DARGINLAR

Dağıstan’da yaşayan müslüman bir topluluk.

Avarlar’ın Zdih, Gazi-Kumuklar’ın Akuşa, Kumuklar’ın Dargı adını verdikleri Dargınlar Lezgi kabilelerinden biri olup içlerinde tarihte önemli roller oynamış olan Haytaklar ile (Kaytaklar) Kübeciler’in de bulunduğu pek çok alt gruba ayrılmışlardır. Dağıstan’ın orta bölgesinde Derbend’in kuzey taraflarında yaşayan ve kendileri için Sutkur adını kullanan Dargınlar Tabasaran, Agul, Lak, Avar ve Kumuklar’a komşudurlar ve Sergokale, Akuşa, Levaşi, Kaitag ve Dakhadayev şehirlerindeki nüfusun çoğunluğunu oluştururlar. Levaşi ve Tzudahar şehirlerinde Avar ve Laklar’la, Kaitag bölgesinde ise Kumuk ve Kaytaklar’la karışık halde yaşamaktadırlar. Dağıstan’daki kabilelerin en büyüklerinden biri olan Dargınlar’ın nüfusu 1926’da 108.963, 1979’da 287.282 idi; bugün ise tahminen 300.000 civarında olup halkın çoğunluğu kırsal alanlarda, sadece % 21,3’ü (1970) şehirlerde oturmaktadır. Ekonomik alanda halkın ekseriyeti hayvancılık, sebze ve meyve yetiştiriciliği ile demircilik, kuyumculuk gibi el sanatlarıyla uğraşmaktadır.

XI. yüzyıldan itibaren müslümanlaşmaya başlayan Dargınlar’ın XVI. yüzyıla gelindiğinde İslâmiyet’i tamamen benimsemiş oldukları anlaşılmaktadır. Bugün Şiî İmâmiyye mezhebine mensup Kuruş ve Miskinci kasabaları dışında kalan Dargınlar’ın bütünü Şâfiî’dir.

Dargınlar’ın konuştuğu dil, Lezgi dilinin bir lehçesi olan ve Kafkas dillerinin kuzeydoğu koluna giren Dargice olup bu da başlıca yedi ağıza ayrılmaktadır. Bunlardan Khürkili yüksek yaylalardakiler, Tzudakhar tüccar ve sanatkârlar tarafından, Akuşa da kültür, din ve ticaret çevrelerinde konuşulmaktadır. Bu dil üzerinde Arapça, Farsça ve Türkçe’nin yanı sıra Rusça’nın da büyük etkisi olmuştur. Halkın çoğunluğu ana dillerinin dışında Rusça’yı da konuşabilmektedir; idare ise resmî işlerde bu dili kullanmaktadır. Bugün ilk öğretim Dargice yapıldığı gibi bazı radyo ve televizyon programları, gazete ve dergilerle çeşitli kitaplar bu dilde yayımlanmaktadır.

Dargın dilinde XX. yüzyıla gelinceye kadar yazılı bir edebiyat ortaya çıkmamış ve edebiyat daha çok ağızdan ağıza dolaşan halk şiirleriyle varlığını sürdürmüştür. Yazılı edebiyatın ilk eserlerini de dinî konulu şiirler oluşturmuştur.

XX. yüzyılın başlarında Arap harfleriyle yazılan Dargın dili 1920’de, bu dile uyarlanmış kırk üç harfli yeni bir Arap alfabesine kavuşmuşsa da 1928’de Latin, 1938’de Kiril alfabesine geçilmiştir.

