CÛIYYE

الجوعيّة

İlk devirlerde Şam bölgesindeki sûfîlere verilen lakap.

İlk sûfîlerden bazıları, “İnsana gücünü koruyabileceği birkaç lokma yeterlidir” (İbn Mâce, “EŧǾime”, 50) meâlindeki hadise dayanarak az yemeyi ve aç kalmayı (Ar. cû‘) dinî ve mânevî hayat için bir esas haline getirmişler ve gıda maddelerinden asgari ölçüde faydalanmışlardır. Özellikle Şam (Suriye) bölgesinde yaşayan sûfîler aç kalmaya ayrı bir önem verdiklerinden “Cûıyye” diye anılmışlardır. Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-safve adlı eserinin Şam sûfîlerine ayrılan bölümünde tâbiînden Amr b. Esved es-Sükûnî’nin asla karnını doyurmadığını, Hâlid b. Ma‘dân el-Kilâî ile Ebû Bekir b. Abdullah el-Gassânî’nin oruçlu olarak öldüklerini, Ebü’l-Kāsım el-Cûî’nin ise, “Allah beni açlığa karşı güçlendirdi” dediği için “el-Cûî” lakabını aldığını belirtir ve Suriyeli ünlü sûfî Ebû Süleyman ed-Dârânî’nin, “Dünyanın anahtarı tokluk, âhiretinki açlıktır” dediğini kaydeder.

Bâyezîd-i Bistâmî’nin mârifete aç karın ve çıplak bedenle ulaştığını, Cüneyd-i Bağdâdî’nin tasavvufu lafla değil açlık ve mücahede ile elde ettiğini belirtmesinden de anlaşılacağı üzere az uyumak ve az konuşmak gibi açlık da mücahede ve riyâzetin esaslarındandır.

BİBLİYOGRAFYA:

el-MuǾcemü’s-sûfî, “cûǾ” md.; Ca‘fer Seccâdî, Ferheng, Tahran 1983, s. 154; Müsned, IV, 132; İbn Mâce, “EŧǾime”, 50; Tirmizî, “Zühd”, 47; Kelâbâzî, et-TaǾarruf, s. 29-30; Sülemî, Tabakāt, s. 158; Kuşeyrî, er-Risâle, I, 88; İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-safve, IV, 201-244; Sühreverdî, ǾAvârifü’l-maǾârif, Kahire 1393/1973, s. 64.

Hasan Kâmil Yılmaz