BÂZÂN

باذان

(ö. 10/632)

Sâsânîler’in son ve İslâm devletinin ilk San‘a valisi.

Habeşistan’ın Yemen valisi Ebrehe’nin iki oğlu Mesrûk ile Yeksum’un Yemen’deki yerli Araplar’a karşı büyük bir zulüm ve katliama girişmesi üzerine Himyerîler’in soyundan gelen Seyf b. Zûyezen Habeşliler’e karşı Sâsânî İmparatorluğu’ndan yardım istemiş, Kisrâ I. Husrev de (Enûşirvân-ı Âdil [531-579]), yaşlı ve tecrübeli kumandanlarından Vehriz’i küçük bir orduyla Yemen’e göndermişti. Yapılan savaşta Vali Mesrûk öldürülmüş ve Seyf b. Zûyezen San‘a’da iktidarı ele geçirmişti. Habeşliler’in birkaç yıl sonra Seyf’i öldürmeleri üzerine Kisrâ, Vehriz’i dört bin askerle tekrar Yemen’e göndermişti. Ölümüne kadar San‘a’da Sâsânî valisi olarak kalan Vehriz’den sonra sırasıyla Merzübân, Teynucan, Hürre Hüsre ve Bâzân vali olmuşlardır.

Bâzân İranlı askerlerin Yemenli kadınlarla evlenmesi sonucu teşekkül eden ve Ebnâ adı verilen zümreye mensuptu. Hz. Peygamber’in daveti üzerine müslüman oldu. Onun müslüman oluşuna dair haberler, Hz. Peygamber’in Kisrâ’ya gönderdiği mektupla ilgili rivayetler arasında yer almaktadır. Hz. Peygamber hicretin 7. (628) yılında Abdullah b. Huzâfe es-Sehmî’yi bir mektupla Kisrâ II. Pervîz’e göndermişti. Kisrâ mektupta isminin Hz. Peygamber’in isminden sonra yazılmasına ve çölde yaşayan bir Arap’ın kendisini dinine davet etmesine kızarak mektubu yırtmış ve San‘a’daki valisi Bâzân’a Hz. Peygamber hakkında kendisine bilgi vermesini, başka bir rivayete göre ise onu yakalayıp huzuruna getirmesini emretmiştir. Bunun üzerine Bâzân vekilharcı Bâbeveyh ile Hürre Hüsre’yi Medine’ye gönderdi. Bâbeveyh Bâzân’ın mektubunu Hz. Peygamber’e sundu. Elçileri iyi karşılayan Hz. Peygamber onları İslâm’a davet etti; fakat korkudan titrediklerini görünce de kendisine ertesi gün gelmelerini istedi. Hz. Peygamber o gece Kisrâ Pervîz’in oğlu tarafından öldürüldüğünü vahiy yoluyla öğrendi. Ertesi gün bu haberi elçilere bildirdikten sonra eğer Bâzân müslüman olursa idaresindeki memleketi ona bırakarak kendisini vali tayin edeceğini söyledi.

Kisrâ’nın öldürüldüğünü öğrenen iki elçi San‘a’ya döndü. Elçiler duydukları önemli haberi ve Hz. Peygamber’in


teklifini Bâzân’a anlattılar. Bâzân Kisrâ’nın öldürülmüş olduğuna dair haberin sonucunu beklemeye başladı. Yeni kisrâ Şîreveyh, Bâzân’a yazdığı mektupta babasını niçin öldürdüğünü izah ettikten sonra Hz. Peygamber’e bir şey yapmamasını ve kendisinin emirlerini beklemesini istiyordu. Bâzân bunun üzerine müslüman oldu. Onunla birlikte Ebnâ’larla San‘a halkı da müslüman oldular. Esasen o sıralarda Yemen Valisi Bâzân ve Ebnâ, Kur’ân-ı Kerîm’in (bk. er-Rûm 30/1-5) vuku bulacağını on yıl kadar önce haber verdiği Sâsânîler’in Bizans karşısındaki Ninova mağlûbiyeti yüzünden yerli halk karşısında zor durumda kalmışlardı. Bâzân Hz. Peygamber’in bu davetiyle müslüman olmayı kurtuluş için bir vesile kabul etti ve Sâsânîler’le olan siyasî bağını kopardı.

Bazı rivayetlerde, Bâzân’ın müslüman olduğunu bildirmek üzere Vebr b. Yuhannis ile Fîrûz ed-Deylemî’yi Hz. Peygamber’e gönderdiği ve konağının bahçesinde, San‘a’daki müslümanların ibadet ve öğretimleri için, bugün Câmi-i Kebîr olarak bilinen mescidi yaptırdığı zikredilmektedir.

Bâzân’ın vefatı üzerine Hz. Peygamber onun yerine oğlu Şehr’i vali tayin etti. Ancak yerli halkın Ebnâ’ya tepkisi şeklinde başlatılan Yemen’deki irtidad hareketi sırasında Esved el-Ansî Şehr’i öldürdü.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hişâm, es-Sîre, I, 68-69; İbn Sa‘d, et-Tabakāt, I, 259-260; V, 533-534; Fesevî, el-MaǾrife ve’t-târîh, III 262; Taberî, Târîħ (de Goeje), I, 957-958, 1040, 1571-1575, 1763; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gābe, Kahire 1285-87, I, 163; İbn Seyyidünnâs, ǾUyûnü’l-eser, Kahire 1356, II, 262-264; İbn Hacer, el-İsâbe (Bicâvî), I, 337-339, 351, 531-533; Diyârbekrî, Târîhu’l-hamîs, II, 34-37; Hamîdullah, İslâm Peygamberi, I, 390-396, 452-453; II, 908; Köksal, İslâm Tarihi (Medine), VII, 61-73; X, 330-333; Mustafa Fayda, İslâmiyetin Güney Arabistan’a Yayılışı, Ankara 1982, s. 10-12, 18, 66, 69-75; Abidin Sönmez, Rasûlullah’ın İslâm’a Davet Mektupları, İstanbul 1984, s. 133-136; C. E. Bosworth, “Bādhām”, “Bādhān”, EI² Suppl. (Fr.), s. 115.

Mustafa Fayda