CÛDÎ EFENDİ, Trabzonlu

(1863-1926)

Son devrin tanınmış âlim ve şairlerinden.

Trabzon’da doğdu. Asıl adı İbrâhim olup şiirlerinde kullandığı “Cûdî” mahlasıyla tanınmıştır. Çağdaş olmaları, aynı adı ve mahlası taşımaları sebebiyle zaman zaman Merzifonlu Cûdî ile karıştırılmaktadır. Babası, İskender Paşa Medresesi müderrisi Yomralı Hacı Mehmed Efendi’dir. Cûdî Efendi Tabakhâne İlk Mektebi’nden sonra tahsiline Müftü Medresesi’nde devam etti. Hoca Derviş ve Hacı Fâik gibi hocalardan çeşitli dersler okudu, Semercizâde Hacı Mehmed Efendi’den icâzet aldı. Ardından Şeyhülüdebâ Ali Nakı Efendi’nin açtığı Hamidiye Mektebi’ne Türkçe hocası oldu (1883). İki yıl sonra Mekke’ye giderek bir süre orada kaldı. Trabzon’a dönünce yeniden muallimliğe başladı. Cûdî Efendi 1928’den beri bugün Cûdî Bey İlkokulu adı ile anılan Zeytinlik İlk Mektebi’nin uzun yıllar müdürlüğünü yapmıştır. Bu sebeple “muallim” olarak da anılan Cûdî Efendi idaresinde bu mektep Trabzon’un eğitim hayatında çok büyük bir başarı kazanmış ve rağbet görmüştür. Ayrıca Cûdî Efendi iki defa basılan Esmâǿü’l-hüsnâ adlı kitabının gelirleriyle de mektebin genişletilmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca İranlılar’ın açtığı Nâsırî İdâdîsi’nde öğretmenlik ve müdürlük, Fransızlar’ın idaresindeki Frerler Mektebi ile Ermeni ve Rum okullarında Türkçe hocalığı yaptı. Memuriyet hayatına 1903’te tayin edildiği Trabzon Ticaret Mahkemesi dâimî üyeliğiyle başladı. 1910 Haziranında mahkemenin lağvedilmesine kadar burada çalıştı. 1908’de yüksek dereceli ilmiye rütbelerinden olan mûsıle-i Süleymâniyye pâyesini elde etti. 1910’da girdiği imtihanı kazanarak Trabzon Mekteb-i Sultânîsi’ne Arapça hocası oldu; Trabzon Askerî Rüşdiyesi’nde de Türkçe hocalığı yaptı. Ayrıca dört yıl kadar Trabzon Maarif Meclisi üyeliğinde bulundu, bir yıl kadar da Trabzon vilâyet gazetesi başmuharrirliği görevini yürüttü.

I. Dünya Savaşı sırasında Trabzon’un işgali üzerine önce Ünye’ye, oradan da Ankara’ya gitti. Bir buçuk yıl kadar Ankara Sultânîsi’nde Arapça, dârülmuallimâtta ulûm-i dîniyye hocalığı yaptı. Mütareke’den sonra tekrar Trabzon’a dönerek sultânîdeki görevine devam etti. İstiklâl Savaşı’ndan önceki işgal günlerinde Trabzon Muhafaza-i Hukūk-ı Milliyye Cemiyeti’nin kurucuları arasında bulunduğu gibi bir süre cemiyetin reisliğini yaparak Millî Mücedele’nin hazırlanmasında faal rol oynadı. Kendisine teklif edilen milletvekilliğini daha önce İttihatçılar’ın mebusluk teklifinde olduğu gibi kabul etmedi. 1925’te tayin edildiği Trabzon müftülüğü görevini ölümüne kadar sürdürdü. 1926 yılı Ramazan ayı sonlarında vefat etti. Hatuniye Camii hazîresine, babasının yanına defnedildi.

Arapça ve Farsça’yı edebiyatlarıyla birlikte çok iyi bilen Cûdî Efendi, Türkçe’nin yanında bu iki dile de şiir söyleyebilecek derecede hâkimdi. Bir divan teşkil edecek hacimde olduğu anlaşılan şiirlerinin tamamı elde mevcut değildir. Mahir İz, Cûdî Efendi’nin Ankara Sultânîsi’nde çalıştığı yıllarda basılmamış bir divanı bulunduğunu ve bu divandan seçtiği bazı şiirleri kendi defterine aldığını belirtmektedir (Yılların İzi, s. 59). Bunlardan başka devrin gazete ve mecmualarında çeşitli şiirleri yayımlanmıştır. Ancak divanının ne olduğu bilinmemektedir. Aruza ve dile hâkim güçlü bir şair olduğu anlaşılan Cûdî Efendi’nin şiirlerinde yer yer kuvvetli bir lirizme sahip parçalar da vardır.

