CÜRCÂNÎ, İsmâil b. Hasan

إسماعيل بن حسن الجرجاني

Ebû İbrâhîm Zeynüddîn İsmâîl b. Hasen el-Hüseynî el-Cürcânî (ö. 531/1137)

Hârizmşahlar döneminin ünlü hekim ve cerrahı.

Bazı kaynaklarda baba adı Hüseyin, lakabı Şerefeddin, künyesi de Ebü’l-Fezâil şeklinde geçmektedir. Hayatının büyük bir kısmını Cürcân’da geçirdi. Kutbüddin Hârizmşah zamanında 504 (111-011) yılında Hârizm’e giderek orada uzun müddet kaldı. Hârizm’de bulunduğu sırada tedavi ve cerrahî sahalarında büyük başarı göstermiş, tıp alanındaki ünlü eserini de yaşı kırk elli civarında iken bu ortamda yazmaya başlamıştı. On yedi yıl süreyle Muhammed Kutbüddin Şah’ın himayesinde bulunan Cürcânî hükümdar tarafından büyük ilgi gördü ve çalışmaları ödüllendirildi. 521’de (1127) onun ölümü üzerine Atsız b. Muhammed’in hizmetine girdi. Şehzadeliği sırasında arkadaşı olan Atsız Şah ile münasebeti bundan sonra daha da ilerledi ve tıp alanında çeşitli kitaplar yazarak kendisine takdim etti. Ömrünün sonlarına doğru Merv’e yerleşti. Beyhakī 531 (1137) yılında onu Serahs’ta gördüğünü, Yâkūt el-Hamevî ise aynı yıl Merv’de öldüğünü kaydeder. Cürcânî’nin XI. yüzyıl hekimleri arasında seçkin bir yere sahip olduğunu kendi eserlerinden anlamak mümkündür.

Eserleri. 1. Zaħîre-i Hârizmşâhî. Muhtemelen tıpla ilgili Farsça yazılmış ilk ansiklopedik eserdir. Cürcânî bu eserinde hekim adaylarının değişik dillerde sayısız kitap okumaya mecbur olduklarını, bu külfeti ortadan kaldırmak için eserini Farsça yazdığını söyler. Kitap, biri sonradan ekleme olmak üzere on bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde sırasıyla tıp ilimlerinin tarifi ve faydaları, değişik hastalıkların tanımlanması, sağlık, solunum ve durum tesbiti, hastalıkların nasıl teşhis edildiği, ateş ve çeşitleriyle sebep ve tedavileri, hastalıkların tedavisi, şişiklerin tanımlanması, güzelleştiriciler, zehirler ve etkileri, ayrıca ilâç bilgileri gibi konular açıklanmıştır. Özellikle katarakt tedavisinde göz merceğinin iç kısmını çıkarmayı tavsiye eden ifadeleri, bugünkü tıp tarafından da kabul edilen bilgilerle uygunluk göstermektedir. Eserin çeşitli kütüphanelerde birçok nüshası mevcut olup I. cildi M. Hüseyin İ‘timâdî, M. Şerâd ve Celâl Mustafavî tarafından neşredilmiştir (Tahran 1344 hş./1965). Kitap Arapça’ya ve kısaltılmış olarak İbrânîce’ye tercüme edilmiş, Hindistan’da da Farsça’dan yapılan Urduca tercümesi yayımlanmıştır. Sabuncuoğlu Şerefeddin (ö. 873/1468) eserin akrâbâzîn* kısmını Türkçe’ye çevirmiş (Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 3536; Kılıç Ali Paşa, nr. 761/1), I. Murad ve Yıldırım Bayezid devri bilginlerinden Murad b. İshak Havâssü’l-edviye’sinde II. Murad devri bilginlerinden Mukbilzâde Mü’min de Zahîre-i Murâdiyye adlı eserinde Cürcânî’nin bu kitabından büyük ölçüde faydalanmışlardır. Abbas Nefîsî de Zahîre ile ilgili olarak Les Fondements théoriques de la médecine persane, d’après I’Encyclopédie médicale de Gorgani, avec un aperçu sommaire de la médecine en Perse (Paris 1933) adlı bir çalışma yapmıştır. 2. Ħuffey ǾAlâǿî. Źahîre’nin bir özeti olan eser iki ciltten meydana gelmektedir. Şah Muhammed Kutbüddin


