el-FETÂVA’l-HAYRİYYE

الفتاوى الخيريّة

Hanefî fıkıh âlimi Hayreddin b. Ahmed er-Remlî’nin (ö. 1081/1671) fetvalarını bir araya getiren eser.

XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Haremeyn, Dimyat, İstanbul ve Şam gibi değişik yörelerinde günlük hayatta karşılaşılan veya tartışılan meselelerle ilgili 2161 fetvayı ihtiva eden eser, özellikle müellifin yaşadığı Filistin bölgesinde devrin din anlayışını, toplum yapısını ve sosyokültürel değerlerini yansıtması bakımından büyük bir öneme sahiptir. Nitekim İhsan Abbas ve Semîr M. Seykalî bu esere dayanarak XVII. yüzyıl Filistin’inde sosyal ve ekonomik hayatın bazı yönleriyle ilgili birer çalışma yapmışlardır (Bk. bibl.).

Remlî’nin fetvalarını oğlu Muhyiddin derlemeye başlamış (1071/1661), ancak onun ölümü üzerine “Kitâbü’n-Nikâh”ın mehir babından sonra gelen kısmını, Remlî’nin talebesi İbrâhim b. Süleyman b. Muhammed el-Cînînî hocasının vefatından üç dört ay önce tamamlamıştır (Cemâziyelevvel 1081/Eylül-Ekim 1670). Muhyiddin yazdığı dîbâcede, el-Fetâva’l-Ħayriyye li-nefǾi’l-beriyye adını verdiği eserin tertibinde Burhâneddin el-Mergīnânî’nin el-Hidâye’sini örnek aldığını ve o dönemde sık sık karşılaşılmakla birlikte diğer kaynaklarda yeterince ele alınmayan meselelerle ilgili fetvaları derlemeye çalıştığını belirtmektedir.

Klasik fıkıh kitaplarındaki gibi “kitab” ve “bab”lara göre düzenlenen eser, “Kitâbü’t-Tahâre” ile başlayıp “Kitâbü’l-Ferâiz”de son bulmakta ve elli üç kitabdan oluşmaktadır. Her bab bazan birkaç cümleden ibaret kalan, bazan da birkaç sayfa devam eden soru ve cevaplar şeklinde düzenlenmiş fetvalardan oluşmaktadır.

Tahâret, namaz, zekât, oruç ve hacla ilgili olarak elli dört fetvanın yer aldığı eserde esas ağırlık muâmelât konularına verilmiştir. Bunların içinde üzerinde en çok durulan bölüm ise 300 fetvayı ihtiva eden “Kitâbü’l-Vakf”tır. Bunu sırasıyla talâk, da’vâ, büyü‘, icâre gibi bölümler takip etmektedir. Talâk bölümünde talâk üzerine yapılan yeminlerin oldukça ayrıntılı bir şekilde ele alınması dikkat çekicidir.

Hanefî fıkhının esas alındığı eserde fetvaların verildiği bölgeler dolayısıyla


Şâfiî mezhebinin görüşlerine de zaman zaman işaret edilmekte, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine ise nâdiren atıf yapılmaktadır. Akaid ve tasavvufla ilgili bazı fetvalara da rastlanan eserde İbn Nüceym’in el-Baĥrü’r-râǿiķ’i, Bedreddin Simâvî’nin CâmiǾu’l-fuśûleyn’i, Bezzâzî’nin el-Fetâva’l-Bezzâziyye’si, Âlim b. Alâ el-Ensârî’nin el-Fetâva’t-Tatarħâniyye’si, Kādîhan’ın el-Fetâva’l-Ħâniyye’si, Muhammed b. Abdullah et-Timurtâşî’nin Tenvîrü’l-ebşâr’ı, Alâeddin Ali et-Tûsî’nin eź-Źahîre’si ve Zahîrüddin el-Buhârî’nin î-Fetâva’ź-Źahîriyye’si gibi Hanefî fıkhı kitapları başta olmak üzere çeşitli ilim dallarına ait 150 kadar kaynağa atıfta bulunulmaktadır. Remlî’nin zaman zaman bu eserlerden yaptığı alıntılardan sonra “ekūlü” (derim ki) lafzını kullanarak kendi değerlendirmelerini zikrettiği de görülmektedir. Mezhep içindeki farklı görüşler arasından sahih, müftâbih ve zâhirü’r-rivâye olanlarını belirtmekte, delillerine ise nâdiren yer vermektedir. Bazan soruların veya cevaplarının, bazan da her ikisinin manzum olarak ifade edilmesi esere ayrı bir özellik kazandırmaktadır.

el-Fetâva’l-Ħayriyye’nin iki cilt bir arada olmak üzere birçok baskısı yapılmıştır (Bulak 1273, 1300; Kahire 1275-1276, 1310; İstanbul 1313).

BİBLİYOGRAFYA:

Hayreddin b. Ahmed er-Remlî, el-Fetâva’l-Ħayriyye li- nefǾi’l-beriyye, I-II, Bulak 1300; Serkîs, MuǾcem, I, 951-952; Brockelmann, GAL, II, 408; Supp., II, 432; İhsan Abbas, “Ħair ad-dīn ar-Ramlī’s Fatāwā: A New Light on Life in Palestine in the Eleventh/Seventeenth Century”, Die Islamische Welt Ziwischen Mittelalter und Neuzeit (ed. U. Haarman-P. Bachman), Beirut 1979, s. 1-19; Samir M. Seikaly, “Land Tenure 17th Century Palestine: The Evidence from the al-Fatāwā al-Khairiyya”, Land Tenure and Social Transformation in the Middle East (ed. Tarif Khalidi), Beirut 1984, s. 397-408.

Cengiz Kallek