DERDÎR

(الدردير)

Ebü’l-Berekât Ahmed b. Muhammed b. Ahmed ed-Derdîr el-Adevî (ö. 1201/1786)

Halvetiyye tarikatının Derdîriyye kolunun kurucusu Mısırlı mutasavvıf, fakih

1127’de (1715) Yukarı Mısır’daki Asyût vilâyetine bağlı Menfelût kasabasında doğdu. Rivayete göre dedesi Ahmed b. Ebû Hâmid doğduğu gece Derdîr adlı bir kabile reisi bu ailenin misafiri bulunuyordu. Bundan dolayı yeni doğan Ahmed’e Derdîr lakabı verilmiş, daha sonra Ahmed’in oğlu Muhammed ve torunu Ebü’l-Berekât Ahmed de bu lakapla tanınmışlardır. Derdîr ilk öğrenimine âlim ve dindar bir kişi olan babasının yanında başladı. On yaşında iken babasını kaybedince tahsiline devam etmek için Kahire’ye gitti ve Ezher’e girdi. Mâlikî fakihlerinden, o dönemde Mısır’ın en büyük âlimi olarak bilinen Ebü’l-Hasan Ali es-Saîdî’den fıkıh okudu. 1160’ta (1747) Kutbüddin el-Bekrî’nin halifesi ve Halvetiyye’nin Hifniyye kolunun kurucusu Şeyh Şemseddin Muhammed el-Hifnî’ye intisap etti. Ahmed es-Sabbâ ve Ahmed b. Abdülfettâh gibi âlimlerin derslerine devam etti. Mısır’ın ünlü âlimleri arasına girdi. Hocası Ali es-Saîdî’nin 1189’da (1775) vefat etmesi üzerine onun yürüttüğü bütün faaliyetleri Ahmed ed-Derdîr üstlendi. Bu suretle Mâlikîler’in Ezher şeyhi ve Mısır müftüsü oldu; bundan dolayı kendisine “Küçük Mâlik” denilirdi. Saîdîler’in medresesinde dersler verdi, vakıflarına nezâret etti. 1172’de (1758) Şeyh Hifnî’den icâzet aldıktan sonra tasavvufta da büyük ün kazanan Derdîr Halvetiyye tarikatının yayılmasına önemli katkılarda bulundu. Mısır’ın en meşhur âlim ve şeyhi haline geldiği bu dönemde Mısır’da Osmanlı valisinin otoritesi fiilen hemen hemen ortadan kalktığı için bu boşluğu emîrler doldurmaya başlamıştı. Hiçbir hukukî ve siyasî disiplin tanımayan bu emîrler gerek halka gerekse âlimlere her çeşit haksızlığı reva görüyorlardı. Ahmed ed-Derdîr bu zorbalara karşı halkın da desteğiyle sözlü, yazılı ve fiilî olarak cesur ve tesirli bir mücadele yürüterek onları sindirdi. Mâlikî mezhebinde müctehid mertebesine ulaşan Şeyh Derdîr Ahmed es-Sâvî, Sâlih es-Sibâî, Arefe ed-Desûkı, Abdülalîm es-Senhûrî ve Mustafa el-Ukbâvî gibi sonradan tanınmış birer âlim olan birçok kişiye hocalık yapmıştır.

6 Rebîülevvel 1201’de (27 Aralık 1786) Kahire’de vefat eden Derdîr zâviyesinin hazîresinde toprağa verildi. Tarikat silsilesi Şeyh Hifnî ve Kutbüddin el-Bekrî vasıtasıyla Halvetiyye’nin Şâbâniyye-Karabaşiyye koluna ulaşır.

Tasavvuf, tarikat evrâdı, akaid, fıkıh konularında yirmiden fazla eseri olan Şeyh Derdîr’in basılı eserleri şunlardır: 1. Akrebü’l-mesâlik li-mezhebi’l-İmâm Mâlik. Mâlikî fıkhına dair bir eser olup


1193 (1779) yılında telif edilmiştir (Kahire 1287, 1299). 2. eş-Şerĥu’ś-śaġīr Ǿalâ Aķrebi’l-mesâlik. “Bâbü’l-cinâye” faslına kadar telif ettiği eseri talebesi Şeyh Mustafa el-Ukbâvî tamamlamıştır (Bulak 1281; Kahire 1282, 1326, 1972). 3. eş-Şerĥu’l-kebîr Ǿalâ Muħtaśari Sîdî Ħalîl. Mâlikî fıkhıyla ilgili olan bu eser Muhammed ed-Desûkı’nin hâşiyesiyle birlikte basılmıştır (Kahire 1303, 1310). 4. el-Ħarîdetü’l-behiyye. Akaid ile ilgili yetmiş bir beyitlik manzum bir eserdir (Kahire 1279; İskenderiye 1281). 5. Şerĥ Ǿale’l-Ǿaķīde. Kutbüddin el-Bekrî’nin Fevâǿidü’l-ferâǿid adlı akaide dair eserinin şerhidir (Bulak 1314). 6. Tuĥfetü’l-iħvân fî Ǿilmi’l-beyân (Kahire, ts.). 7. Ĥâşiye Ǿalâ Kıśśati’l-miǾrâc. Necmeddin el-Gazzî’nin mi‘rac hadisesiyle ilgili eserinin hâşiyesidir. Gazzî’nin eserinin kenarında birçok defa basılmıştır (Bulak 1284; Kahire 1294, 1305). 8. Tuĥfetü’l-iħvân fî âdâbi ehli’l-Ǿirfân. Tarikat âdâbıyla ilgili olan bu risâleyi Harîrîzâde Tibyân’da (II, vr. 7b-19b) iktibas etmiştir (Kahire 1281, 1332). 9. Mevlidü’n-nebî. İbrâhim el-Bâcûrî’nin esere yazdığı hâşiye ile birlikte yayımlanmıştır (Kahire 1304). 10. Şevâriķu’l-envâr. Bazı salavat metinlerini ihtiva eden bu risâleyi de Harîrîzâde Tibyân’da (II, vr. 19b-26ª) iktibas etmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Cebertî, ǾAcâǿibü’l-âŝâr, Bulak 1297, II, 147; Harîrîzâde, Tibyân, II, vr. 6b-26ª; Tomar-Halvetiyye, s. 87; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, I, 393-394; Serkîs, MuǾcem, I, 869-870; Brockelmann, GAL, II, 353; Suppl., II, 470, 480; Abdülhalim Mahmûd, Ebü’l-Berekât Sîdî Aĥmed ed-Derdîr, Kahire 1947; Nebhânî, Kerâmâtü’l-evliyâǿ, I, 340-341; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 181; Ziriklî, el-AǾlâm, I, 244; Abdürrezzâk el-Baytâr, Ĥilyetü’l-beşer fî târîħi’l-ķarni’ŝ-ŝâliŝ Ǿaşer, Dımaşk 1961, I, 172; Ahmed Alâeddin Abdülhamîd Da‘ber, Ebü’l-Berekât ed-Derdîr ve eŝeruhû fi’l-fıķh (yüksek lisans tezi, 1982), Kahire Câmiatü’l-Ezher; Ahmed Hanefî Nassâr el-Kûsî, “es-Seyyid Aĥmed ed-Derdîr”, ME, XLI/2 (1389/1969), s. 133-137.

Ahmed Alâeddin Abdülhamid Da‘ber