EDİB HARÂBÎ

(ö. 1853-1916)

Son devir Bektaşî şairi.

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Ahmed Edib’dir. Şiirlerinde bazan Harâbî, bazan Edib mahlasını kullanmıştır. Çanakkale ve Preveze’de memurluk, Bahriye’de uzun yıllar gemi kâtipliği yaptı. On yedi yaşlarında Merdivenköy Şahkulu Dergâhı şeyhi Mehmed Ali Hilmi Dede Baba’ya mürid oldu. Ancak herhangi bir kimseden icâzetnâme almadan babalık yapmaya kalkıştığı için İstanbul Bektaşîleri arasında pek sevilmez, hatta Bektaşî tekkelerine kabul edilmezdi. Daha çok Bektaşî olmayan rindmeşrep kişilerle ve şairlerle düşüp kalkar, evinde âyinler düzenlediği söylenirdi. Hatta Rıza Tevfik bile başlangıçta ondan el almıştı. Edib Harâbî’nin, “Kâf u nûn hitâbı izhâr olmadan/Biz bu kâinatın ibtidâsıyız” matla‘lı meşhur nefesi bütün Bektaşîler tarafından ezbere bilinir ve dergâhlarda okunurdu. Edib Harâbî velûd bir şairdir. Kendisini yakından tanıyanlar, zaman zaman irticâlen dahi kolaylıkla şiir söyleyebildiğini belirtirler.

Aruz ve hece vezinlerini son derece rahat kullanan Edib Harâbî’nin şiirleri devrinde büyük bir ilgi görmüştür. Özellikle Bektaşî düşüncesini yansıttığı ve sade bir dille kaleme aldığı şiirlerinde hiciv unsuru ağır basmaktadır. Sadettin Nüzhet Ergun ondaki Melâmîlik etkisi üzerinde de durur.

Şiirlerinin bir kısmı Saâdet ve Yeni Mecmua gibi devrin gazete ve dergilerinde de yayımlanan Edib Harâbî, Nâmık Kemal’in bazı şiirlerini tahmis etmiş, ayrıca Servet-i Fünûncular’ı alaya alan bazı manzumeler de yazmıştır. Nefes, koşma, kalenderî, mersiye ve gazellerle bazı önemli olaylara düşürdüğü tarihlerden oluşan oldukça hacimli divanının kendi el yazısı ile olan nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (İhsan Mahvî Balkır, nr. 98). Divanın iki defterden ibaret diğer bir nüshası ise İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı’ndadır (K. 541). S. Nüzhet Ergun Bektaşî Şairleri’nde hece ve aruzla elli bir şiirini neşretmiş (s. 82-115), divanından seçmeler ise Hüseyin Hüsnü Erdikut’un Edib Harâbî’nin Divanı (İzmir 1950) ile Sefer Aytekin’in derlediği Harâbî, Hayatı ve Deyişleri (Ankara 1959) adlı kitaplarda yayımlanmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Sadettin Nüzhet [Ergun], Bektaşî Şairleri, İstanbul 1930, s. 79-82; a.mlf., “Edib Harabî”, Millî Mecmua, X/109, İstanbul 1928, s. 1751-1753; Rauf Yekta, Bektaşî Nefesleri, İstanbul 1933, s. 153; Fikret Yürükoğlu, Edib Harabî, Hayatı ve Eserleri (mezuniyet tezi, 1945), İÜ Ed.Fak. Ktp., nr. 1129; Abdülbâki Gölpınarlı, Alevî-Bektaşî Nefesleri, İstanbul 1963, s. 12; Vahit Lütfi Salcı, “Edib Harabi”, YT, nr. 78 (1938), s. 218-221; Rıza Tevfik Bölükbaşı, “Edib Harabî Erenler”, Yeni Sabah, nr. 2216, 21 Temmuz İstanbul 1944; H. Jansky, “Der BektaşîDichter Edip Harabi”, WZKM (1960), s. 87-98; Nail Bayraktar, Atatürk Kitaplığı’na Yeni Bağışlanan Yazma Kitapların İndeks Kataloğu, İstanbul 1991, I, 15; “Edib Harabî”, TDEA, II, 450-451.

Abdullah Uçman