ALİ el-A‘LÂ

علي الأعلى

Şeyh Ebü’l-Hasen Alî el-A‘lâ el-İsfahânî (ö. 822/1419)

Hurûfîliğin kurucusu Fazlullah-ı Hurûfî’nin başhalifesi.

Halîfetullah Ali el-A‘lâ ismiyle şöhret bulan Ebü’l-Hasan-ı İsfahânî’nin, kendisini yüceltmek için, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen (bk. el-Bakara 2/255; el-Hac 22/62; Lokmân 31/30; Sebe’ 34/23) el-aliyyü’l-azîm (العلي العظيم) ve el-aliyyü’l-kebîr (العلي الكبير) ibarelerinden faydalanarak Ali adına, “en yüce” anlamına gelen el-a‘lâ (الأعلى) sıfatını eklediği anlaşılmaktadır. Emîr Seyyid Ali ismiyle de anılmaktadır. Çok genç yaşta Fazlullah-ı Hurûfî’ye intisap etti. Fazlullah’ın katli ve Hurûfîliğin İran’da Timurlular döneminde sıkı bir takibata uğramasından sonra Suriye’ye kaçarak Şam üzerinden Anadolu’ya geçti. Anadolu’da, mensubu bulunduğu Hurûfîlik fırkasının inancını yaymak maksadıyla, Fazlullah-ı Hurûfî’nin Câvidânnâme’sini esas alarak Tevhîdnâme ve Kıyâmetnâme adlı iki manzum eser telif etti. Kardeşiyle beraber Anadolu’da çeşitli yerlere seyahatler yaparak Hurûfî inançlarını yaymaya çalıştı. Anadolu’da bulunduğu yıllarda bir süre kaldığı Hacı Bektaş Tekkesi’nde tekke mensuplarına Câvidânnâme’yi ve Hurûfî inancını “Hacı Bektâş-ı Velî tariki” olarak tanıttı. Hatta Câvidânnâme’de yer alan ve ilâhî emirleri Hurûfîlik inancına uygun bir şekilde yorumlayan bölümleri dervişlere sır olarak öğretti ve bunları gizli tutmalarını istedi. Uzun süre Anadolu’da kaldıktan sonra İran’a dönen Ali el-A‘lâ, Nahcivan yakınlarında Alıncak’ta öldü ve Fazlullah-ı Hurûfî’nin yanına defnedildi.

Eserleri. Ali el-A‘lâ’nın Farsça olarak kaleme aldığı eserlerinin tamamının ana kaynağı, Fazlullah-ı Hurûfî’nin kurduğu ve bir sistem haline getirdiği Hurûfîliğin “kutsal kitabı” kabul edilen Câvidânnâme’dir. Çeşitli kütüphanelerde yazmalar halinde ve hepsi manzum olan bu eserler şunlardır: 1. Tevhîdnâme. Şirazlı Alişah adlı bir gencin isteği üzerine kaleme alınan bu eser, Câvidânnâme’den mülhem olmakla birlikte, müellifi ve Hurûfîlik inancı hakkında başka bilgiler de ihtiva etmektedir. 2. Fırâknâme. Fazlullah-ı Hurûfî’nin kızı için yazılmış bir mersiyedir. Eserde sözü edilen Mahdum Zâde, Hurûfîler’den Emîr Nûrullah’ın annesi, Fazlullah’ın da kızıdır. 3. Mersiye-i Birâder. Ali el-A‘lâ’nın kardeşinin öldürülmesi veya ölmesi üzerine yazılmıştır. 4. Mersiye-i Seyyid Kemâleddîn Hüseyin. Hurûfî ileri gelenlerinden Seyyid Kemâleddin Hüseyin’in öldürülmesi dolayısıyla yazılan bu mersiyede maktulün nerede ve kimin fetvasıyla öldürüldüğü anlatılmaktadır. 5. Kıyâmetnâme. Fazlullah-ı Hurûfî’nin öldürülmesini anlatan bu eserde, aynı zamanda Bektâşîliğin Hurûfîlik üzerindeki etkisini gösteren “gülbank” da bulunmaktadır. 6. Mesnevî. Muhtemelen Kıyâmetnâme’nin devamı mahiyetinde bir eserdir (henüz yayımlanmamış bu eserlerin yazma nüshaları için bk. Gölpınarlı, s. 133-138; Dihhudâ, “Hurûfiyyân” md.).

BİBLİYOGRAFYA:

Dihhudâ, Lugatnâme, “Hurûfiyyân” md.; Emir Gıyâseddin, İstivânâme, Millet Ktp., Ali Emîrî, FY, nr. 269, vr. 1ª; Mîr Fâzilî, Risâle, Millet Ktp., Ali Emîrî, FY, nr. 990, vr. 63ª; Mecmûa, Millet Ktp., Ali Emîrî, FY, nr. 1039, vr. 92ª; Hoca İshak Efendi, Kâşifü’l-esrâr ve dâfiu’l-eşrâr, İstanbul 1291, s. 4-5; Abdülbâki Gölpınarlı, Hurûfîlik Metinleri Kataloğu, Ankara 1973, s. 14-15, 133-138; Hüsamettin Aksu, Emîr Gıyâseddin Muhammed el-Esterâbâdî ve İstivânâmesi (doktora tezi, 1981), İÜ Ed. Fak.; H. Ritter, “Studien zur Geschichte der Islamischen Frömmigkeit, II: Die Anfänge der Hurufısekte”, Oriens, VII/1, Leiden 1954, s. 1-54; H. Algar, “Alı al-Ala”, EIr., I, 858.

Hüsamettin Aksu