BELATÎ

البلطي

Ebü’l-Feth Osmân b. Îsâ b. Mansûr el-Edîb en-Nahvî (ö. 599/1202)

Arap şairi, dil âlimi ve edip.

524’te (1130) Musul’a yakın Belat kasabasında doğdu. Büleytî diye de anılmaktadır. Çocukluğu ve ilk tahsili hakkında çok az bilgi vardır. Kaynaklarda onun nahiv ilmini Ebû Nizâr Hasan b. Sâfî el-Bağdâdî ve İbnü’d-Dehhân Saîd b. Mübârek’ten tahsil ettiği zikredilmektedir. Daha sonra Şam’a giderek orada öğretimle meşgul oldu. Mısır Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından fethedilince (567/1171) Kahire’ye gitti. Selâhaddîn-i Eyyûbî kendisine maaş bağlayarak onu Kahire’de Fustat Camii’nde nahiv dersleri, bazı kaynaklara göre nahivle birlikte kıraat dersleri vermekle görevlendirdi. Bundan sonra şöhreti yayılan Belatî, 19 Safer 599 (7 Kasım 1202) tarihinde vefatına kadar bu görevi yürüttü. Yalnızlığı sevmesi ve bu yüzden tek başına yaşaması sebebiyle ölümü ancak üç gün sonra farkedilebildi.

Belatî zevk ve eğlenceye düşkün bir kişi idi. Sultanlara fazla iltifat etmeyişi dışında devrinde beğenilen bir yanı yoktu. Bununla beraber Arap dili ve edebiyatı ile tarih ilminde otorite idi. Nahivde Basra ve Kûfe ekollerini birleştirmiştir. Aruz ilmini de iyi bilen Belatî aynı zamanda iyi bir şairdi. Çeşitli konularda ve değişik nazım şekillerinde şiirler yazmıştır. Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin kâtibi, daha sonra veziri olan Kādî el-Fâzıl’ı methettiği müveşşah* tarzındaki kasidesi meşhurdur. Bu kasidede Kadî el-Fâzıl’ın, meslektaşları Câhiz, İbn Abbâd ve İbnü’l-Amîd’den daha üstün olduğunu iddia eder.

Belatî aruz, Arap dili ve edebiyatı ile hat sanatı ve dinî konularda eserler vermiştir. Ancak “el-Harbâviyye” adlı kasidesi dışında bugüne ulaşan herhangi bir eseri bilinmemektedir. Bu kaside Abdülilâh Nebhân (MMLADm., s. 354-378) ve Hannâ Cemil Haddâd tarafından (el-Mevrid, s. 279-292) neşredilmiş, yazma nüshaları hakkında da bilgi verilmiştir. Kaynaklarda zikredilen eserleri ise şunlardır: el-ǾArûżü’l-kebîr; el-ǾArûżü’ś-śaġīr; el-Ǿİžâtü’l-mûķıžât; en-Neyyir fi’l-ǾArabiyye; Aħbârü’l-Mütenebbî; el-Müstezâd Ǿale’l-müstecâd min (fî) feǾalâti’l-ecvâd; Ǿİlmü eşkâli’l-ħaŧ; et-Taśĥîf ve’t-taĥrîf; TaǾlîlü’l-Ǿibâdât (ķırâǿât).

BİBLİYOGRAFYA:

Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XII, 141-167; a.mlf., MuǾcemü’l-büldân, I, 484; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, II, 443-447; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, II, 344; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, IV, 150-151; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, II, 135-136; Brockelmann, GAL, I, 302-303; Suppl., I, 530; Ziriklî, el-AǾlâm, IV, 375; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VI, 267; C. Zeydan, Âdâb, III, 55; Ömer Ferrûh, Târîħu’l-edeb, III, 420-422; Abdülilâh Nebhân, “el-Ķaśîdetü’l-Ĥarbâviyye”, MMLADm., XLVII (1972), s. 354-358; Hannâ Cemîl Haddâd, “el-Ķaśîdetü’l-Ĥarbâviyye”, el-Mevrid, XII/3, Bağdad 1983, s. 279-292; Moh. Bencheneb - [A. Ateş], “Müveşşah”, İA, VIII, 866-868; Ch. Pellat, “al-Balaŧî Abu’l-Fatĥ ǾUthmān”, EI² Suppl. (İng.), s. 123-124.

Selahattin Kıyıcı