Dargınlar hakkında ilk bilgileri X. yüzyıl Arap tarihçileri vermişlerdir. Kafkaslar’ın müslümanlar tarafından fethedilmesinden sonra Dargınlar’ın yaşadıkları bölgenin güneybatısında bugünkü Kubaçi kasabasının çevresinde, merkezi Kale-Kureyş olan Haytak Ûsumiliği adıyla bir beylik kurulmuştur. Dargınlar’ın bir kolu olan Haytaklar’ın siyasî önderlerine “ûsumi” veya “ûsmi” deniyordu ve bunların hâkimiyeti altında bulunan Dargınlar’ın diğer kabileleri, Gazi-Kumuklar’ın başkanları olan “şemhal”lere bağlı bulunuyorlardı. 1586 tarihli bir belgeye göre Ûsumiler, Osmanlılar’ın Kafkas harekâtı sırasında onların yanında yer almışlardı (Kırzıoğlu, s. 313). XVI ve XVII. yüzyıllarda Dargınlar’ın toprakları Haytak Ûsumiliği ile Akuşa, Ûsala-Tabun, Makhala-Tabun ve Khürkili Tabun kabilelerinin oluşturdukları bir federasyona bölünmüştü. Bu federasyonun idaresini Akuşa kadısı yürütüyordu. Ruslar’ın XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Kafkaslar’a yönelik faaliyetleri sırasında birçok Dağıstan hanlığı gibi Ûsumiler, Dargınlar ve Akuşa kadılığı Osmanlı yanlısı bir siyaset takip etti. 1768 ve 1787 Osmanlı-Rus savaşları sırasında bunlar Osmanlı safında yer aldılar (BA, HH, nr. 11.656; BA, Cevdet-Hariciye, nr. 4990); daha sonra da Osmanlılar’a bağlı olarak Ruslar’la mücadelelerini sürdürdüler. 1813 tarihli bir belgede, Osmanlı Devleti’ne bağlılık bildiren beyler arasında Tarku (Dargı) Hanı Mehdî Şemhal, Kaytak hâkimi Âdil Ûsumi, Akuşa Kadısı Hacı Muhammed’in adı da geçmektedir (BA, HH, nr. 44.645-N). Özellikle Ûsumiler’in liderliğinde toplanan kuvvetlerin sayısı 80.000 dolayındaydı (BA, HH, nr. 48.968). Bunlar 1814’ten sonra da mücadelelerini sürdürdüler; ancak Ruslar kısa bir müddet sonra bölgeyi ele geçirdiler ve ûsumilik idaresini kaldırarak (1819) Dargınlar’ın topraklarını Rusya’ya bağlı bir idarî bölge (okrug) haline getirdiler. Dargınlar’ın da yer aldığı Dağıstan’da Rus idaresine karşı çeşitli ayaklanmalar olduysa da bunlar başarı kazanamadı. Özerk Dağıstan’da Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulması üzerine Dargınlar bu cumhuriyetin içinde kaldılar. Bu statüleri bugün de devam etmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, HH, nr. 11.656, 44.645-N, 48.968; BA, Cevdet-Hariciye, nr. 3866, 4990, 9076; Osmanlı Devleti ile Kafkasya, Türkistan ve Kırım Hanlıkları Arasındaki Münasebetlere Dâir Arşiv Belgeleri, Ankara 1992, s. 5-6, 68-70; J. F. Baddeley, The Russian Qonquest of the Caucasus, Calcutta 1908, s. 132-134; Şerafettin Erel, Dağıstan ve Dağıstanlılar, İstanbul 1961, s. 43-44; Fahrettin Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas-Elleri’ni Fethi (1451-1590), Ankara 1976, s. 310-311, 313-315; Ronald Wixman, “Daghestanis”, Muslim Peoples, I, 212; Shirin Akıner, Islamic Peoples of 7th Soviet Union, London 1986, s. 143-147; A. Bennigsen – C. Lemerciler, el-Müslimûne’l-mensiyyûn fi’l-ittihâdi’s-Suvyîtî (trc. Abdülkādir Dülelî), Beyrut 1409/1989, s. 124; Mustafa Butbay, Kafkasya Hatıraları (haz. A. Cevdet Canbulat), Ankara 1990, bk. İndeks; Sema Işıktan, “1787-1792 Osmanlı Rus Harbi Sırasında ve Sonrasında Osmanlı Devletinin Dağıstan Hanları ile Münasebetleri”, Kafkas Araştırmaları, I, İstanbul 1988, s. 34-35; “Dargı”, TA, XII, 307-308; “Dargı Edebiyatı”, a.e., XII, 308; Ch. Quelquejay, “Darghin”, EI² (İng.), II, 141-142; “Darghin”, GSE, VII, 109-110.

Rıza Kurtuluş