AKKİRMÂNÎ

(ö. 1174/1760)

Osmanlı âlimi.

Kefevî Hacı Hamîd Mustafa’nın oğludur. Asıl adı Mehmed olup hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. 1753’te İzmir, 1758’de Mısır kadısı oldu. Sarây-ı Hümâyun hocalığında bulundu. 1759 yılında Mekke kadılığına tayin edildi ve 1174 yılı Muharrem (Ağustos 1760) ayında orada vefat etti. Özellikle aklî ilimlerde derin bilgi sahibi olan Akkirmânî’nin kelâm, felsefe, hadis, fıkıh, tefsir ve dil konularında bazıları basılmış birçok eseri vardır.

Eserleri. 1. İklîlü’t-terâcim. Ebherî’nin Hidâyetü’l-hikme adlı felsefî eserine Kadı Mîr Hüseyin’in Şerhu’l-Hidâyeti’l-esîriyye adıyla yaptığı şerhin bazı ilâvelerle Türkçe’ye tercümesidir (İstanbul 1266, 1316, 1319). 2. Şerhu’l-Hüseyniyye. Münazara âdâbıyla ilgili bir eserdir (İstanbul 1281, 1316). 3. Risâle-i Akaid (İstanbul 1240). 4. Yine akaide dair Hâşiye alâ Hâşiyeti İsâmiddîn (İstanbul 1274, 184 s.). 5. Şerhu’l-Hadîsi’l-erbaîn. Birgivî’nin eserine yaptığı şerhtir (İstanbul 1289, 1320, 1323). 6. Ef‘âlü’l-ibâd ve’l-irâdetü’l-cüz’iyye. Eserin, farklı isimlerle çeşitli baskıları yapılmıştır (İstanbul 1264, 1283, 1289). 7. Hâşiye alâ Hâşiyeti’l-Lârî (İstanbul 1265). 8. Burhânü’l-müttakın Terceme-i Hadîs-i Erbaîn (I-II, İstanbul 1298). 9. Risâle-i Besmele (İstanbul 1298). 10. Risâle-i Teavvüz (İstanbul 1298). 11. Şerhu’l-Emsile (İstanbul 1252). 12. Şerhu’l-Binâ (İstanbul 1257). Süleymaniye Kütüphanesi’nde yazmaları bulunan diğer başlıca eserleri de şunlardır: İkdü’l-kalâid alâ Şerhi’l-Akāǿid; Şemâil-i Şerîf; Hâşiyetü’l-Beyzâvî; Hâşiyetü’l-Buhârî; Fetâvâ-yı Akkirmânî; Muhtasaru Mugni’l-lebîb; Şerhu Atvâkı’z-zeheb; Risâle fî beyâni’l-firakı’d-dâlle. Ayrıca Seyyid Şerif’in Şerhu Muhtasari’l-Müntehâ’ya hâşiyesi ile Teftâzânî’nin Şerhu’l-Akâid’ine Hayâlî’nin yaptığı hâşiye üzerine hâşiyeleri vardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Sicill-i Osmânî, IV, 245; Osmanlı Müellifleri, I, 214; Îzâhu’l-meknûn, I, 354; II, 109-110; Hediyyetü’l-ârifîn, II, 332; Brockelmann, GAL Suppl., I, 512; II, 18, 654, 660; Özege, Katalog, II, 674, 787; IV, 1469; TÜYATOK, I, 64; Kehhâle, MuǾcemü’l-müelifîn, XII, 27-28.

Sâkıb Yıldız