el-CERH ve’t-TA‘DÎL

الجرح والتعديل

İbn Ebû Hâtim er-Râzî’nin (ö. 327/938) hadis râvilerinin tenkidine dair eseri.

Cerh ve ta‘dîl* konusunda yazılan ilk eserlerden biridir. Birincisi mukaddime olmak üzere dokuz ciltten meydana gelmektedir. Tertip bakımından Buhârî’nin et-Târîhu’l-kebîr’ini andırmaktaysa da muhtevasının farklı olması ve onda bulunmayan binlerce biyografiyi ihtiva etmesi bakımından et-Târîhu’l-kebîr’den ayrılır.

“Takdîmetü’l-maǾrife li-Kitâbi’l-Cerh ve’t-taǾdîl” adını taşıyan ve 375 sayfalık bir giriş mahiyetinde olan mukaddimede sünnetin Kur’an’ı açıklaması, râvileri tanımanın zarureti, râvilerin tabakaları, dereceleri ele alınmakta ve bazı cerh ve ta‘dîl otoriteleri tanıtılmaktadır. İkinci cildin başında yer alan 38 sayfalık bir kısımda sünnetin rivayeti, râvilerin belli başlı özellikleri söz konusu edilmekte, ardından yarı alfabetik bir sistemin takip edildiği esas kitaba geçilmektedir. Ahmed isminin ilk sırayı aldığı eserde daha sonra sırasıyla İbrâhim, İsmâil, İshak, Eyyûb, İdrîs... adları gelmektedir. Aynı ismi taşıyanlar baba adının ilk harfine, burada da aynılık varsa dede isimlerinin ilk harfine göre sıralanmaktadır. Râvinin kendi adının ikinci, üçüncü... harfleri göz önüne alınmamaktadır. Her ismin sonunda baba adları bilinmeyen râvilere, her harfin sonunda da sadece bir râvinin adı olan isimlere (el-esmâü’l-müfrede) yer verilmektedir. Bu tertip içinde biyografiler zikredildikten sonra baba adıyla tanınanlarla (IX, 315-329) künyeleriyle bilinen erkek ve kadın râviler (IX, 330-367) sıralanmaktadır.

Müellif râviler hakkındaki değerlendirmelerinde daha çok babası Ebû Hâtim er-Râzî ile münekkit Ebû Zür‘a er-Râzî’ye dayanmakta, ayrıca Şu‘be b. Haccâc, Süfyân es-Sevrî, Abdurrahman b. Mehdî, Süfyân b. Uyeyne, Yahyâ b. Saîd el-Kattân, Yahyâ b. Maîn, Ali b. Medînî ve Ahmed b. Hanbel gibi münekkitlerin görüşlerine de yer vermektedir. Bu arada, her halde babasının hocası Muhammed b. Yahyâ ez-Zühlî ile Buhârî arasında meydana gelen anlaşmazlık sebebiyle Buhârî’nin değerlendirmelerini kitabına almamıştır. Naklettiği bütün bilgileri senedleriyle aktarmakta, bu görüşler arasında farklılıklar varsa kendine göre en doğru olanına işaret etmektedir.

16.040 râvinin cerh ve ta‘dîlini ihtiva eden eserde biyografi tekrarlarına ve


daha başka hatalara rastlanmaktadır. Meselâ Cüneyd b. Alâ b. Ebû Dehre üç ayrı isimle (Cüneyd b. Alâ b. Ebû Dehre, Humeyd b. Ebû Dehre, Humeyd b. Alâ, bk. II, 527; III, 221, 227) alınmıştır. Bazı râvilerin hocaları veya talebeleri bilinmediği için bu hususta ileride mâlumat elde edilebileceği düşüncesiyle onlara ayrılan yer boş bırakılmıştır.

İbn Ebû Hâtim “meçhul” terimini hem güvenilir olup olmadığı bilinmeyen, hem de uzak yörelerde bulunması sebebiyle tanınmayan râviler için kullanmıştır. Onun bir râvi hakkındaki “meçhul” hükmüne eğer bir başka cerh ve ta‘dîl âlimi iştirak etmemişse o râviyi meçhul saymamalıdır (Leknevî, s. 165-168). Hakkında cerh ve ta‘dîl ile ilgili bir görüş belirtmediği râviyi İbn Ebû Hâtim’in güvenilir saydığı, ayrıca bir münekkidin herhangi bir râvi hakkındaki kanaatini aynen naklettiği zaman da o görüşü benimsediği kabul edilmiştir.

Müelliften önce yaşamış cerh ve ta‘dîl otoritelerinin bu konudaki görüşlerini ihtiva eden eser, daha sonra yazılan cerh ve ta‘dîl kitaplarına kaynak olmuştur. Nitekim Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl’deki cerh ve ta‘dîl ile ilgili bilgileri İbn Ebû Hâtim’in bu eserinden aldığını söylemiştir.

el-Cerh ve’t-taǾdîl, Murad Molla Kütüphanesi (nr. 572, 1450), Köprülü Kütüphanesi (nr. 278) ve Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye (nr. 891-892) nüshalarını esas alan Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî el-Yemânî tarafından tahkik edilerek dokuz cilt halinde neşredilmiştir (Haydarâbâd 1941-1953). Daha sonra bu neşirden birçok ofset baskı yapılmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

el-Cerh ve’t-taǾdîl, Giriş; Keşfü’z-zunûn, I, 582; Leknevî, er-RefǾ ve’t-tekmîl, s. 163-168, 389; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe, s. 147; Brockelmann, GAL Suppl., I, 278; Sezgin, GAS, I, 178-179; Addâb b. Mahmûd el-Hameş, Ruvâtü’l-hadîs, Riyad 1405, s. 36-45.

Selman Başaran