Eserleri. Cûdî Efendi’nin çoğu ders kitabı mahiyetinde olan yirmi eseri yayımlanmıştır. Eserlerinin hepsini yakın arkadaşı Trabzonlu kitapçı Hamdi Efendi neşrettiği gibi birçoğunun yazılmasına da o vesile olmuştur. Bu eserler, devrinde Trabzon ve civarının eğitim ve kültür hayatında önemli rol oynamış, Hammâmîzâde İhsan’ın değerlendirmesine göre Kafkaslar’a kadar uzanan bir saha içinde pek çok gencin okuma yazma öğrenmesine, temel dinî bilgileri elde etmesine yardımcı olmuş, Esmâǿü’l-hüsnâ, Târîh-i Enbiyâ ve Ramazan Vâizi adlı eserleri ise birçok yetişkin insanın din kültürünün gelişmesine hizmet etmiştir. Belli başlı eserleri şunlardır: 1. Nevâdir-i Nefîse (Trabzon 1309). Arap edebiyatından derlenen ibret verici hikâyelerin tercümesinden meydana gelmiştir. 2. el-Kenzü’l-esnâ fî şerhi’l-esmâi’l-hüsnâ (Trabzon 1325). Esmâ-i hüsnânın manzum şerhidir. Gördüğü rağbet üzerine tekrar basılan kitabın yeni harflerle de baskısı yapılmıştır (nşr. Murat Yüksel, İstanbul 1989). 3. el-Haytü’l-ebyaz yahut Ramazan Vâizi (Trabzon 1328). Ramazan ayı ve bu aydaki ibadetler hakkında fıkhî bilgilerin ve açıklamaların yer aldığı bir eserdir. Kitap yeni harflerle de basılmıştır (İstanbul 1970). 4. Târîh-i Enbiyâ ve İslâm (Trabzon 1328). Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar bütün peygamberlerin kısa hayat hikâyelerini ihtiva eden ve belli başlı İslâm hükümdarları hakkında bilgi veren eser, Küçük Târîh-i Enbiyâ ve İslâm adıyla ilk mektepler için ders kitabı olarak da yayımlanmıştır (Trabzon 1328). 5. et-Tarâǿif ve’z-zarâǿif (Trabzon 1331). Arapça metin çalışmaları için kaleme alınan bu derlemede bazı fıkralarla ahlâkî ve edebî hikâyeler yer almaktadır. 6. Lugat-ı Cûdî (Trabzon 1332). Cûdî Efendi’nin en son ve en önemli eseridir. Arapça ve Farsça’dan Türkçe’ye giren kelimelerin açıklamalarının yapıldığı sözlükte manzum ve mensur örneklere de yer verilmiştir. Bu örneklerden isim bulunmayan mısra ve beyitlerle manzum tercümeler ve bazı ibareler müellife aittir. Cûdî Efendi bir kısım kelimeleri açıklarken şahsî hâtıralarından da söz etmektedir (bk. “civâr”, “cûdî”, md.leri). Eserin bir diğer özelliği, madde başı olarak alınan edebiyat terimlerinin nisbeten geniş şekilde ve örneklerle açıklanmış olmasıdır. Okul Kitapları. 1. Teshîl-i Elifbâ-yı Osmânî (Trabzon 1312). Bazı düzeltmeler ve resim ilâvesiyle Resimli Elifbâ-yı Osmânî gibi adlarla birçok defa basılmıştır. 2. Rehber-i Avâmil (Trabzon 1325). Arapça öğretiminde önemli bir kitap olan İmam Birgivî’nin el-ǾAvâmilü’l-miǿe adlı eserinin daha kolay anlaşılmasını sağlamak için hazırlanmış bir risâledir. 3. Kırâat-i Türkiyye (Trabzon 1317). 4. İlk Ta‘lîm-i Kırâat (Trabzon 1327). 5. Kırâat-i Türkiyye (Trabzon 1327). İlkokulların ikinci sınıfları için hazırlanan bu okuma kitabında bazı tanınmış kişilerin hayat hikâyeleriyle Türk tarihine ait kısa bilgiler de yer alır. 6. Teshîl-i Sarf-ı Osmânî (Trabzon 1327). 7. Ulûm-ı Dîniyye Dersleri (Trabzon 1327). Bu adı taşıyan ikinci bir kitabı da aynı yıl yayımlanmıştır. 8. İmlâ ve Kıraat (Trabzon 1327).


9. Ta‘lîm-i Kırâat (Trabzon 1328). Cûdî Efendi’nin bunlardan başka eğitim, din ve ahlâk konularında yazdığı birçok makale devrin gazete ve mecmualarında kalmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

İbrahim Cûdî, Lugat-ı Cûdî, Trabzon 1332, Önsöz; İbnülemin, Son Asır Türk Şairleri, I, 247-249; Gövsa, Türk Meşhurları, s. 88; a.mlf., Meşhur Adamlar, İstanbul 1933-37, s. 263; Ergun, Türk Şairleri, III, 1093-1095; İhsan Hamamioğlu, Trabzonda İlk Kitapçı Kitabi Hamdi Efendi ve Yayınları, İstanbul 1947, s. 9, 10, 1723, 25-26; Ömer Akbulut, Trabzon Şairleri, Trabzon 1952, s. 28-31; a.mlf., Trabzon Meşhurları Bibliyografyası, Ankara 1970, s. 58; Mâhir İz, Yılların İzi, İstanbul 1975, s. 59-60, 66; a.mlf., “Trabzonlu Şair İbrâhim Cûdî Efendi”, Bugün, İstanbul 12 Nisan 1967, s. 2; Hüseyin Albayrak, Kuruluşunun 100. Yılında Cûdî Bey İlkokulu, Trabzon 1988, s. 25, 27, 28-36; İ. Gündağ Kayaoğlu, “Trabzon’dan Yetişen Değerli Eğitimci İbrahim Cûdî Bey”, Trabzon Kültür Sanat Yıllığı, İstanbul 1987, s. 287-292.

Mustafa Uzun