CÂFER PAŞA TEKKESİ

İstanbul Eyüp’te XVI. yüzyıla ait tekke.

Kalenderhâne caddesi üzerinde yer alan ve Kırîmî Tekkesi adıyla da tanınan tekke, Vezir Câfer Paşa (ö. 995/1586-87) tarafından yaptırılan medrese ve türbeden ibaret küçük bir külliye içinde yer almaktadır. Külliyenin halen iyi durumda bulunan medresesi 1970’ten beri kız Kur’an kursu olarak kullanılmaktadır.

Üzerinde bulunan şair Nihâdî’ye ait kitâbeden inşa tarihinin 993 (1585) olduğu anlaşılan türbede Câfer Paşa’nın aile fertleriyle birlikte kendisi ve oğlu İsfendiyar Bey’in mermerden sandukaları bulunmaktadır. Türbeye esas girişin sivri kemerli, günümüzde harap bir halde bulunan kitâbeli bir kapı vasıtasıyla sağlandığı anlaşılmaktadır. Hemen sol taraftaki medrese giriş kapısından ise türbenin yanındaki üstü açık bir geçide, oradan da dershane-mescid kısmına geçilir. Türbe cephesi iki katlı olup bu cephe iki sıralı dörder pencere ile hareketlendirilmiştir. Üst pencereler sivri kemerli, alt pencereler ise dikdörtgen biçimli ve lokmalı demir şebekelidir. Cephenin sağ tarafında aksı çarpık, kemerli bir giriş daha vardır. Üstü açık olan bu bölümde halen mevcut ahşap küçük bir baraka dükkân olarak kullanılmaktadır.

Tekke ilk kurulduğunda Halvetiyye tarikatına ait iken daha sonra Kadiriyye’ye geçmiş, son dönemde Mehmed Sâlih Sırrı Efendi adlı bir kişi tarafından Sa‘diy-ye Tekkesi’ne dönüştürülmüştür. Meşihat ihdas edilerek (vaz‘-ı meşîhat) tekkeye dönüştürülen bu tür türbelerde olduğu gibi tevhidhâne türbe kısmından pencereli bir duvar veya bir parmaklıkla ayrılır. Gerek tekke listelerinde gerekse Mehmed Sâlih Sırrı Efendi’ye ait vakfiye özetinde Câfer Paşa Türbesi’nden ve Câfer Paşa Türbesi’nde bulunan bir hücreden bahsedildiğine göre tekke türbe bitişiğindeki bir odadan ibaret olmalıdır.

Eyüp Hâki Baba Kadirî Dergâhı son şeyhi Nazmi (Ceyhan) Efendi (ö. 1990) ile Bedevî Dergâhı son şeyhi İbrâhim Efendi’nin oğlu Hakkı Kırmızıtaçlı’dan elde edilen şifahî bilgilerden, son devirde âyinlerin medresenin kubbeli dershane-mescidinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda o yıllarda tevhidhânenin harap bulunduğunu söylemek mümkündür. Tekkenin son şeyhi, Eyüp-Bahariye Taşlıburun Sa‘dî Dergâhı şeyhi Süleyman Efendi’nin halifelerinden mûsikişinas Kırımlı Hacı Hâfız Efendi’nin oğlu İzzet Efendi’dir.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, KK, nr. 6290/1; İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü Arşivi, Mebânî-i Hayriyye İdâresi Defterleri, yaprak nr. 10, sıra nr. 73, nr. 1097, 1341, s. 152-153, nr. 284; Nüfus İstatistiği (haz. İstanbul Şehremâneti, 1330 r.), Millet Ktp., Ali Emîrî, nr. 66; Evliya Çelebi, Seyahatnâme, I, 408; Ayvansarâyî, Hadîkatü’l-cevâmi‘, I, 278-279; a.mlf., Vefeyât-ı Selâtîn, s. 29; a.mlf., Mecmûa-i Tevârîh, s. 129, 302; Bandırmalızâde, Mecmûa-i Tekâyâ, İstanbul 1307, s. 3; Sicill-i Osmânî, II, 70-71, Sıhriyyetnâme, İÜ Ktp., İbnülemin, nr. 2802, vr. 20; İbnülemin, Son Hattatlar, s. 248; Atillâ Çetin, “İstanbul’daki Tekke, Zaviye ve Hankahlar Hakkında 1 Muharrem 1199 Tarihli Atiyye-i Seniyye Müfredat Defteri”, VD, XIII (1981), s. 583-590; A. Bilgin Turnalı – Esin Yücel, “İstanbul’da Az Bilinen Bazı Tekkelerin Yerlerine Dair Bir Araştırma (II)”, TDA, sy. 70 (1991), s. 177-191.

A. Bilgin Turnalı