ARÂİSÜ’l-BEYÂN

عرائس البيان

Rûzbihân-ı Baklî’nin (ö. 606/1209) Arapça işârî tefsiri.

Baklî, eserin mukaddimesinde, rabbânî bilgi ve hikmete iyice daldıktan ve mânevî âlemde çok yükseklere tırmandıktan sonra tefsir yazmaya başladığını ve bunun için ilk asırlarda yaşayan büyük mutasavvıfların işârî tefsir*lerini inceleyerek onların yolundan gittiğini söylemektedir. Ayrıca Kur’ân-ı Kerîm’in zâhirî ve bâtınî mânalarının sonsuz olduğunu, her kelimesi altında bir sır denizi, bir nur deryası bulunduğunu, hiç kimsenin onun kemaline ulaşamayacağını ve mânalarının derinliğine varamayacağını belirtmekte, kendisinin ise Kur’ân-ı Kerîm’in ezelî denizlerinden avuç avuç hikmetler ve işaretler sunmak istediğini, önce kalbine doğan mâna ve işaretleri veciz ve güzel sözlerle dile getirdiğini, sonra da işârî tefsirlerden beğendiği ibâre ve mânaları naklettiğini, böylece kısa ve faydalı bir tefsir yazdığını ifade etmektedir.

Ona göre Kur’ân-ı Kerîm ibâre, işaret, letâif ve hakaikten meydana gelen dört şeyi ihtiva eder. Bunlardan ibâre sıradan kişiler (avâm), işaret seçkin kimseler (havâs), letâif velîler, hakaik de peygamberler içindir. Bununla birlikte Baklî, tefsirinde Kur’an’ın sadece bâtınî mânaları üzerinde durmuştur. Sülemî’nin el-Hakāǿik, ve Kuşeyrî’nin Letâǿifü’l-işârât adlı işârî tefsirlerinden çok faydalandığı bu eserini yazarken Allah’ın muradına, Resulü’nün sünnetine uygun olması için Cenâb-ı Hakk’a dayanıp Ondan yardım istediğini söylemekle beraber, zikrettiği pek çok şeyin Bâtıniyye yorumlarına benzer bir şekilde akıl ve mantık sınırlarının dışına çıktığı görülmektedir. Bunun örneklerini görmek için Tevbe sûresinin doksan birinci, Nahl sûresinin seksen birinci, Neml sûresinin yirmi ve yirmi birinci, Hac sûresinin de yirmi altıncı âyetlerinin tefsirlerine bakmak yeterlidir.

Mukayeseli işârî tefsir açısından önemli bir eser olan ve sahasında kaynak niteliği taşıyan Arâǿisü’l-beyân’ın muhtelif yazma nüshaları vardır. İlk defa Hindistan’da 1000 sayfayı aşkın bir hacimle iki cilt halinde basılmıştır (Haydarâbâd 1301). İlmî neşri Mısır asıllı ve İran uyruklu Salâh Sâvî tarafından hazırlanmışsa da henüz basılmamıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Baklî, ǾArâǿisü’l-beyân, Haydarâbâd 1301; Keşfü’z-zunûn, II, 1131; Brockelmann, GAL, I, 442, 527; Suppl., I, 735; II, 280; M. Hüseyin ez-Zehebî, et-Tefsîr ve’l-müfessirûn, Kahire 1381/1961-62, III, 56-58; Ferheng-i Fârsî, V, 1166; VI, 1813; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, Ankara 1960, II, 318-319; Süleyman Ateş, İşârî Tefsîr Okulu, Ankara 1974, s. 136-139; Âdil Nüveyhiz, MuǾcemü’l-müfessirîn, Beyrut 1403/1983, I, 191-192.

M. Nazif Şahinoğlu