el-UMDE

(العمدة)

İbn Reşîķ el-Kayrevânî’nin (ö. 456/1064) Arap şiir teorisi, kültür ve sanatı, şiir eleştirisi ve belâgat konularına dair eseri.

Tam adı el-ǾUmde fî meĥâsini’ş-şiǾr ve âdâbih ve naķdih’tir (el-ǾUmde fî śınâǾati’ş-şiǾr ve naķdih). Müellif eserini 412-425 (1021-1034) yılları arasında Zîrîler Devleti’nin merkezi Kayrevan’da saray şairi iken yazmış ve Dîvân-ı İnşâ reisi Ali b. Ebü’r-Ricâl’e ithaf etmiştir. İbn Reşîķ, mukaddimede kitabı telif amacının Arap şiiriyle ilgili eserlerde yer alan dağınık bilgileri, karmaşık tasnifleri, müphem isim ve terimleri, çelişkili ve farklı görüşleri düzeltmek, kendi görüşlerini de ekleyerek daha sağlıklı ve özlü bir eser ortaya koymak olduğunu belirtir. 107 ana bölümden (bab) oluşan kitapta öncelikle şiir kültürü ve teorisine dair bilgiler otuz bölüm halinde ele alınmış, şiirin nesre üstünlüğü, şiiri hoş görmeyenlere karşı reddiye, halife, kadı ve fakihlerin şiirleri, haklarında övgüler ve yergiler yazılan ünlüler, kabilelerin şiire ve şairlere sahip çıkması, şiirin yarar ve zararları, şairlere saldırılar, şiirle kazanç sağlama, eski ve yeni şairler, meşhur şairler gibi konular üzerinde durulmuştur. Daha sonra İslâm’ın şiire bakışı ele alınmıştır. Kur’an’da şairleri eleştiren âyetlerin (eş-Şuarâ 26/224-227) o dönemde İslâm’a ve müslümanlara şiirleriyle saldıran şairlerle ilgili olduğu, güzel şiir söyleyen şairlerin bunun dışında kaldığı, ayrıca Hz. Peygamber’in şiire önem verdiği, şairleri koruduğu, şiirin de iyisinin ve kötüsünün olabileceğini ifade ettiği belirtilmiştir. Müellif eserin şiir teorileri bölümlerinde (18-30, 70-83) şiiri, “şiir söylemeye niyet ederek lafız-mâna uyumu içinde vezinli ve kafiyeli söz söyleme” şeklinde tanımlayarak şiirde niyeti esas almış, böylece Kur’an’da ve hadislerdeki vezinli-kafiyeli ifadelerin şiir sayılamayacağını ortaya koymuştur. Ayrıca şiirde lafız-mâna ilişkisi, aruz ve kafiye disiplinleri, şiir intihali, şiir dili, tabii ve zoraki şiir, şiirde ruhsat, şiirde doğaçlama (bedîhe-irticâl), şairlerin özellikleri ve şiirde uyulması gereken âdâb, kaside ve özellikleri, uzun şiirler ve kıtalar, nesîb (gazel), medih, fahr, hicâ, tasvir, vaîd ve inzâr gibi temalar ele alınmıştır.

İbn Reşîķ şiirde uygulanacak sanatları kapsayan belâgat ilmine otuz dokuz bölüm ayırmış (31-69), konuları henüz bütünüyle belirlenmemiş olan meânî ilmiyle ilgili olarak îcâz-ıtnâb-müsâvât mevzularıyla sınırlı kalmış, beyân ilmi sanatlarından mecaz, istiare, temsil, mesel-i sâir, teşbih ve işaret üzerinde durmuştur. Ona göre işaret kinaye, tevriye, lugaz, muammâ gibi birçok türü kapsayan geniş bir terimdir. Bedî‘ sanatlarına dair kendisinin bulduğu terdîd, tefrî‘, tekrar, istid‘â’, istitrat, iştirak, tegāyür ile tecnîs, tetbî‘, tasdîr, mutâbaka / tıbâk, mukabele, taksim, teshîm, tefsir, iltifat, istisna, tetmîm, mübalağa, îgāl, gulüv, teşekkük, ıttırad, tazmin, icâze, ittisâ‘, nefyü’ş-şey bi-îcâbih sanatlarını incelemiş, bu konudaki görüşleri değerlendirmiştir. Eserin sonunda Arap şiir mirasını anlamaya yardımcı olacak konular için yirmi dört bölüm tahsis edilmiş (84-107); usûl-i neseb, ensâbla ilgili bazı konular, eyyâm-ı Arab, Arap melikleri, ayın menzilleri, şiirlerde geçen mekân ve beldeler, şiirlerde yer alan nisbetli ifadeler, asil atlar, kuşlarla kehanet ve fal bakma (zecr ve iyâfe), şiirlerde yeni mânalar, çok şair yetiştirmiş Arap aileleri, şiirin okunma usulü (inşâd), şiir intihalleri, şairlere verilen ödüller gibi konular ele alınmıştır.

