EBÛ HAYYE en-NÜMEYRÎ

أبو حيّة النميري

Ebû Hayye el-Heysem b. er-Rebî‘ b. Zürâre en-Nümeyrî (ö. II./VIII. yüzyıl)

Arap şairi.

Emevîler’in son yılları ile Abbâsîler’in ilk yıllarında yaşamış (muhadramü’d-devleteyn) bir şairdir. Benî Nümeyr (Nümeyr b. Âmir b. Sa‘saa) soyundan geldiği için Nümeyrî nisbesini almıştır. Bedevî olmakla birlikte hayatının çoğunu Basra’da geçirdi. Amcasının kızı olan çok sevdiği eşinin ölümü üzerine yazdığı mersiyeler şiirlerinin önemli bir kısmını oluşturur. Emevîler döneminde Halife Hişâm b. Abdülmelik’e (724-743), Abbâsîler döneminde Halife Mansûr’a (754-775) kasideler söyleyerek ihsanlarına nâil oldu. Mansûr’un ölümü üzerine mersiyeler yazdı. Aynı zamanda şair Ferezdak’ın (ö. 110/728) şiirlerinin de râvisi olan Ebû Hayye’nin ölüm tarihi hakkındaki rivayetler 158-210 (775-825) yılları arasında değişmektedir.

Ebû Hayye’nin oldukça zeki fakat çok korkak, cimri, yalancı ve saralı bir kişi olduğu söylenir. Kendisinden özellikle avcılığa dair çok mübalağalı ve hayal mahsulü fıkralar nakledilir. “Lüâbü’l-meniyye” adını verdiği, bir tahta parçasından ibaret kılıcıyla gösterdiği kahramanlıklarını anlatan fıkraları ise ayrı bir özellik taşır. Ancak onun asıl şöhreti, fasih bir kaside ve recez şairi olmasından gelir. Ebü’l-Ferec’in el-Egānî’sinde yer verdiği bir rivayete göre Ebû Hayye devrine göre orta seviyede bir şair sayılır. Fakat Ebû Amr b. Alâ onu, başta şair Râilibil en-Nümeyrî (ö. 97/716 [?]) olmak üzere pek çok şairden üstün tutmakta, İbn Sellâm el-Cumahî ise muhdesûn*un öncüsü Beşşâr b. Bürd (ö. 167/783-84) ve emsalinin tabakasından saymaktadır.

İbnü’n-Nedîm, Ebû Hayye’nin şiirlerinin elli varak kadar olduğunu, Asmaî, Sükkerî ve diğer bazı âlimlerin onun şiirlerini toplayarak bir divan haline getirdiklerini kaydeder. Ancak bu divan günümüze kadar gelmemiştir. Şiirleri Yahyâ el-Cübûrî tarafından muhtelif edebiyat kitapları ile şiir mecmualarından derlenerek divan şeklinde tertip edilmiş ve EşǾâru Ebî Hayye adıyla neşredilmiştir (Dımaşk 1975).

BİBLİYOGRAFYA:

EşǾâru Ebî Hayye (nşr. Yahyâ el-Cübûrî), Dımaşk 1975, nâşirin mukaddimesi; Câhiz, el-Beyân ve’t-tebyîn, I, 385; II, 225; III, 324; İbn Kuteybe, eş-ŞiǾr ve’ş-şuǾarâǿ, II, 774-775; a.mlf., ǾUyûnü’l-ahbâr, I, 168; II, 27; İbnü’l-Mu‘tez, Tabakātü’ş-şuǾarâǿ (nşr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc), Kahire 1976, s. 143-146; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Egānî, Beyrut 1962-64, XVI, 236-239; Âmidî, el-Müǿtelif, s. 103; Merzübânî, el-Müveşşah, Kahire 1343, s. 156-157, 227-228; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 178, 185; İbn Reşîk el-Kayrevânî, el-ǾUmde (nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1972, I, 198, 334; İbn Hacer, el-İsâbe, IV, 49-50; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, IV, 242-244; Abdülkādir el-Bağdâdî, Hizânetü’l-edeb, X, 217-220; Sezgin, GAS, II, 464-465; Ömer Ferruh, Târîhu’l-edeb, II, 188-190; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VIII, 103-104; Ch. Pellat, “Abū Hayyā al-Numayrī”, EI² Suppl. (İng.), s. 24.

Mustafa Kılıçlı