el-MUSANNEF

(المصنّف)

Ebû Bekir b. Ebû Şeybe’nin (ö. 235/849) ilk tasnif edilen hadis kitaplarından olan eseri.

Kaynaklarda es-Sünen fi’l-fıķh, es-Sünen fi’l-fıķh ve’l-ĥadîŝ ve el-Muśannef fi’l-eĥâdîŝ ve’l-âŝâr şeklinde geçmektedir. Kâtib Çelebi, müellife nisbet edilen ve günümüze ulaşmayan el-Müsned’in de bu eser olabileceğini söylemektedir (Keşfü’ž-žunûn, II, 1711). Telif tarihi hakkında kesin bilgi bulunmamakla birlikte İbn Ebû Şeybe’nin en önemli hocaları Şerîk b. Abdullah, Abdullah b. Mübârek, Cerîr b. Abdülhamîd, Vekî‘ b. Cerrâh, Süfyân b. Uyeyne ve Yahyâ b. Saîd el-Kattân gibi muhaddislerin 200 (815) yılından önce vefat ettiği dikkate alınırsa onun bu tarihlerde artık ilim tahsilini tamamladığını ve el-Muśannef’i de bundan sonra yazmaya başladığını söylemek mümkündür.

İbn Ebû Şeybe, eserinde kendisine ulaşan hadisleri ve bunları açıklayan sahâbe sözleriyle tâbiîn fetvalarını senedleriyle birlikte derlemiş, daha sonra bunları kitâb ve bablara göre tasnif etmiştir. Onun maksadının fıkıh mezheplerinin henüz teşekkül etmediği bu devrede hadislerde mevcut ahkâmı ortaya çıkarmak ve teşrîe hizmet etmek olduğu anlaşılmaktadır. İbn Kesîr’in benzerini kimsenin yazamadığı bir kitap diye övdüğü el-Muśannef, Kütüb-i Sitte’den önceki dönemde telif edilmiş eserler arasında önemli bir yere sahiptir. İbn Hazm, sahih hadis içeren kaynakları sınıflandırırken onu dördüncü tabakada yer alan eserler, Şah Veliyyullah ed-Dihlevî de dörtlü tasnifinde üçüncü tabaka eserleri arasında zikretmiştir.

el-Muśannef, fıkıh kitaplarındaki tertibe göre “Kitâbü’ŧ-Ŧahârât” ile başlayıp “Kitâbü’l-Eźân ve’l-iķāme, Kitâbü’ş-Śalavât, Kitâbü’z-Zekât” şeklinde sıralanmaktadır. Bu tertibiyle sünen kitaplarına benzeyen eser özellikle son kısımlarında yer alan “Kitâbü’t-Târîħ, Kitâbü’z-Zühd, Kitâbü’l-Evâǿil, Kitâbü’r-Red Ǿalâ Ebî Ĥanîfe, Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü’ş-Śıffîn” gibi bölümlerle câmi‘ türü hadis kitaplarını andırmaktadır. İbn Ebû Şeybe’ye nisbet edilen Kitâbü’l-Îmân ve Kitâbü’l-Edeb gibi müstakil eserlerin, el-Muśannef’teki aynı adı taşıyan bölümlerden seçmeler olduğu veya bazı tertip farklarıyla bu bölümlerin ayrı rivayetinden meydana geldiği tesbit edilmiştir. Yine müellife ait Kitâbü’t-Târîħ’in eserin tarih ve megāzî bölümlerinin ayrı bir rivayeti olduğu belirtilmiştir. Bu durum, İbn Ebû Şeybe’nin ayrı birer eseri olarak zikredilen ve günümüze ulaşmayan Kitâbü’l-Evâǿil, Kitâbü’r-Red Ǿalâ Ebî Ĥanîfe, Kitâbü’l-Fiten, Kitâbü’l-Cemel, Kitâbü’ś-Śıffîn adlı eserlerinin de el-Muśannef’teki aynı bölümlerin ayrı istinsahı veya rivayeti olabileceği sonucuna götürmektedir.

Eserin kaç bölümden meydana geldiği hususu ihtilâflıdır. Bazı baskılarda “kitâb” diye gösterilen kısımların bir başka baskıda bab şeklinde geçmesi, ayrıca bölümlerin sıralanışında nüshalar arasında farklılık bulunması ihtilâfa sebep olmakta, eserin Saîd el-Lehhâm tarafından hazırlanan en yeni neşrinde kırk bir kitâb, 5434 bab bulunmaktadır. Rivayetlerin dizilişinde belli bir metot gözetilmemiş, merfû, mevkuf ve maktû hadislere yerine göre babların başında, ortasında ve sonunda yer verilmiş, zaman zaman mürsel, münkatı‘ ve mu‘dal rivayetler de alınmış, ancak eserde mevzû rivayet bulunduğuna dair kaynaklarda herhangi bir iddiaya rastlanmamıştır.

el-Muśannef’te yaklaşık 38.000 rivayet mevcut olup Kemâl Yûsuf el-Hût neşrinde


bu rakam 37.943 olarak tesbit edilmiştir. Aralarında pek çok mükerrerin de bulunduğu rivayetlerin büyük bir kısmı onun yukarıda zikredilen hocaları gibi güvenilir âlimlerden nakledilmiş, daha az nakilde bulunduğu diğer hocalarının da güvenilir olduğu anlaşılmıştır. Buhârî ve Müslim’in sahihleri başta olmak üzere hadis kitaplarının çoğunda ve İslâmî ilimlerin diğer dallarına ait pek çok eserde el-Muśannef’ten iktibas edilmiş rivayetlere yer verilmiş, Buhârî’nin İbn Ebû Şeybe’den otuz, Müslim’in 1540 hadis naklettiği belirtilmiştir (İbn Hacer, VI, 4). İbn Ebû Şeybe’nin hadis kabul şartlarına dair bilgi bulunmamakla birlikte onun kendisinden hadis aldığı hocasının veya nakilde bulunduğu râvinin güvenilir olmasıyla yetindiği, seneddeki diğer râviler ve senedin durumu hakkında araştırma yapmadığı anlaşılmaktadır.

