AKKÂM

عكّام

Surre alayında görevli kişilere verilen unvan.

Akkâm sözlükte, “ücret karşılığı deve ile eşya taşıyan kişi, deve sürücüsü” anlamına gelir. Genellikle Arap olan akkâmlar, Osmanlı padişahlarının her yıl şâban ayının ortalarında Mekke ve Medine’ye gönderdikleri hediyeleri götürmekle mükellef idiler. Reislerine akkâmbaşı denirdi. Surre* alayına katılan akkâmlar sırtlarına kısa kollu, açık yakalı uzun beyaz gömlek, başlarına külâh giyerler, bellerine ipekli kumaştan kuşak bağlarlardı. Surre alayının önünde davullar ve dünbelekler çalarak Arapça şiirler okurlar, hoplaya zıplaya alayı şenlendirirlerdi. Surre-i hümâyunun nakli hizmetinde kullanılan akkâmlar alay ile birlikte İstanbul’dan Şam’a kadar giderlerdi. Son derece becerikli olan çadırcı akkâmları, yollarda konaklanacak yere birkaç saat kala hızlıca önden ilerleyerek kafile gelmeden süratli bir şekilde çadırları kurar ve her türlü istirahat hazırlıklarını yaparlardı.

Ayrıca, Osmanlı ordusunun vezir ve yüksek rütbeli kumandanlarına ait çadırları kurup kaldırmakla görevli çadır mehterlerine de akkâm denirdi.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, Cevdet-Evkaf, nr. 10115, nr. 17271, nr. 18692, nr. 17008; Ahmed Vefik Paşa, Lehçe-i Osmânî, İstanbul 1306, II, 1326; Süleyman Şefik, Hicaz Seyahatnâmesi, İÜ Ktp., TY, nr. 4199, vr. 84-85; Pakalın, I, 40-41; II, 384-385; Musâhibzâde Celâl, Eski İstanbul Yaşayışı, İstanbul 1946, s. 104; E. Ekrem Talu, “Surre Alayı”, Resimli Tarih Mecmuası, III/29, İstanbul 1952, s. 1482.

Münir Atalar