CENNE

Mali’de tarihî bir şehir.

Tinbüktü’nün 360 km. güneybatısında, Nijer’in kollarından Bani nehrinin sol yakasındaki geniş bir ovanın ortasında yer alan 278 m. yüksekliğinde bir tepenin üzerinde kurulmuştur. Nehrin taşması sebebiyle yılın yağmurlu üç ayında (ağustos, eylül, ekim) çevresini sular basar ve şehir bir ada manzarası alır. Asıl adının Dienne olduğu ve etimolojisi hakkında kesin bilgi bulunmadığı anlaşılan Cenne’nin Arapça kaynaklarda Cinî şeklinde geçtiği görülmektedir.

Şehrin kuruluş tarihi kesin olarak belli değildir. Cenne’nin yönetimini bir süre elinde tutan Sa‘dî’nin (1627-1637) Târîhu’s-Sûdân’da yazdığına göre IX. yüzyılda kuzeyden gelen Nono kabilesi Zoboro’da yerleşmiş ve bu bölgede yaşayan Bozolar’ı hâkimiyeti altına almıştır. Daha sonra birbirine karışan bu iki kabileye oturdukları yerin dar gelmesi üzerine bir kısım halk ayrılarak bugünkü Cenne’yi kurmuştur. Şehir, Mande tüccarları tarafından ihdas edilen yeni bir ticaret yolu üzerinde ana kavşakta yer almakta ve kollarıyla birlikte Nijer nehri boyunca Batı Sudan’ın en güzel yerleşim merkezlerinden birini oluşturmaktadır.

Sa‘dî’nin anlattığına göre halkı müslüman tüccarlar sayesinde İslâmiyet’i VI. (XII.) yüzyılda kabul etmiştir. Cenne’nin ilk müslüman kralı Sultan Konboro İslâm’ı kabul edince ilk iş olarak sarayını yıktırıp yerine bir cami yaptırmış (bu cami XIX. yüzyılın başlarına kadar ayakta kalmıştır), daha sonra şehirde bulunan İslâm âlimlerini toplayarak onların huzurunda Müslümanlığa bağlılığını ilân etmiştir. Cenneliler müslüman olunca eski tapınaklarını yıkarak yerlerine cami ve mescid gibi İslâmî eserler tesis ettiler. Bunların yanı sıra şehirde dinî ve sosyal ilimlerin, özellikle de tıp ilminin okutulduğu büyük bir medrese kuruldu.

Cenne dış hücumlara karşı çok iyi korunmuş, etrafı XIX. yüzyılın sonunda şehrin genişlemesine engel olduğu için Fransızlar tarafından yıkılan kerpiç surlarla çevrilmişti. Şehir Mali kralları tarafından birçok defa kuşatıldıysa da alınamadı. Cenne’nin bu güçlü savunmasını Songay Hükümdarı Ali Ber (Ali Ekber) kırabilmiş ve yedi yıldan fazla sürdüğü rivayet edilen bir kuşatma sonunda şehre girmiştir (1473). Ali Ber Tinbüktü’yü yakıp yıkmasına rağmen Cenne’ye zarar vermemiş ve halkına iyi davranmıştır. Görünüşte müslüman olmakla beraber dinin icaplarını yerine getirmemek ve âlimlere karşı kötü davranmakla itham edilen Ali Ber’in 1492’de ölümünden sonra yerine oğullarından biri geçmişse de bir yıl sonra Songay ailesinin hâkimiyetini sona erdiren Ali Ber’in kumandanlarından Muhammed Tûrî Cenne’de yönetimi ele geçirmiştir.

Cenne 1591’den sonra (büyük ihtimalle 1596’da), Fas Sultanı Şerif Ahmed el-Mansûr’un Sudan’ın fethine memur ettiği Cüdâr Paşa tarafından ele geçirildi. Şehirde Fas hâkimiyeti XIX. yüzyıla kadar sürmüş, Fas idaresinin bir temsilcisi, yanında yardımcı olarak bir kumandan (kaid) ile bir haznedar (emîn) bulunduğu halde Cenne’yi yönetmiştir. Ancak Cenne halkı Fas hâkimiyetinden memnun kalmadığı için başka yerlere göç etti. XVIII. yüzyılda yukarı Mande bölgesinde gittikçe güçlenen Bambaralar Cenne’ye sık sık baskınlar yaparak şehri yağmaladılar, halkı vergi ödemeye zorladılar, hatta bir ara N’golo Dyara zamanında (1766-1790) hâkimiyeti ellerine geçirdiler.

