CAHÎM

الجحيم

Genel olarak cehennemi veya onun azabı en şiddetli tabakalarından birini ifade eden terim.

Sözlükte “şiddetle tutuşmuş alevli ateş, kat kat yanan ateş, çukurda yanan büyük ateş” veya “derin vadi” gibi anlamlara gelir. Bazı şarkiyatçılar Kur’an’daki cahîm kelimesinin, Eski Ahid ile (Tekvîn, 15/17) onun Ârâmîce tefsirlerinde bulunan ve “saf ateş ocağı” mânasına gelen İbrânîce gehinnom kelimesinden geldiğini ileri sürmüşlerdir (bk. Thomas, s. 451). Arap dilcilerine göre ise cahîm Arapça asıllı bir kelime olup İslâm öncesi Arap şiirinde de mevcuttur. Nitekim Taberî’nin naklettiği bir mısrada Câhiliye devri şairlerinden Ümeyye b. Ebü’s-Salt’ın bu kelimeyi kullandığı görülmektedir (Tefsîr, II, 562).

Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi altı yerde geçen cahîm, cehennem için kullanılan yedi isim (cehennem, cahîm, hâviye, saîr, lezâ, sakar, hutame) içinde cehennemden sonra en çok tekrar edilenidir. Üç yerde belirsiz isim veya sıfat (cahîm), diğer yerlerde ise belirli isim olarak (el-cahîm) geçer. Bunlardan, Hz. İbrâhim’in atıldığı ateşi ifade eden biri (es-Sâffât 37/97) dışındakiler “cehennem” veya “cehennemde bulunan şiddetli ateş” mânasını taşır. İlgili âyetlerde belirtildiğine göre cahîmin dibinden, cehennemliklerin yiyeceği olan ve şeytanların başlarına benzeyen zakkum ağacı çıkar (es-Sâffât 37/64-66). Ölümden sonraki diriliş gerçekleşince cahîm tutuşturularak herkese apaçık bir şekilde gösterilecek (et-Tekâsür 102/6) ve zalimlerle yardımcıları ona doğru sevkedileceklerdir (es-Sâffât 37/23). Yine bu âyetlerde kaydedildiğine göre Allah’ı tanımayanlar, peygamberlere verilen mûcizeleri ve ilâhî kitapları yalanlayanlar, kâfirler, zalimler, sapıklar, günahkârlar, yeniden dirilişi ve âhiret âlemini inkâr edenler, azgınlık yolunu tutup dünya hayatını tercih edenler, amel defterleri sol taraftan verilenler cahîmin ortasına atılacak; buna karşılık müttakiler ve günahlarından tövbe edip ilâhî buyruklara uygun hareket edenler onun azabından korunacaklardır.

Cahîm hadislerde de cehennem karşılığında ve onun isimlerinden biri olarak kullanılmıştır.

Bazı müfessirler, kelimenin sözlük anlamına ve zayıf kabul edilen bir kısım


rivayetlere dayanarak cahîmi cehennemin altıncı tabakası olarak yorumlamışlar ve buranın Arap müşriklerine has olduğunu ileri sürmüşlerdir. Elmalılı ise cahîmin cehennemin en şiddetli tabakası olduğunu kaydeder (Hak Dini, VIII, 5333). Bir kısım müfessirler de cehennem hakkında kullanılan yedi isimden her birinin onun kapılarının adı olduğunu söylemişlerse de bu yorum isabetli görülmemiştir. Şiî kaynaklarının bir kısmı (Muhammed er-Riyşehrî, II, 186) cahîmi cehennemin en üst ve azabı en hafif tabakası olarak gösterir (bk. CEHENNEM).

BİBLİYOGRAFYA:

Cevherî, es-Sıhâh, “chm” md.; Râğıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “chm” md.; İbn Kesîr, en-Nihâye (Zeynî), II, 259; Lisânü’l-Arab, “chm” md.; M. F. Abdülbâkī, MuǾcem, “cahîm” md.; Mustafavî, et-Tahkık, “chm” md.; Müsned, II, 230; III, 183; Buhârî, “Kader”, 15; Nesâî, “Sıyâm”, 5; Taberî, Câmiu’l-beyân (Şâkir), II, 562; İbnü’l-Cevzî, Zâdü’l-mesîr, I, 136; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXVI, 150; Beyzâvî, Envârü’t-tenzîl, İstanbul 1285, II, 329; Elmalılı, Hak Dini, V, 3065; VIII, 5333; IX, 6058; Muhammedî er-Riyşehrî, Mîzânü’l-hikme, Kum 1362-63 hş./1403-1405, II, 186; Thomas O’Shaughnessy, “The Seven Names for Hell in the Qur’an”, BSOAS, XXIV (1961), s. 451-455; Bustânî, DM, Tahran 1299/1882, IV, 397-403.

A. Saim Kılavuz