BEŞBALIK

Orta Asya’da bugün harabe halinde bulunan eski bir Türk şehri.

Adını Uygurca balık (şehir) kelimesinden alan Beşbalık, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur özerk bölgesinin sınırları içinde, Urumçi’nin (Tihua) yaklaşık 130 km. kuzey-kuzeydoğusunda, Jimsar şehrinin 8 km. kadar kuzeyinde yer alır.

Beşbalık, Turfan havzası ile Çungarya havzası arasında uzanan Tanrı dağlarının (Tien Şan) doğu kanadı Bogda dağlarının (5445 m.) kuzey eteklerinde, bu silsileden inen akarsuların yığdığı bir piemont ovasında, buzullarla beslenen ırmakların suladığı vahalarda kurulmuş


şehirlerden biri idi. Çevresinde eski sulama tesislerinin kalıntıları vardır. Şehrin hemen kuzeyinde, barkan tipi kumullar ve kumul sıraları ile kaplı Gurbantünggüt çölü başlar. Çöl ile dağların etekleri arasında, bir zamanlar canlı bir doğu-batı ticaretinin güzergâhı olan ve bugün de kullanılan önemli bir karayolu uzanır.

Beşbalık hakkında en eski bilgilere Çin kaynaklarında, Göktürk yazıtlarında ve bazı Uygur eserlerinde rastlanmaktadır. Çin kaynaklarına göre şehir milâttan sonra II ve III. yüzyıllarda Kagan Stupa adı ile biliniyordu ve mahallî bir beyliğin merkezi idi; VI. yüzyıldan sonra da Budizm’in Orta Asya’daki en büyük merkezini oluşturdu. 658’den sonra Çinliler’in egemenliğine girerek geniş bir alanın merkezi oldu ve Pei-tieng adını aldı. 791 yılında Karluk Türkleri tarafından ele geçirildi. IX. yüzyılda Kırgızlar’ın baskısı ile Moğolistan’dan çıkan Uygurlar bu bölgeye yerleştiler. Uygur Hanlığı’nın başşehri olan Beşbalık bu dönemde parlak bir ticaret ve kültür merkezi haline geldi. Buda felsefesini açıklayan ve Buda’nın vaazlarını içeren Altun Yaruk (=Suvarnaprabhasa) adlı çok hacimli bir kitap ile diğer bazı eserler burada Budist Uygur bilginleri tarafından Uygurca’ya çevrildi. 982 yılında Uygur Hükümdarı Arslan Han’ı ziyaret eden Çin elçisi Van Yen Te yazdığı sefaretnâmede şehrin zenginliğini, değerli madenlerden yapılan eşyaları ve gördüğü Buda tapınaklarını hayranlık ve övgü ile anlatır. Moğol istilâsı sırasında Uygur hanı, Cengiz’e savaşmadan baş eğdi; böylece Beşbalık ve bu bölgedeki diğer şehirler tahrip edilmekten kurtuldular. Bu dönemde Beşbalık İslâm âlemi ile sıkı ilişki içine ve İslâmiyet’in etkisi altına girdi. Fakat halkının büyük kısmı Budist olan şehir XI. yüzyılda, özellikle müslümanların Moğol İmparatorluğu’nda önemli görevlere getirilmeleri sebebiyle İslâm düşmanlığının âdeta merkezi haline geldi. Buna rağmen XIII. yüzyılda İslâmiyet bölgede giderek yayıldı ve kökleşti. Hatta 1253’te Beşbalık valisi ülkedeki müslümanların öldürülmesine dair bir emir vermekle suçlanarak mahkemeye çıkarıldı ve idam edildi. Şehir XIV. yüzyılda Çağatay Hanlığı’nın merkezi oldu; ancak Çağatay hâkimiyetinin sona ermesini takip eden dönemde önemini giderek kaybetti ve zamanla bir harabe haline geldi.

BİBLİYOGRAFYA:

Hudûdü’l-Ǿâlem (Minorsky), s. 269, 271-272; Haydar Mirza, Târîh-i Reşîdî (trc. E. D. Ross), Delhi 1986, s. 61-62, 93; Zeki Velidî Togan, Umumî Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1970, s. 116, 120, 424, 425; a.mlf., Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul 1981, s. 3, 55, 99, 102; Saadet Çağatay, İslâmiyetten Önce Türk Edebiyatı, Ankara 1973, s. 390-404; W. Barthold, Türkistân (trc. Selâhaddin Osman Hâşim), Küveyt 1401/1981, s. 670, 673, 680, 690; a.mlf., “Bişbalık”, İA, II, 651-653; Ramazan Şeşen, İslâm Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, Ankara 1985, s. 26, 27; TA, VI, 494; B. Spuler, “Bishbalîk”, EI² (İng.), I, 1240; a.mlf., “Bişbalîk”, UDMİ, IV, 546-548.

Sırrı Erinç