AVÂNE b. HAKEM

عوانة بن الحكم

Ebü’l-Hakem Avâne b. Hakem b. Avâne el-Kelbî el-Kûfî (ö. 147/764 [?])

Ensâb âlimi ve Emevî devri tarihçisi.

109 (727) yılında bir süre Horasan valiliğine vekâlet eden ve daha sonra da Sind valisi olan Hakem b. Avâne’nin oğludur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Muhtemelen 90 (709) yılından önce Kûfe’de doğmuştur. Kelb kabilesine mensup olduğuna dair rivayetler yanında bunun sonradan uydurulduğunu ileri sürenler de vardır. Doğuştan âmâ olan Avâne’nin hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. İbnü’n-Nedîm’e göre 147 (764), Medâinî’ye göre ise 158 (775) yılında vefat etmiştir.

Arap şiiri ve ensâb*ıyla Emevîler’in ilk dönemi hakkında geniş bilgiye sahip olan Avâne İslâmî devirde kitabına “tarih” adını veren ilk müelliftir.

Avâne b. Hakem’in kaynaklarda zikredilen, ancak günümüze ulaşmayan iki eseri vardır. 1. Kitâbü’t-Târîħ. Hicrî I. yüzyılda meydana gelen olaylara ayrılan eser, yapılan nakiller dikkate alınırsa, dört halife dönemini, irtidad hareketleri, fetihler, Hz. Ali-Muâviye mücadelesi, Hz. Hasan’ın halifelikten feragat etmesi ve Abdülmelik b. Mervân devri sonuna kadar Irak ve Suriye’de vuku bulan olayları ihtiva etmektedir. 2. Sîretü MuǾâviye ve Benî Ümeyye. İslâm dünyasında bir halife ve hânedan hakkında kaleme alınmış ilk kitap olması bakımından ayrı bir önemi vardır. Müellif bu eserinde kronolojik sırayı takip ederek Emevî halifelerine dair bilgi verir. Her iki eser de şiirden ve hikâye üslûbundan arınmamış olmakla beraber İslâm tarih yazıcılığının gelişmesinde önemli bir merhale teşkil eder. Aynı zamanda bu iki eser İbnü’l-Kelbî, Asmaî, Heysem b. Adî, Ziyâd b. Abdullah el-Bekkâî, Medâinî, Belâzürî ve Taberî gibi tarihçilere kaynak olmuştur.

Emevîler hakkında verdiği bilgilerde, Kelb kabilesi mensuplarıyla, olayları bizzat görmüş kişilerden veya onların yakınlarından duyduğu rivayetlere istinat etmiş olması eserlerine ayrı bir değer kazandırmaktadır. Ancak olayları anlatırken çok defa Emevîler lehindeki Suriye kaynaklı rivayetlere ağırlık verdiği görülmektedir. Bu yüzden Emevî taraftarı olmak ve onların lehinde haber uydurmakla itham edilmiştir. Bununla beraber ondan yapılan nakillerde zaman zaman Emevî aleyhtarı Irak ve Medine menşeli rivayetlere de rastlanmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Belâzürî, Ensâb, IV/1, bk. İndeks; a.mlf., Fütûĥ (Müneccid) bk. İndeks; Taberî, Târîħ (de Goeje), I-II, bk. İndeks; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, Kahire 1348, s. 140; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XVI, 134-139; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, II, 361-363; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, VII, 201; Safedî, Nektü’l-himyân fî nüketi’l-Ǿumyân (nşr. Ahmed Zeki), Kahire 1329/1911, s. 222-223; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, Beyrut 1971, IV, 386; İbnü’l-İmâd, Şezerât, I, 243; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 804; Hüseyin Nassâr, Neşǿetü’t-tedvîni’t-târîħî Ǿinde’l-ǾArab, Kahire, ts. (Mektebetü’n-Nehdati’l-Mısriyye), s. 60-63; F. Rosenthal, A History of Muslim Historiography, Leiden 1968, s. 73, 89, 104; Abdülazîz ed-Dûrî, Bahsün fî neşǿetiǾilmi’t-târîħ Ǿinde’l-ǾArab, Beyrut 1960, s. 36-37, 50, 121, 122, 133; Ziriklî, el-AǾlâm, V, 272; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VIII, 14; Sezgin, GAS (Ar.), I/2, s. 127; Şâkir Mustafa, et-Târîħu’l-ǾArabî ve’l-müǿerriħûn, Beyrut 1983, I, 128, 179-180; Saleh elAli, “ǾAwāna b. al-Hakam al-Kalbī”, EI² (Fr.), I, 782-783.

Mustafa Fayda