AYRAL, Macit

(ö. 1891-1961)

XX. yüzyılın sülüs ve celî-sülüste önde gelen Türk hattatlarından.

11 Nisan 1891’de İstanbul Beylerbeyi’nde doğdu. Şehremâneti Zibhiye İdaresi (Mezbaha) Müdürü Zühdü Bey’in oğludur. İlk tahsilini Beylerbeyi Hamidiye Mektebi’nde tamamladı. Üsküdar İdâdîsi’nin son sınıfında iken sağlık sebebiyle tahsilini yarıda bıraktı. Daha ilk mektep sıralarında hat hocası Ali Efendi’den sülüs ve nesih yazılarını öğrenmeye başladı. Daha sonra Enderun Mektebi hat hocası Ahmed Râkım Efendi’ye devam etti. Babasının da teşvikiyle girdiği Medresetü’l-hattâtîn’de yazı tahsilini tamamladı. Burada Hulûsi Efendi’den (Yazgan) ta‘lik icâzeti aldı (1923). Ayrıca Sâmi Efendi’nin talebesi olan Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer’den sülüs-celîsini ilerletti. Ali Efendi’nin hocası olan Şefik Bey’e ait kıta ve murakka‘lardan da önemli ölçüde faydalandı. Macit Ayral ta‘lik ve nesihten ziyade sülüs ve celî-sülüs ile meşgul olmuştur. Sülüste Şefik Bey’in tavrını benimsemiş ve o üslûpta eser vermiştir. Celî-sülüste ise Sâmi Efendi yolunda yazmıştır.

1908 yılında Evkaf Nezâreti Kalemi’nde başladığı memurluk hayatına daha sonra polis müdüriyeti sicil mümeyyizi olarak devam etti. 1923’te bu görevinden ayrılarak Bâbıâli caddesinde açtığı yazıhanede serbest hattatlık yapmaya başladı. Burası zamanla devrin tanınmış hattatlarının buluşup sohbet ettikleri önemli bir sanat mahfili haline gelmiştir. Harf inkılâbını takip eden yıllarda Ankara’ya yerleşti ve emekli oluncaya kadar Vilâyet Meclis-i Umûmî başkâtipliği görevini yürüttü. 1955’te tekrar İstanbul’a döndü. Kısa bir süre sonra, Bağdat Güzel Sanatlar Akademisi’nde hüsnühat dersleri vermek üzere Irak’a davet edildi. Burada dört yıl kaldıktan sonra 1959 Temmuzunda Türkiye’ye döndü.

Emsali arasında nezaketi, kibarlığı ve şık giyimi ile tanınan Macit Ayral, bundan sonraki yıllarını yazı yazmak ve eski eserleri incelemekle geçirdi. 19 Mart 1961’de İstanbul’da vefat etti, mezarı Karacaahmet’tedir.

Macit Ayral yazı tarifinde ve meşk* yazmada, özellikle imzasız ve tarihsiz yazıların hattatını ve devrini tesbitte fevkalâde ustaydı. Yarım asra yaklaşan sanat hayatı boyunca yazılarında Mâcid imzası yanında Hüseyin Mâcid, Abdülmâcid, Mâcid b. Zühdî imzalarını da kullanmıştır.

Özel koleksiyonlara girmiş pek çok eseri yanında İstanbul’da Şişli, Levent, Şile, Bebek, Yeşilköy, Muratpaşa, Beyoğlu Kamerhatun, Seyyid Ahmed camileriyle Arap Camii’nde celî yazıları vardır.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnülemin, Son Hattatlar, s. 179-182; Uğur Derman, “Vefâtının Yirminci Yıldönümünde Mâcid Ayral”, Sandoz Bülteni, sy. 2, İstanbul 1981, s. 7-12.

M. Hüsrev Subaşı