AMR b. UTBE

عمرو بن عتبة

Amr b. Utbe b. Ferkad es-Sülemî (ö. 22/643 [?])

İlk zâhidlerden.

Kûfe’de doğdu. Babası, 17 (638) yılında Kûfe’ye yerleşen sayılı Arap zenginlerinden olup Hz. Ömer devrinde birçok sefere katılmış, Tekrît, Şehrizor ve Samgan gibi bazı şehirlerin fethinde kumandan olarak görev almış, Azerbaycan ve Musul valiliği yapmıştır. Varlıklı bir aile muhiti içinde doğup büyüyen Amr’ın muhadramûn*dan olduğu anlaşılmaktadır. Onun zühd yolunu seçmesi babası Utbe’nin hoşuna gitmedi. Amr, muhadramûndan olan yakın dostu Mi‘zad (معضد) b. Yezîd el-İclî ile birlikte Kûfe yakınlarında bir mescid yaptırdı. Bu olay tasavvuf tarihinde “halvette ibadet” fikrinin ve tekke düşüncesinin ilk örneği sayılabilir. Mescidin inşasından sonra Amr ve Mi‘zad’ı tenkit edenler de çıkmıştır. Nitekim Abdullah b. Mes‘ûd’un kendilerini ziyaret ederek, “Helâk mescidini yıkmaya geldim” dediği rivayet edilir.

Amr, Allah’tan üç şey istediğini, bunlardan ikisine kavuştuğunu söylerdi. Elde ettikleri, dünyanın hiçbir varlığına değer vermeyen mükemmel bir zühd hayatı ile namaz kılmaya elverişli güç ve kuvvetti. Üçüncü arzusu ise şehid olmaktı. Nitekim, kendisi gibi zühd yolunu seçen arkadaşları Alkame el-Kûfî, Mi‘zad el-İclî ve Yezîd b. Muâviye en-Nehaî (النخعي) ile birlikte babası Utbe’nin kumandasında katıldığı bir gazâda şehid oldu.

Sûfîlerin, “Halka hizmet, hakka hizmettir” şeklindeki görüşlerinin temelini Amr’ın “sohbet” ve “dostluk” anlayışında bulmak mümkündür. O, dostluk için hizmeti şart koşar, arkadaşlarının her türlü hizmetini görür, hayvanlarını otlatır, tımar ederdi.

Amr, rivayetleri çok fazla olmamakla birlikte güvenilir bir hadis râvisi sayılır. Abdullah b. Mes‘ûd ile Sübey‘atü’l-Eslemiyye’den kitâbet* yoluyla hadis almış, Şa‘bî ve daha başka muhaddisler ondan rivayette bulunmuşlardır. Bazı kaynaklar onun az hadis rivayet etmesini ibadetle fazla meşgul olmasıyla açıklar.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, et-Tabakat, VI, 196, 206-207; Belâzürî, Fütûĥu’l-büldân (trc. Mustafa Fayda), Ankara 1987, s. 468-470, 472, 476-479; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), IV, 37, 39, 79 vd., 153-155, 246-247; el-Cerh ve’t-taǾdîl, VI, 250; Ebû Nuaym, Hilye, IV, 155-158; İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-safve, III, 68-72; İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, VIII, 75-76; İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 72, 122; Münâvî, el-Kevâkib, I, 144.

Mustafa Bilgin