EBÛ SÂLİH el-MÜEZZİN

أبو صالح المؤذّن

Ebû Sâlih Ahmed b. Abdilmelik b. Alî el-Müezzin en-Nîsâbûrî (ö. 470/1078)

Hadis hâfızı.

388’de (998) doğdu. Dokuz yaşında iken Kur’an’ı ezberledi. On bir yaşında hadis öğrenmeye başladı. İlk hocası Ebû Nuaym el-İsferâyînî’dir. Memleketindeki muhaddislerden faydalandıktan sonra hadis tahsili için İsfahan, Bağdat, Dımaşk, Mekke, Rey ve Cürcân gibi ilim merkezlerini dolaştı. Buralarda Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Ali ed-Dekkāk, Ebû Abdurrahman es-Sülemî, Ebû Nuaym el-İsfahânî ve Ebû Zer el-Herevî gibi âlimlerden faydalandı. Ebû Ali ed-Dekkāk’ı tanıdıktan sonra zühd hayatına ilgisi arttı. Ardından Abdülkerîm el-Kuşeyrî ve ileri gelen bazı sûfî âlimlerle görüştü. Tahsilini tamamladıktan sonra Beyhakīyye Medresesi’nde hocalık yapmaya başladı. Bu medresenin minaresinde ücret almadan yıllarca ezan okuduğu için “el-Müezzin” diye şöhret buldu. Medresenin kütüphanesinde özellikle muhaddislere vakfedilmiş olan eserleri muhafaza eder, vakıf adına muhaddislerin kâğıt ve mürekkep masraflarını karşılama hizmetlerini yönetirdi. Ayrıca geceleri halka vaaz eder, zenginlerden aldığı zekâtları fakirlere dağıtırdı.

Bir fıkıh âlimi olan ve İbnü’l-Müezzin diye tanınan oğlu İsmâil başta olmak üzere Ebû Abdullah el-Furâvî, Abdülmün‘im b. Abdülkerîm el-Kuşeyrî, Zâhir b. Tâhir eş-Şehhâmî gibi âlimler kendisine talebelik ettiler.

Ebû Sâlih 434 (1042-43) yılında Bağdat’a ikinci defa gittiğinde kendisiyle görüşen Hatîb el-Bağdâdî, onun güvenilir bir muhaddis olduğunu ve birbirlerinden hadis yazdıklarını belirtmiştir. Ebû Sâlih’i yakından tanıyan talebesi Abdülgafir el-Fârisî, hocasının her konuda kendine has üslûbu bulunduğunu, hadis derlemede, okutmada emsalinden farklı olduğunu, kendisini hadis öğrenmeye onun teşvik ettiğini, Kitâbü’s-Siyâk li-Târîhi Nîsâbûr adlı eserini onun tarihle ilgili çalışmalarının müsveddelerinden faydalanarak yazmaya başladığını ve her müşkülünü halletmek için kendisine başvurduğunu söylemektedir. Ayrıca hocasından Hilyetü’l-evliyâǿ, Müsnedü’t-Tayâlisî, MuǾcemü’t-Taberânî ve kendi eserleri başta olmak üzere birçok kitap okuduğunu belirtmektedir. Abdülkerîm es-Sem‘ânî, Ebû Sâlih’in devrin yıldızı olduğunu söyler ve huzuruna saygıyla varılmasını tavsiye ederdi. İbnü’l-Müzekkî diye tanınan akranı ve hemşehrisi muhaddis Muhammed b. Yahyâ, Ebû Sâlih yaşadığı sürece Nîşâbur’da kimsenin hadis uydurmaya cesaret edemeyeceğini söylerdi.

Tarih, fıkıh ve tefsir ilimlerinde de kendini yetiştirmiş olan Ebû Sâlih el-Müezzin 7 Ramazan 470’te (24 Mart 1078) vefat etti.

Eserleri. 1. Târîhu Merv. En önemli çalışmalarından biri olup Sem‘ânî bu eserin müsveddelerinin kendisinde bulunduğunu söylemiştir. 2. Elf hadîs Ǿan elf şeyh. Her hocasından bir hadis almak suretiyle meydana getirdiği 1000 hadis ihtiva eden eserin orijinal bir çalışma olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca el-ErbaǾînât adlı bir kitabıyla hocaları hakkında yazdığı bir eseri daha bulunduğu belirtilmekte, fakat bu çalışmalarının günümüze gelip gelmediği bilinmemektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Hatîb, Târîhu Bagdâd, IV, 267-268; Abdülgāfir el-Fârisî, Târîhu Nîsâbûr, el-müntehab mine’s-Siyâk, (nşr. Muhammed Kâzım el-Mahmûdî), Kum 1403, s. 132-134; İbnü’l-Cevzî, el-Muntazam, VIII, 314; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, III, 224-226; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâ, XVIII, 419-422; a.mlf., Tezkiretü’l-huffâz, III, 1162-1164; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân, III, 99; İsnevî, Tabakatü’ş-ŞâfiǾiyye, II, 408-409; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, V, 106; İbnü’l-İmâd, Şezerât, III, 335; Îzâhu’l-meknûn, I, 119.

İsmail L. Çakan