BULKĪNÎ, Abdurrahman b. Ömer

(عبد الرحمن بن عمر البلقيني)

Celâlüddîn Ebü’l-Fazl Abdurrahmân b. Ömer b. Raslân el-Bulkīnî (ö. 824/1421)

Şâfiî fakihi, muhaddis ve kādılkudât.

763’te (1362) Kahire’de doğdu. Aslen Askalânlı olduğu için Askalânî, bazan da Kinânî nisbeleriyle, bir kısım kaynaklarda ise İbnü’l-Bulkīnî lakabıyla anılmaktadır. Annesi, tanınmış nahiv âlimi ve Mısır kadısı İbn Akīl’in kızıdır. Babası Şam kadısı olunca dokuz yaşında iken onunla birlikte oraya gitti. Arap dili başta olmak üzere çeşitli ilimleri ve bu arada Kütüb-i Sitte’nin birçoğunu babasından okudu. Diğer âlimlerden de faydalandı. Fakat babası, muhaddislere bazı önemli kitapları okuyup onlardan rivayette bulunma geleneğine pek önem vermediği için âlî senedle rivayet etme imkânını elde edemedi. Kendilerinden hadis dinlememekle beraber Tâceddin es-Sübkî, İbn Kesîr ve Zeynüddin el-Irâkī gibi tanınmış hadis hâfızlarından icâzet aldı. Daha on yedi yaşında iken babasının izniyle fetva vermeye ve ders okutmaya başladı. Babasının ölümünden sonra fetva için kendisine başvuruldu. Ağabeyi Bedreddin Muhammed ölünce ondan boşalan askerî kadılık görevine getirildi. Daha sonra Mısır kadılığına (kādılkudât) tayin edildi (804/1402). Kısa aralıklarla bu görevden alındıysa da vefatına kadar on dokuz yıl süreyle bu makamda kaldı. Babasının ölümünden sonra Berkūkıyye ve İbn Tolun camilerinde onun tefsir derslerini, Haşşâbiyye, Harrûbiyye, Melikiyye gibi medreselerde fıkıh derslerini, ağabeyinin vefatından sonra da Eşrefiyye Dârülhadisi’ndeki hadis derslerini o devam ettirdi. Talebesi İbn Nâsırüddin, el-İǾlâm bimâ vakaǾa fî Müştebehi’z-Zehebî mine’l-evhâm adlı eserini onun tavsiyesi üzerine yazdığını söylemektedir. 11 Şevval 824 (8 Ekim 1421) tarihinde Kahire’de vefat etti ve babasıyla kardeşinin yanına gömüldü.

Bulkīnî’nin çok kuvvetli bir hâfızası ve süratli bir anlayışı vardı. Güzel konuşurdu. Memlüklü hükümdarları ona büyük değer verirlerdi.

Eserleri. 1. Nehrü’l-hayât. Kur’an tefsirine dair 789’da (1387) yazdığı bu eserin bir nüshası British Museum’da bulunmaktadır


(nr. 1553/7). 2. en-Nasîha (Bezlü’n-nasîha) fî defǾi’l-fadîha. Kadıların muhakeme esnasında dikkate alacakları bazı hususlara dair olup bir nüshası Berlin’dedir (bk. Brockelmann, II, 137). 3. Risâle fî beyâni’l-kebâǿir ve’s-sagāǿir. Bazı kaynaklarda MaǾrifetü’l-kebâǿir ve’s-sagāǿir adıyla geçen eserin müellif nüshası Münih’te bulunmaktadır (bk. Brockelmann, GAL Suppl., II, 139). 4. el-İfhâm limâ fi’l-Buhârî mine’l-ibhâm. Vefatından iki yıl önce tamamladığı bu eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (Ayasofya, nr. 679). Bazı kaynaklarda Şerhu’l-Buhârî adıyla zikredilen eseri de budur. 5. MevâkıǾu’l-Ǿulûm min mevâkıǾi’n-nücûm. Süyûtî’nin el-İtkān’da geniş çapta faydalandığını söyleyerek tanıttığı, Kâtib Çelebi’nin de Süyûtî’ye atfen zikrettiği (Keşfü’z-zunûn, II, 1890) bu eser Kur’an ilimlerine dair olup altı bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümde âyetlerin nüzûl yeri ve zamanları; ikinci bölümde Kur’an ilminin rivayet ve senedle ilgili meseleleri; üçüncü bölümde vakf, ibtidâ, imâle gibi Kur’an tilâvetine dair hususlar; dördüncü bölümde mecaz, müşterek, istiâre gibi konular; beşinci bölümde âm, hâs vb. hükümlerle ilgili terimler; altıncı bölümde fasıl, vasıl, îcâz gibi lafızlarla ilgili terimler ele alınmaktadır (Süyûtî, el-İtkān, I, 5).

Bunlardan başka Buhârî’nin bab başlıkları ile ilgili Münâsebâtü ebvâbi terâcimi’l-Buhârî (Ziriklî, III, 320), ayrıca Hasâǿisü’n-nebeviyye adlı iki eseri ve İbnü’l-Hâcib ile Nevevî’nin Şâfiî fıkhına dair bazı eserleri üzerinde tamamlayıcı mahiyette yarım kalmış çalışmaları vardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Kalkaşendî, Subhu’l-aǾşâ, IX, 180; İbn Hacer, İnbâǿü’l-gumr, VII, 440-441; Muhammed b. Muhammed b. Fehd, Lahzü’l-elhâz bi zeyli Tabakāti’l-huffâz, Dımaşk, ts., s. 282-284; Sehâvî, ed-Davǿü’l-lâmiǾ, IV, 106-114; Süyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, I, 438-439; II, 172-175; a.mlf., el-İtkān (Ebü’l-Fazl), I, 4-6; İbn İyâs, BedâǿiǾu’z-zühûr, II, 73-74; Dâvûdî, Tabakātü’l-müfessirîn, I, 276-277; Keşfü’z-zunûn, I, 444, 554-555, 626, 706, 885; II, 1163, 1856, 1874, 1890; İbnü’l-İmâd, Şezerât, VII, 166-167; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 529-530; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, II, 731-732; Brockelmann, GAL, II, 137; Suppl., II, 139; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), III, 320; H. A. R. Gibb, “al-Bulkīnı”, EI² (Fr.), I, 1348-1349.

M. Yaşar Kandemir