 1327; Mısır 1346); Şâfiîler’den Ebû Sevr İbrâhim b. Hâlid el-Kelbî’nin (ö. 240/854-55) Ahkâmü’l-Kur’ân’ı ile Kiyâ el-Herrâsî’nin (ö. 504/1110) Ahkâmü’l-Kur’ân’ı (Kahire 1974, I-II); Mâlikîler’den İsmâil b. İshak el-Ezdî (ö. 282/895) ile Ebû Muhammed Kasım b. Asbağ el-Kurtubî’nin (ö. 340/951) Ahkâmü’l-Kur’ân’ları, İbn Ebû Zemenîn diye meşhur olan Muhammed b. Abdullah el-Mürrî’nin (ö. 399/1008) Müntehabü’l-ahkâm’ı (Cezayir 1308) ve Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’nin (ö. 543/1148) Ahkâmü’l-Kur’ân’ı (Kahire 1332/1913, I-II) ile Abdülmün‘im b. Muhammed b. Feres el-Gırnatî’nin (ö. 597/1200-1201) aynı adlı eseri sayılabilir. Mâlikî âlimlerinden Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Kurtubî’nin (ö. 671/1272) tefsiri, el-Câmi li-ahkâmi’l-Kur’ân (Kahire 1935) adını taşımakla birlikte sadece ahkâm âyetlerinin tefsirinden ibaret olmayıp daha çok ahkâma ağırlık veren umumi bir tefsirdir. Hanbelîler’den Ebû Ya‘lâ el-Ferrâ’nın da (ö. 458/1065-66) bir Ahkâmü’l-Kur’ân’ı vardır.

Zeydiyye’den Hüseyin b. Ahmed en-Necerî’nin (VIII. asır) Şerhu’l-hamsimie âye adlı eseri kaynaklarda zikredilmişse de günümüze kadar ulaşmamıştır. Yine Zeydiyye’den Necmeddin Yûsuf b. Ahmed el-Yemânî’nin (ö. 832/1428) es-Semerâtü’l-yânia ve’l-ahkâmü’l-vâzıha el-katıa’sı, Muhammed b. Hüseyin b. Kasım el-Yemenî’nin Müntehe’l-merâm şerhu âyâti’l-ahkâm’ı; İmâmiyye’den Mikdâd b. Abdullah b. Muhammed el-Hillî’nin (ö. 826/1423) Kenzü’l-irfân fî fıkhi’l-Kur’ân’ı (Tahran 1313); Zâhirîler’den Ebü’l-Hasan Abdullah b. Ahmed İbnü’l-Mugallis’in (ö. 325/936) Ahkâmü’l-Kur’ân’ı da bu sahada yazılan eserlerin diğer örnekleridir.

Son zamanlarda ahkâmü’l-Kur’ân’a dair yazılan eserler arasında, Muhammed Sıddîk Han’ın Neylü’l-merâm min tefsîri âyâti’l-ahkâm’ı (Leknev 1292), Konyalı Mehmed Vehbi Efendi’nin Ahkâm-ı Kur’âniyye (İstanbul 1343) adlı eseri, Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin Ravâiu’l-beyân fî tefsîri âyâti’l-ahkâm mine’l-Kur’ân’ı (Dımaşk 1391; Mazhar Taşkesenlioğlu tarafından tercüme edilerek 1984’te İstanbul’da yayımlanmıştır) ve Celâl Yıldırım’ın Kur’ân Ahkâmı ve Mezheb İmamlarının Görüş Farkları (İstanbul 1971-1972) adlı eserleri sayılabilir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, Kahire 1348, s. 57, 282, 292, 306; Kiyâ el-Herrâsî, Ahkâmü’l-Kur’ân (nşr. Mûsâ Muhammed Ali#İzzet Ali Îd Atıyye), Kahire 1974-75, I, 20-21; Zerkeşî, el-Burhân (nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl), Kahire 1376-77/1957-58 → Beyrut, ts. (Dârü’l-Ma‘rife), II, 3-5; Taşköprizâde, Miftâhu’s-saâde, Kahire, ts., II, 537; Keşfü’z-zunûn, I, 20; Îzâhu’l-meknûn, I, 36; Serkîs, Mu‘cem, II, 1164, 1772; Brockelmann, GAL Suppl., I, 619, 734; M. Zâhid Kevserî, Ahkâmü’l-Kur’ân [Şâfiî, nşr. Abdülganî Abdühâlik], Kahire 1371/1951 → Beyrut 1400/1980, Mukaddime, I, 12-15; Abdülvehhâb Hallâf, İlmü usûli’l-fıkh, Kuveyt 1388/1968, s. 32-35, 42-43; Hüseyin ez-Zehebî, et-Tefsîr ve’l-müfessirûn, Kahire 1396/1976, II, 432-473; Ali Şevâh İshak, Mu‘cemü musannefâti’l-Kur’âni’l-Kerîm, Riyad 1403-1404/1983-84, I, 91-121.

Bedreddin Çetiner