XIX. yüzyılın başlarında Şeyh Ahmedü Lobbo Cenne yakınlarındaki bir mezraaya yerleşmiş ve İslâmiyet’i yaymak için faaliyete geçmişti (DİA, II, 173). Ancak faaliyetlerinden rahatsız olan Faslılar tarafından bölgeden uzaklaştırılınca Mâsînâ’ya giderek otoritesini orada kurdu ve bunu kısa sürede geniş müslüman kitlelerinin bulunduğu Tinbüktü ve Cenne’ye kadar yaydı. Ahmedü Lobbo, o sıralarda başlarındaki idarecilerin zulmünden bıkan Cenne halkının isteği üzerine temsilcilerini göndererek hâkimiyetini burada da tesis etti. Fakat kısa süre sonra halkın temsilcileri öldürmesi üzerine şehri kuşatıp ele geçirdi ve halkın bir kısmını sürgüne gönderdi. XII. yüzyılda Sultan Konboro tarafından yaptırılan camiyi yıktırıp temelleri üzerine yeni bir cami inşa ettirdi (1830). Ahmedü Lobbo şehrin idaresini bir memurunun kontrolü altında yerli reislere bıraktı ve buraya bir garnizon yerleştirdi. Cenne 1861’de Hacı Ömer el-Hadîdî yönetimindeki Fülânîler tarafından ele geçirildi; 1893’te ise Fransız kuvvetlerince işgal edilerek Fransız Sudanı topraklarına katıldı. Mali Cumhuriyeti 1960’ta bağımsızlığına kavuşunca Cenne de Mali toprakları içinde kaldı.

Cenne eski dönemlerde, nehir yolu üzerinde ve ayrıca Bitou Lobi ve Boure altın madenlerine giden yolların başında yer alması dolayısıyla büyük bir ticarî öneme sahipti. XVI. yüzyılın sonuna kadar en müreffeh günlerini yaşayan şehirde XVII. yüzyıldan itibaren yoğun bir esir ticareti başladı ve XIX. yüzyıla kadar da özellikle bu sebeple Kuzey Afrika ticaret yolu üzerindeki önemini


devam ettirerek mâmur ve müreffeh bir belde olma durumunu korudu. Şehrin ticarî merkez olarak önemi, giderek Nijer ve Bani nehirlerinin birleştiği yere bir bentle bağlanan ve kuru bir alanda bulunan Mopti şehrine kaydı. Cenne bugün ikinci sınıf bir ticaret merkezi olup nüfusu 10.000 civarındadır. Kendine has bir tarzda inşa edilmiş eski güzel evleri ve büyük camii ile ünlüdür. Tarihi boyunca birçok ilim adamı yetiştiren Cenne, bugün de müslüman Afrika’nın özellikle dinî ilimler üzerine isim yapmış en önemli merkezlerinden biridir ve bazı modern kaynaklarda kutsal şehir olarak tanımlanmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Abdurrahman es-Sa‘dî, Târîhu’s-Sûdân, Paris 1898; J. S. Trimingham, Islam in West Africa, Oxford 1959, s. 143, 191, 213; a.mlf., A History of Islam in West Africa, Oxford 1985, s. 31, 63-64, 77-78, 141, 149, 179; J. D. Fage, A History of West Africa, Cambridge 1969, s. 22, 30, 39; a.mlf. – M. Verity, An Atlas of African History, London 1978, harita 11; Vezzân ez-Zeyyâtî, Vasfü İfrîkıyye, I, 30; M. Hiskete, The Development of Islam in West Africa, London 1984, s. 13, 33, 129, 192, 246, 256, 321; Hasan İbrâhim Hasan, İntişârü’l-İslâm fi’l-kārreti’l-İfrîkıyye, Kahire 1984, s. 217-218; J. Josef, el-İslâm fî memâlik ve imbaratoriyyât İfrîkıyye’s-sevdâǿ (trc. Muhtâr es-Süveyfî), Kahire 1404/1984, s. 84-85; P. B. Clarke, West Africa and Islam, Oxford 1985, II, 43, 48, 53, 129, 177-178; Le Robert. Dictionnaire universel des noms propres, Paris 1987, II, 903; Nuaym Kıdâh, İfrîkıyye’l-garbiyye fî zılli’l-İslâm, Cezayir, ts., s. 86; Pierr Maas, “Fishing in the Pondo”, Aramco World, XLI/4, Houston, Texas 1990, s. 22-31; a.mlf., “Djenné: Living Tradition”, a.e., XLI/6 (1990), s. 18-29; G. Yver, “Cenne”, İA, III, 101-102; Maurice Delafosse, “Songhoy”, a.e., X, 759; R. Mauny, “Dienné”, EI² (İng.), II, 251-252; el-Kamûsü’l-İslâmî, I, 643; Nâdir Devlet, “Ahmedü Lobbo”, DİA, II, 173.

Mehmet Aykaç