ALEMDAR

علمدار

Bayrak veya sancak taşıyanlar için kullanılmış olan bir terim.

“Bayrak, sancak, livâ” mânalarına gelen Arapça alem kelimesiyle “tutan” anlamındaki Farsça dârdan meydana gelmiş birleşik bir kelimedir. Tarih terimi olarak hükümdara ait saltanat sancaklarını taşıyanlar için kullanılmıştır. Selçuklular ve İlhanlılar’da devlete ait bayrak ve sancakları taşımak ve muhafaza


etmekle görevli topluluğun reisine emîr-i alem, yanındakilere de alemdar denirdi. Aynı sınıf Osmanlılar’da da vardı. Mîr-i alem veya mîralem de denilen emîr-i aleme bağlı olan alemdarlar “elviye-i sultâniyye”yi (saltanat sancakları) taşımakla görevliydiler. Ancak saltanat sancaklarının en büyüğü olan ak alemi bizzat mîr-i alem taşırdı. Kapıkulu ocaklarının bayraklarını taşıyanlara da alemdar denildiğinden, ikisini birbirinden ayırmak için, saltanat sancaklarını taşıyanlara alemdarân-ı hâssa adı verilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Eyyûbî Efendi Kanunnâmesi, İÜ Ktp., TY, nr. 734, vr. 14ª; C. de Marsigli, Osmanlı İmparatorluğu’nun Zuhur ve Terakkisinden İnhitatı Zamanına Kadar Askerî Vaziyeti, İstanbul 1934, s. 81; Pakalın, I, 49; Uzunçarşılı, Medhal, s. 35, 188; a.mlf., Saray Teşkilâtı, s. 449; a.mlf., Kapukulu Ocakları, I, 163, 168, 236; Midhat Sertoğlu, Resimli Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, İstanbul 1958, s. 12.

Abdülkadir Özcan