AVÂLÎ

العوالي

Âlî isnadla rivayet edilen hadisleri toplayan kitap türü.

Avâlî, âliye kelimesinin çoğulu olup “bir şeyin üst tarafı, mızrağın yarıdan yukarı kısmı” anlamına gelmektedir. Medine’nin doğusunda bulunan 2-3 mil uzaklıktaki köylere de âliye denmektedir (bk. Ebû Dâvûd, “Salât”, 5).

Hadislerin en eski rivayetlerine (âlî isnad) sahip olma arzusu daha sahâbe döneminde başlamıştır (Hatîb, II, 223). Muhaddislerin büyük ilgisini çeken âlî isnadlı hadisleri, konularını dikkate almaksızın müstakil kitaplarda toplamayı hedef alan avâlî kitapları erken bir devirde telif edilmeye başlanmıştır. Hişâm b. Urve’nin kaleme aldığı el-ǾAvâlî min hadîsi Hişâm b. ǾÖmer (Zâhiriyye Ktp., nr. 61), bilindiği kadarıyla bu nevin ilk mahsulüdür. Avâlîlerin telif tarzları ve hedefleri arasında bazı farklılıklar mevcuttur. Bunları şöyle sıralamak mümkündür: 1. Bir hadisi esas alıp o hadisin âlî isnadlı rivayetlerini toplayanlar. Hişâm b. Urve’nin adı geçen el-ǾAvâlî’si bunun bir örneğini teşkil eder. 2. Bir hadis imamının âlî isnadlı hadislerini toplayanlar. Eyyûb b. Abdullah el-Firebrî’nin, Buhârî’nin âlî isnadlı hadislerini topladığı el-ǾAvâli’s-sıhâĥ’ı (Zâhiriyye Ktp., nr. 70/ 4) ile İbn Hacer el-Askalânî’nin ǾAvâlî İmâm Müslim’i (nşr. Muhammed el-Meczûb, Tunus 1973; Kemal Yûsuf el-Hut, Beyrut 1985) bu türün örneklerindendir. 3. Herhangi bir hadis imamını esas almaksızın âlî isnadlı hadisleri toplayanlar. Ebû Zekeriyyâ el-Müzekkî’nin el-ǾAvâlî’si (Zâhiriyye Ktp., nr. 40/8) bu türdendir. 4. Hadis râvilerinden belli bir tabakanın âlî isnadlı hadislerini toplayanlar. Ebû Mûsâ el-Medînî’nin ǾAvâli’t-tâbiǾîn’i böyledir. 5. Kırk hadisten meydana gelen avâlîler. İbrâhim b. Hasan el-Kürdî’nin Cenâhu’n-necâh bi’l-Ǿavâli’s-sıhâĥ’ı (Köprülü Ktp., nr. 297/1) bu türe örnek teşkil eder.

Adları avâlî olmamakla beraber senedlerindeki râvi sayısına göre sünâiyyât, sülâsiyyât, rubâiyyât..., uşâriyyât gibi isimler alan eserler de âlî isnadlı hadisleri toplamak maksadıyla kaleme alınmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Kāmus Tercümesi, “Ǿaly” md.; Wensinck, MuǾcem, “Ǿaly”, “Ǿavl” md.leri; Ebû Dâvûd, “Salât”, 5; Hatîb, el-CâmiǾli-aħlâkı’r-râvî ve âdâbi’s-sâmiǾ, Riyad 1402/1982, II, 223; Keşfü’ž-žunûn, I, 1178-1179; Serkîs, MuǾcem, I, 153; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe, s. 164-165; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, II, 869; Tecrid Tercemesi, I, 191; Sezgin, GAS, I, 89, 126, 227; a.mlf., Buhârî’nin Kaynakları, İstanbul 1956, s. 306; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XI, 76; Şâkir Mahmûd Abdülmün‘im, İbn Hacer el-Askalânî, Bağdad 1978, I, 389-390; Müneccîd, MuǾcem, IV, 18.

Ahmet Yücel