AMR b. HÂRİS

عمرو بن الحارث

Ebû Ümeyye Amr b. el-Hâris b. Ya‘kub el-Ensârî (ö. 148/765)

Mısır müftüsü diye tanınan hadis hâfızı.

90 (708-709) yılında Medine’de doğması sebebiyle Medenî, meşhur sahâbî Sa‘d b. Ubâde’nin oğlu Kays’ın mevlâ*sı olduğu için de Sa‘dî nisbeleriyle anılır. Abdullah b. Abbas’ın torunu ve Halife Mansûr’un amcası olan Emîr Sâlih b. Ali, çocuklarına muallimlik etmesi için onu Mısır’a götürdüğü ve orada yerleşip kaldığı için de Mısrî nisbesini almıştır. İlk zamanlar fakir iken bu görevi sebebiyle sonraları servet sahibi olup refaha kavuştu.

İbn Şihâb ez-Zührî, Katâde b. Diâme, Rebîatürre’y, Hişâm b. Urve gibi birçok muhaddisten hadis öğrendi ve çok geçmeden meşhur bir muhaddis oldu. Hocaları Katâde ve Bükeyr b. Abdullah ondan hadis rivayet ettiler. Ayrıca yaşça kendisinden büyük olan Mücâhid b. Cebr ve Sâlih b. Keysân’dan başka Mâlik b. Enes, Leys b. Sa‘d’a da hadis rivayet etti. Talebesi meşhur muhaddis Abdullah b. Vehb, 370 hocadan hadis rivayet ettiğini, fakat bunların arasında Amr b. Hâris’ten daha güçlü hâfızaya sahip birini görmediğini söylemekte, hocasının bu emsalsiz hâfızasını her gün üç hadis ezberlemesine bağlamaktadır. Ebû Hâtim er-Râzî de onu devrinin hâfızası en güçlü muhaddisi diye tanıtmaktadır. Mısırlı muhaddisler arasında Leys b. Sa‘d’dan sonra geldiği kabul edilen Amr’ın hadisleri hakkında Ahmed b. Hanbel müsbet görüşe sahip değil ise de o umumiyetle sika* bir muhaddis olarak bilinmektedir.

Hadisteki otoritesinin yanı sıra güzel konuşmasıyla da tanınan Amr b. Hâris geniş bir kültüre sahipti. Bir yere giderken saf bağlayıp yolunu bekleyen halk Kur’an, hadis, fıkıh, şiir, Arap dili ve hatta hesaba dair problemlerini ona sorarlardı. Rivayetleri Kütüb-i Sitte’de yer alan Amr b. Hâris’in fıkıh kültürünün genişliğine işaret eden hocası Rebîatü’r-Re’y, o yaşadıkça Mısır’da fıkhın kaybolmayacağını söylemiştir. Amr b. Hâris Mısır’da vefat etmiştir. Mısır tarihine dair eseri günümüze ulaşmamıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, VI, 320-321; el-Cerh ve’t-taǾdîl, VI, 225-226; İbn Hibbân, Meşâhîr, s. 187; Zehebî, Tezkiretü’l-huffâz, I, 183-185; a.mlf., AǾlâmü’n-nübelâǿ, VI, 349-353; a.mlf., Mîzânü’l-itidâl, III, 252; İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, VIII, 14-16; Süyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, I, 300; Sezgin, GAS, I, 343.

M. Yaşar Kandemir