CEM‘U’l-CEVÂMİ‘

جمع الجوامع

Süyûtî’nin (ö. 911/1505) nahiv ilmine dair eseri.

Süyûtî 100’e yakın eserden derlediği bu kitabına Arapça ile ilgili bütün konuları ihtiva ettiği için CemǾu’l-cevâmiǾ adını verdiğini söylemektedir. Ondan önce de bu adı taşıyan birkaç kitap yazılmıştır (bk. Keşfü’z-zunûn, I, 595-598). Tâceddin es-Sübkî’nin (ö. 771/1370) usûl-i fıkha dair eseri bunların en eskilerindendir. Ayrıca Süyûtî’nin hadise dair aynı isimde bir eseri daha vardır. CemǾu’l-cevâmiǾ “Mukaddemât” adlı bir girişle yedi bölüm (kitâb) halinde tertip edilmiştir. Giriş bölümünde kelime ve kısımlarından, kelâm, kelim (anlam ifade etsin etmesin üç veya daha fazla kelime grubu), cümle, kavl, i‘rab, binâ, munsarif ve gayri munsarif, nekre ve ma‘rifeden; birinci bölümde “el-umde” adını verdiği merfûâttan; ikinci bölümde “el-fadalât” dediği mansûbâttan; üçüncü bölümde mecrûrât, meczûmât, cezmetmeyen edatlar ve mâna harflerinden; dördüncü bölümde âmiller, iştigal ve tenâzû‘dan; beşinci bölümde tevâbi‘den ve terkiplerin i‘rabı ile ilgili ihbar, hikâye, tesmiye ve zarûrât-ı şi‘riyye gibi değişikliklerden bahsedilmektedir. Bu beş bölüm nahve dairdir. Altıncı bölümde kelimelerin vezinleri (ebniye); yedinci bölümde tasrif, iştikak, terkipleri oluşturan kelimelerdeki ziyade, hazif, ibdal, nakil ve idgam gibi sarfı ilgilendiren değişiklikler ele alınmaktadır. Eser hat ve imlâ kaidelerine dair bir hâtimeyle sona ermektedir.

Süyûtî eserini, mukaddimeler ve yedi bölüm halinde tertip etmesini, o zamana kadar kimsenin yapmadığı orijinal bir düzenleme olarak nitelemekte, eserde usulcülerin yolunu takip ettiğini söylemektedir. Ona göre bu çalışma muhtasar kitaplardaki özet bilgileri (cevâmi‘) ve farklı görüşleri kısa ve tutarlı bir şekilde ihtiva ettiği gibi İbn Mâlik’in (ö. 672/1273) et-Teshîl ve Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin (ö. 745/1344) İrtişâfü’d-darab adlı kitaplarının özetini de ihtiva etmektedir.

Eserinin hocası Şümünnî tarafından çok beğenildiğini, ona takriz yazıp talebelerine tavsiye ettiğini söyleyen Süyûtî talebelerin bu eseri anlamakta güçlük çektiklerini öğrenince ona, “alelacele hazırlanmış bir kumanya”ya benzettiği HemǾu’l-hevâmiǾadlı bir şerh yazmıştır. Esasen CemǾu’l-cevâmiǾ bu şerhle değer kazanıp şöhrete ulaşmıştır. Ömer b. Muhammed el-Fâriskûrî (ö. 1018/1610), CemǾu’l-cevâmiǾ ve şerhini CevâmiǾu’l-iǾrâb ve hevâmiǾu’l-âdâb adıyla 6000 beyit halinde nazma çevirmiştir. Ayrıca Ahmed b. Emîn eş-Şinkıtî de (ö. 1913) ed-Dürerü’l-levâmiǾ Ǿalâ HemǾi’l-hevâmiǾ adlı eserinde (Kahire 1328) HemǾu’l-hevâmiǾi ve örneklerini (şevâhid) açıklamıştır.

Çeşitli kütüphanelerde yazma nüshaları bulunan CemǾu’l-cevâmiǾ müstakil olarak basıldığı gibi (Kahire 1318) HemǾu’l-hevâmiǾ ile birlikte de yayımlanmıştır (I-II, Kahire 1327-1328). Bu neşirden de Beyrut’ta tarihsiz bir baskı yapılmıştır. Ayrıca HemǾu’l-hevâmiǾin I. cildi Abdüsselâm Muhammed Hârûn ile Abdül‘âl Sâlim Mükerrem, diğer ciltleri ise yalnız Abdül‘âl Sâlim Mükerrem tarafından tahkik edilerek yayımlanmıştır (I-VI, Küveyt 1400/1980).

BİBLİYOGRAFYA:

Süyûtî, HemǾu’l-hevâmiǾ şerhu CemǾi’l-cevâmiǾ, Beyrut, ts.; a.mlf., Bugyetü’l-vuǾât, I, 282, 377; Keşfü’z-zunûn, I, 595-598; Serkîs, MuǾcem, I, 1078; II, 1148; Brockelmann, GAL, II, 155; Suppl., II, 194; Şevki Dayf, el-Medârisü’n-nahviyye, Kahire 1976, s. 363-365; Ahmed Şerkavî İkbal, Mektebetü’l-Celâl es-Süyûtî, Rabat 1397/1977, s. 165-166, 377-378; Mustafa Muhammed eş-Şek‘a, Celâlüddîn es-Süyûtî, Kahire 1401/1981, s. 213-220; MaǾa’l-Mektebe, s. 283-284.

Mehmet Reşit Özbalıkçı