el-ǾUmde kısa zamanda Kayrevan çevresinde tanınmıştır. İbn Reşîķ gibi bir saray şairi olan İbn Şeref el-Kayrevânî bundan rahatsız olarak eserde çok sayıda hata ve intihalin bulunduğunu ileri sürmüşse de bu iddialar kitabın şöhretini engelleyememiştir. Eserin daha sonraki asırlarda ününü sürdürmesinde İbn Haldûn’un Muķaddime’sindeki, “el-ǾUmde şiir sanatını bütün yönleriyle ele alan eşsiz bir kitap ve bu konuda herkesin aradığını bulabileceği benzersiz bir kaynaktır” ifadesi etkili olmuştur. İbn Reşîķ eserini bazan isimlerini zikrederek, bazan da zikretmeyerek alıntı yaptığı veya özetlediği otuz beş kadar kaynaktan yararlanıp ortaya koymuştur. En çok başvurduğu eserler Câhiz’in el-Beyân ve’t-tebyîn’i, İbn Kuteybe’nin el-MaǾârif’i, İbnü’l-Mu‘tezz’in el-BedîǾi, Müberred’in el-Kâmil’i, Kudâme b. Ca‘fer’in Naķdü’ş-şiǾr’i, Rummânî’nin en-Nüket fî İǾcâzi’l-Ķurǿân’ı, Hâtimî’nin Ĥilyetü’l-muĥâđara’sı, Kādî Ebü’l-Hasan el-Cürcânî’nin el-Vesâŧa fî şiǾri’l-Mütenebbî ve ħuśûmih’i, İbn Vekî‘in el-Münśıf fî seriķāti’l-Mütenebbî’si, Ebû İshak el-Husrî’nin Zehrü’l-âdâb’ıdır. Bunların dışında Sîbeveyhi’nin el-Kitâb, Ebû Ziyâd el-Kilâbî’nin en-Nevâdir, Ma‘mer b. Müsennâ’nın en-Neķāǿiż, Ahfeş el-Evsat’ın Kitâbü’l-Ķavâfî, Ebû Zeyd el-Ensârî’nin en-Nevâdir, İbnü’s-Sikkît’in Iślâĥu’l-manŧıķ (veya Cevâhirü’l-elfâž), Ebû Zeyd el-Kureşî’nin Cemheretü eşǾâri’l-ǾArab, Câhiz’in el-Ĥayevân, İbn Kuteybe’nin eş-ŞiǾr ve’ş-şuǾarâǿ, Teǿvîlü müşkili’l-Ķurǿân ve MeǾâni’ş-şiǾri’l-kebîr, Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’nin Kitâbü’n-Nebât, İbnü’l-Cerrâh’ın el-Varaķa, İbn Düreyd’in el-Cemhere, Ebû Bekir es-Sûlî’nin Aħbârü’l-Buĥtürî, Ebü’l-Kāsım ez-Zeccâcî’nin el-EnvâǾ, Âmidî’nin el-Muvâzene, Sâhib b. Abbâd’ın Kitâbü’l-Keşf Ǿan mesâviǿi şiǾri’l-Mütenebbî, İbn Cinnî’nin Şerĥu Dîvâni’l-Mütenebbî ve el-Muĥteseb, Ebû Mansûr es-Seâlibî’nin et-Temŝîl ve’l-muĥâđara, Di‘bil el-Huzâî’nin Ŧabaķātü’ş-şuǾarâǿ adlı eserleri faydalanılan kaynaklardır. el-ǾUmde’de Di‘bil’in Ŧabaķātü’ş-şuǾarâǿsı ile Zeccâcî’nin el-EnvâǾı gibi tamamı, İbn Vekî‘in el-Münśıf’ı ile Abdülkerîm en-Nehşelî’nin


