el-ÂSÂRÜ’l-ULVİYYE

الآثار العلويّة

Atmosfer olaylarını antik meteoroloji anlayışına göre inceleyen ilmin ve bu ilimle ilgili eserlerin İslâmî kaynaklardaki genel adı.

İnsanlık eski çağlardan beri atmosfer olaylarına ilgi duymuştur. Bu sebeple bütün eski medeniyetlerde ve özellikle İslâm âleminde ilim adamlarının büyük çoğunluğu yaşadıkları dönemlerin sınırlı imkânlarına rağmen bu alanda pek çok çalışma ve araştırmalar yapmışlardır. Bibliyografik kaynaklarda “âsâr-ı ulviyye” genel başlığı altında bulunabilecek bu çalışmaların günümüze ulaşabilenlerinin büyük bir kısmı, atmosfer olaylarını geniş ve modern imkânlara sahip olarak inceleyen günümüz ilim adamlarına, dolayısıyla çağdaş meteorolojiye ilim tarihi bakımından malzeme olabilecek niteliktedir.

Yer üstü ve yer altındaki jeolojik olay ve oluşumları aynı antik anlayışla araştıran ilmin de klasik kaynaklarda “elâsârü’s-süfliyye” olarak anıldığı görülür. Bu konu ile ilgili pek çok risâlesi bulunan Kindî, el-âsârü’l-ulviyye ve el-âsârü’s-süfliyye terimlerinin her ikisine de şâmil olmak üzere “ahdâsü’l-cev ve’l-arz” tabirini kullanmaktadır. Aristo’nun, İslâm âleminde geniş yankılar uyandıran meşhur Meteorologica’sı da Arapça’ya el-Âsârü’l-ulviyye şeklinde tercüme edilmiştir. Bu eser, İbnü’l-Bıtrîk ile başlayıp İbn Rüşd’e kadar uzanan geniş zaman dilimi içerisinde birçok filozof ve mütercimin tercüme ve ihtisar çalışmasına konu teşkil etmiştir. Meteorologica’nın bu tercüme ve özetlerinin pek çoğu günümüze kadar ulaşmıştır. İlim tarihçileri, Aristo’nun bu eserini meteoroloji alanının ilk eseri olarak kabul ederler. Ancak eserin muhtevası günümüz meteorolojisinin verileriyle karşılaştırıldığında eserdeki bilgilerin çoğunun ilmî bir değer ifade etmediği görülür. Nitekim daha o dönemde Aristo’nun öğrencisi Theophrastos’un Meteorologica’nın yanlışlarının bir kısmını tashih ettiği ve bu şekilde meteorolojiye büyük katkıda bulunduğu bilinmektedir. Ancak bu konuda Aristo’nun ve antik Yunan ilminin gerilerde bırakılması ve meteorolojinin temel kanunlarına büyük ölçüde uygun düşen görüşler ortaya konması şerefi İslâm bilginlerine aittir.


Âsâr-ı ulviyye alanında eser veren ilk İslâm bilgini Kindî’dir. O, bu konu ile ilgili olarak on üç risâle kaleme almış, bu risâlelerde rüzgârların meydana gelişi, genleşme kanunu, gökyüzünün rengi, med ve cezir olayının izahı gibi birçok konuda modern meteorolojinin temel ilkelerine uygun görüşler ortaya koymuştur. Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Heysem, İbn Rüşd ve Bîrûnî gibi diğer İslâm bilginlerinin eserlerinde ve İhvân-ı Safâ Risâleleri’nde de konu ile ilgili önemli bilgiler bulmak mümkündür.

BİBLİYOGRAFYA:

Kindî, Risâle fî kemmiyyeti kütübi Aristo (nşr. M. Abdülhâdî Ebû Rîde), Kahire 1950, s. 368; İhvân-ı Safâ, Resâil, Beyrut 1376-77/1957, II, 62-86; Muhtâru resâǾili Câbir b. Hayyân (nşr. P. Kraus), Kahire 1354, s. 261 vd.; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 365, 370; Kazvînî, ǾAcâǿibü’l-mahlûkat, Kahire 1978, II, 12-65; Keşfü’z-zunûn, I, 9; P. Steinmetz, Die Physik des Theophrastos von Eresos, Berlin 1964; G. Sarton, Introduction, New York 1975, I/1, s. 126, 143; II/2, s. 848; Mahmut Kaya, İslâm Kaynakları Işığında Aristoteles ve Felsefesi, İstanbul 1983, s. 156-163; Fuat Sezgin, “Kitâbü’l-Âsâri’l-Ǿulviyye li-Tawufirastus (Die Meteorologie des Theophrast)”, Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften, I, Frankfurt 1984, s. 9-16; Mün‘im Müflih er-Râvî, “Üsüsü’l-ciyûlûciyâ fi’l-meǾâdin ve’l-âsâri’l-ulviyye li’bni Sînâ”, Mecelletü MaǾhedi’l-Mahtûtâti’l-ǾArabiyye, XXVIII/2, Küveyt 1984, s. 547-564; İsmail Hakkı İzmirli, “Âsar-ı Ulviye ve Süfliye”, İTA, I, 539; B. Lewin, “al-Athar al-ǾUlwiyya”, EI² (İng.), I, 736-737.

Metin Yurdagür