AHMED MÛSÂ

XIV. yüzyılda yaşayan tasvir sanatçısı.

İlhanlı Hükümdarı Ebû Saîd Hüdâbende (1316-1336) devrinde ve onu takip eden yıllarda, muhtemelen 1360’a kadar eser vermiştir. İslâm dünyasında çok tanınan bu sanatçı hakkında en önemli kaynak, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki, mukaddimesi Dost Muhammed tarafından kaleme alınan Behrâm Mirza Albümü’dür (Hazine, nr. 2154). Yapılan incelemede, bugüne kadar 951 (1544) yılına tarihlenen mukaddimenin, tarih mısraına ait elif harfinin altın yaldız cetvel altında kalmasından dolayı yanlışlıkla bir yıl eskiye tarihlendiği anlaşılmış ve tarihin 952 (1545) olarak düzeltilmesi gerektiği tesbit edilmiştir. Bu mukaddimede sanatkâr hakkında oldukça ayrıntılı bilgi verilmekte ve sanatını babasından öğrendiği, Emîr Devlet Yar ile ünlü bir tasvir sanatçısı olan Üstad Şemseddin’e de hocalık ettiği belirtilmektedir. Yine bu kaynaktan, Ebû SaǾîdnâme, Cengiznâme, Kelîle ve Dimne ve Mevlânâ Abdullah tarafından istinsah edilmiş MiǾrâcnâme adlı eserleri resimlediği öğrenilmektedir. Dost Muhammed ayrıca, Ahmed Mûsâ’nın “resmin yüzünden peçeyi kaldırdığını” ve o devirde geçerli olan resim tarzını onun ortaya koyduğunu yazmaktadır ki bu sözler, Ahmed Mûsâ’nın, devrin tasvir sanatına gerçekçi bir resim tarzı ve yeni bir üslûp getirmiş olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Behrâm Mirza Albümü’nde bulunan ve MiǾrâcnâme’ye ait olduğu anlaşılan dokuz minyatürden çoğunun üzerinde, albümün hazırlanışı sırasında ta‘lik hatla yazılmış, bu resimlerin Ahmed Mûsâ tarafından yapıldıklarını belirten yazılar vardır. Bu dokuz minyatürde sanatçının muhayyilesine göre tasvir etmeye çalıştığı sahneler şunlardır: Hz. Muhammed’in kendinden önceki peygamberlerle Mescid-i Aksâ’da görüşmesi (vr. 62ª), Cebrâil’in omuzlarında gökyüzünü dolaşması (vr. 42ª), dağlar ve nurlar arasından geçişleri (vr. 42b), Cebrâil’in omuzlarında denizi geçişi (vr. 121ª), cennet bekçisi Rıdvân’ın onları karşılayışı (vr. 61ª), yedinci kat gökte Beytülma‘mûr*u ziyaret ederek Kevser ırmağını görmeleri (vr. 61ª ve 121ª), Hz. Muhammmed’in horoz şeklinde tahayyül edilen bir melekle tanışması (vr. 61b), Cebrâil’in Hz. Muhammed’i büyük bir melekle tanıştırması (vr. 31b) ve Hz. Muhammed’in, mi‘rac yolculuğuna inanmayanlara Kudüs’ün özelliklerini anlattığı sırada Cebrâil’in ona şehrin suretini göstermesi (vr. 107ª). Resimlerin ebadından MiǾrâcnâme’nin hacimli bir eser olduğu anlaşılmaktadır. Farklı iki sanat dünyasının sentezini yansıtan MiǾrâcnâme minyatürlerinde, Uzakdoğu ve Orta Asya etkilerinin yanı sıra, İlhanlılar döneminde tüccar ve misyonerler vasıtasıyla İran’a gelen Batı sanatının etkilerini de görmek mümkündür. Ahmed Mûsâ’nın


resimlediği diğer eserler bilinmemekle birlikte, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’ndeki Şah Tahmasb Albümü’nde yer alan dağılmış bir Kelîle ve Dimne nüshasına ait minyatürlerin, üslûp özelliği bakımından Ahmed Mûsâ’ya veya bir öğrencisine ait olmaları ihtimal dahilindedir.

BİBLİYOGRAFYA:

I. Binyon - v.dğr., “Dust Muhammed’s Account of Past and Present Painters”, Persian Miniature Painting, London 1933, App. I, s. 184; Dust Muhammed, A Treatise on Calligraphists and Miniaturists (Hâlât-ı Hünerverân, nşr. M. Abdullah Chaghtai), Lahore 1936, s. 22-23; Mazhar Şevket İpşiroğlu, İslâmda Resim Yasağı ve Sonuçları, İstanbul 1973, s. 51, 57; Filiz Çağman - Zeren Tanındı, Topkapı Sarayı Müzesi İslâm Minyatürleri, İstanbul 1979, s. 13; E. Schroeder, “Ahmed Musa and Shams al-Dın: A Review of Fourteenth Century Painting”, AI, VI/2 (1939), s. 113-142; R. Ettinghausen, “Persian Ascension Miniatures of the Fourteenth Century”, Accademia Nazionale de Lincei XII. Convegno, Oriente e Occidente nel Medioevo, Rome 1957, s. 360-383; a. mlf., “On Some Mongol Miniatures”, KO, III (1959), s. 44-65; I. Schoukine, “Les Peintures du Shahnameh Demotte”, Arts Asiatiques, sy. 5, Paris 1958, s. 83-96; P. P. Soucek, “Ahmad Musa”, EIr., I, 652-653.

Filiz Çağman