el-MümtiǾi gibi bir kısmı kayıp olan eserlerden nakillere ve Ali b. Ebü’r-Ricâl’in bazı şiirlerine yer verilmiş olması onun değerini arttırmaktadır. Ziyâeddin İbnü’l-Esîr, Kifâyetü’ŧ-ŧâlib fî naķdi kelâmi’ş-şâǾir ve’l-kâtib adlı eserinde büyük ölçüde el-ǾUmde’den yararlandığı gibi İbn Haldûn Muķaddime’sinin şiirle ilgili kısımlarında, Kāsım es-Sicilmâsî el-MenzaǾu’l-bedîǾinde aynı eserden yararlanmıştır. el-ǾUmde’yi İbnü’s-Serrâc eş-Şenterînî (Cevâhirü’l-âdâb ve źeħâǿirü’ş-şuǾarâǿ ve’l-küttâb, Escurial Library, nr. 352), Osman b. Ali es-Sıkıllî (el-ǾUdde fi’ħtiśâri’l-ǾUmde, İskenderiye Belediye Ktp., Edeb, nr. 98), ayrıca Muvaffakuddin Abdüllatîf el-Bağdâdî ihtisar etmiştir.

el-ǾUmde’nin I. cildi ilk defa Tunus’ta basılmış (1282/1865), eserin tamamı Muhammed Bedreddin en-Na‘sânî tarafından el-ǾUmde fî śınâǾati’ş-şiǾr ve naķdih adıyla yayımlanmış (I-II, Kahire 1325/1907), bu neşirden yararlanılarak aynı yerde üçüncü baskısı yapılmıştır (1344/1925). Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd’in el-ǾUmde fî meĥâsini’ş-şiǾr ve âdâbih ve naķdih adıyla hazırladığı neşir iki cilt halinde basılmıştır (Kahire 1353/1934, 1374/1955, 1383/1963; Beyrut 1974, 1981). Eseri zengin indeksler ve inceleme kısmı ilâvesiyle Muhammed Karkazân da yayımlamış (I-II, Beyrut 1408/1988), yeni bir neşri Kayrevan’ın İslâm kültür başşehri ilân edilmesi münasebetiyle Tevfîk en-Neyfer, Muhtâr el-Ubeydî ve Cemâl Hamâde tarafından gerçekleştirilmiştir (I-III, Tunus 2009).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Reşîķ el-Kayrevânî, el-ǾUmde (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1972, I, 7-8; ayrıca bk. neşredenin girişi I, 3-9; a.e. (nşr. M. Karkazân), Beyrut 1408/1988, neşredenin girişi, I, 9-37; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, VIII, 112; İbnü’l-Kıftî, İnbâhürruvât, I, 333, 338-339; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 164; İbn Haldûn, el-Muķaddime, Kahire, ts., s. 540; Abdülazîz el-Meymenî, İbn Reşîķ, Kahire 1343, s. 77; Brockelmann, GAL, I, 374; Suppl., I, 540; Abdülazîz Atîk, Fî Târîħi’l-belâġati’l-ǾArabiyye, Beyrut, ts. (Dârü’n-nehdati’l-Arabiyye), s. 228-233; Ahmed Yezen, en-Naķdü’l-edebî fi’l-Ķayrevân fi’l-Ǿahdi’ś-Śanhâcî, Ribât 1977, s. 141-263; G. J. H. van Gelder, Beyond the Line, Leiden 1982, s. 112-127; Abdürraûf Mahlûf, İbn Reşîķ el-Ķayrevânî, Kahire 1983, s. 64; a.mlf., İbn Reşîķ en-nâķıd eş-şâǾir, Kahire 1965, s. 86; a.mlf., “el-ǾUmde”, Tİ, III, 889-900; İhsan Abbas, Târîħu’n-naķdi’l-edebî Ǿinde’l-ǾArab, Amman 1986, s. 444; M. Akif Özdoğan, Klasik Arap Edebiyatında Edebî Tenkit ve İbn Raşîk al-Kayravânî’nin Edebî Tenkitteki Yeri (doktora tezi, 2000), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 126-130; Moh. Ben Cheneb, “İbn Reşîk”, İA, V/2, s. 781.

M. Akif Özdoğan