Eserde dikkat çeken en önemli hususlardan biri Ebû Hanîfe ile ilgili bölümdür. Ebû Hanîfe’nin mezhep metoduna karşı olan İbn Ebû Şeybe, bu konudaki muhalefetini eserinde “Kitâbü’r-Red Ǿalâ Ebî Ĥanîfe” başlığı altında ortaya koymuş ve burada Ebû Hanîfe’nin 124 meselede Hz. Peygamber’den gelen hadislere muhalefet ettiğini ispat amacıyla 485 rivayet nakletmiştir. Onun tesbit ve iddialarına Abdülkādir el-Kureşî, ed-Dürerü’l-münîfe fi’r-red Ǿalâ İbn Ebî Şeybe fîmâ evredehû Ǿalâ Ebî Ĥanîfe (Keşfü’ž-žunûn, I, 750), Kāsım b. Kutluboğa el-Ecvibe Ǿan iǾtirâżâti İbn Ebî Şeybe Ǿalâ Ebî Ĥanîfe (a.g.e., I, 12), M. Zâhid Kevserî, en-Nüketü’ŧ-ŧarîfe fi’t-teĥaddüŝ Ǿan rudûdi İbn Ebî Şeybe Ǿalâ Ebî Ĥanîfe (Kahire 1365) adıyla reddiyeler yazarak cevap vermişlerdir. el-Muśannef’in bu bölümü Urduca tercümesiyle birlikte müstakil olarak da basılmıştır (Delhi 1333). Atâullah Şahyâr (Atawuxi Jiaerfu) İbn Ebî Şeybe’nin Ebû Hanîfe’ye İtirazları adlı bir doktora çalışması yapmıştır (2002, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).

İstanbul kütuphanelerinde birçok yazma nüshası bulunan el-Muśannef ilk defa Abdülhâliķ el-Efgānî (I-IV) ve Muhtâr Ahmed en-Nedvî (V-XV) tarafından tahkik edilerek el-Kitâbü’l-Muśannef fi’l-eĥâdîŝ ve’l-âŝâr adıyla neşredilmiş (Bombay 1386-1403), ardından bir cilt ilâvesiyle Pakistan’da yeniden basılmıştır (Karaçi 1406/1986). Semîr Tâhâ el-Meczûb danışmanlığında Muhammed Selîm İbrâhim Semâre ve üç arkadaşı Hindistan baskısını esas alarak Fihrisü eĥâdîŝ ve âŝâri’l-Kitâbi’l-Muśannef adıyla hadislere ve râvilere göre geniş bir fihrist hazırlamışlardır (I-IV, Beyrut 1409/1989). el-Muśannef’i Kemâl Yûsuf el-Hût el-Kitâbü’l-Muśannef fi’l-eĥâdîŝ ve’l-âŝâr (I-VII, Beyrut 1409/1989), Saîd el-Lehhâm bir fihrist ilâvesiyle el-Muśannef fi’l-eĥâdîŝ ve’l-âŝâr (I-VIII, Beyrut 1414/1994) ismiyle yeniden neşretmiştir. Ümmü Abdullah bint Mahrûs el-Aselî, el-Muśannef’in Abdürrezzâk es-San‘ânî’nin el-Muśannef’i ile birlikte bir fihristini hazırlamıştır (I-II, Riyad 1408/1987). Ömer b. Garâme el-Amravî de eserin kaybolduğu belirtilen IV. cildin baş tarafından bir bölümünü el-Muśannef: el-Ķısmü’l-evvel mine’l-cüzǿi’r-râbiǾ: el-Cüzǿü’l-mefķūd adıyla yayımlamıştır (Riyad 1408).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ebû Şeybe, el-Muśannef (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût), Beyrut 1409/1989; a.e. (nşr. Saîd el-Lehhâm), Beyrut 1414/1994, neşredenin girişi, I, 5-10; a.mlf., Kitâbü’l-Edeb (nşr. M. Rızâ el-Kahvecî), Beyrut 1420/1999, neşredenin girişi, s. 59-68; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 285; İbn Hayr, Fehrese, s. 131-133; İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Ahmed Ebû Mülhim v.dğr.), Beyrut 1407/1987, X, 328; İbn Hacer, Tehźîbü’t-Tehźîb, Beyrut 1404/1984, VI, 3-4; Süyûtî, Tedrîbü’r-râvî (nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf), Beyrut 1399/1979, I, 110; Keşfü’ž-žunûn, I, 12, 750; II, 1711-1712; Şah Veliyyullah ed-Dihlevî, Ĥüccetüllāhi’l-bâliġa (nşr. M. Şerîf Sükker), Beyrut 1410/1990, I, 388-389; Brockelmann, GAL Suppl., I, 215; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 40; Sezgin, GAS, I, 108-109; J. Shaukat, “Classification of Hadith Literature”, IS, XXIV/3 (1985), s. 363-364; G. H. A. Juynboll, “Muśannaf”, EI² (İng.), VII, 662-663; Ali Yardım, “İbn Ebû Şeybe, Ebû Bekir”, DİA, XIX, 442-443.

Mehmet Efendioğlu