zamanında muhtemelen 516 (1122) yılında kaleme alınarak Şehzade Atsız’a ithaf edilmiştir. Süleymaniye Kütüphanesi’nde çeşitli yazmaları mevcuttur (meselâ bk. Ayasofya, nr. K 3695, 3696, 3731, 3732). 3. el-Agrâzü’ŧ-ŧıbbiyye ve’l-mebâĥiśü’l-Ǿalâǿiyye. Bu kitap da Zahîre’nin bir özetinden ibaret olmasına rağmen Huffey ǾAlâǿî’den daha geniş ve ayrıntılıdır. Konular yeni bir yaklaşımla ele alınmıştır. Keşfü’ž-žunûn’dan anlaşıldığına göre Vezir Ebû Muhammed el-Buhârî’nin teklifiyle Atsız’ın şahlık döneminde muhtemelen 521-531 (1127-1137) yılları arasında yazılıp kendisine ithaf edilmiştir. Farsça yazılan eserin 543 (1148-49) yılında istinsah edilmiş bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Ayasofya, nr. 3566), 934’te (1527-28) istinsah edilen bir nüshası Londra’daki India Office Library’de bulunmaktadır. Kitabın bunlardan başka Kalküta’daki Fort William College Library’de ve Haydarâbâd’daki Âsafiye Kütüphanesi’nde iki nüshası daha mevcuttur (Chandpuri, s. 72). India Office Library’deki nüsha iki cilt ve toplam 1005 sayfadır. Birinci sayfa ile II. cildin başladığı 405. sayfa çok güzel bir şekilde tezhip edilmiştir. Kitabın sonunda altı adet erkek ve kadın iskelet resmi yer almaktadır. Muhtevası bölümler, kısımlar, fasıllar ve bablar halinde sunulmuştur. On dokuz fasıldan oluşan ilk bölümün birinci kısmı tıp konuları ile alanlarının tanımlanmasını, yedi fasıldan ibaret olan ikinci kısım vücudun basit organlarını, üçüncü kısım ise karmaşık organları içerir. Daha sonraki kısımlarda sırasıyla hastalık, sağlık, hastalık sebeplerini araştırma (etyoloji) ve belirtiler, nabız çeşitleri, solunum, idrar ve diğer vücut salgıları anlatılır. İki kısım olan ikinci bölümde hastalığın seyir, süre ve sonuçlarını önceden tahmin etme (prognoz) ve buhranlar, üçüncü bölümde ise ilâçlar ve diyetler anlatılmıştır. Müellifin bu eserde tatanozu tartışarak sebebinin sinir irritasyonu olduğunu söylemesi modern tıbba uygun görülmektedir. Eser Kausar Chandpuri tarafından Urduca’ya tercüme edilmiş, fakat henüz basılmamıştır.

Cürcânî’nin bunlardan başka çeşitli kaynaklarda er-Risâletü’l-münebbihe, Zübdetü’ŧ-ŧıb, el-Ecvibetü’ŧ-ŧıbbiyye (yazmalar için bk. Brockelmann, GAL Suppl., I, 889-890; Ullmann, s. 161), Yâdigâr, et-Tezkiretü’l-Eşrefiyye fi’ś-śınâǾati’ŧ-ŧıbbiyye adlı eserleri zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Beyhakī, Târîħu ĥükemâǿi’l-İslâm (nşr. M. Kürd Ali), Dımaşk 1365/1946, s. 172-174; a.mlf., Tetimme, s. 172-176; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, II, 122; İbn Ebû Usaybia, ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 472; Brockelmann, GAL, I, 641; Suppl., I, 889-890; a.mlf., “Cürcânî, Zeynüddin”, İA, III, 247; Adıvar, Osmanlı Türklerinde İlim, s. 20, 28, 52; Ullmann, Die Medizin, s. 161, 337; Sarton, Introduction, II/1, s. 234-235; III/2, s. 1216; Hakim Muhammed Said, “The Works of Ismail al-Jurjani (C. 480-531 H). An Important Source Material”, Hamdard Medicus, XX, Karachi 1977, s. 71-80; Kausar Chandpuri, “Sharf al-Dın İsmaagıl Jurjanı”, Studies in History of Medicine, II/1, New Delhi 1979, s. 69-74; J. Schacht, “al-Djurdjanı, Ismaagıl b. al-Husayn”, EI² (İng.), II, 603.

Hasan Doğruyol