el-VASÎT

(الوسيط)

Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) Şâfiî fıkhına dair eseri.

Şâfiî mezhebinin klasik dönem literatürü içinde en çok tutunan beş eserden biridir. el-Vasîŧ fi’l-fıķh, el-Vasîŧ fi’l-meźheb, el-Vasîŧü’l-muĥîŧ bi-aķŧâri’l-Basîŧ gibi adlarla da anılır. el-Vasîŧ kaynakları, telif yöntemi, sistematiği ve etkileri bakımından, ayrıca müellifinin ilmî otoritesinden dolayı haklı bir şöhret kazanmıştır. Şâfiî’nin vefatından sonra altmış yıl daha yaşayan öğrencisi Müzenî’nin bu uzun süre boyunca hocasının büyük eseri el-Ümm’ü işleyerek meydana getirdiği el-Muħtaśar’ı sözü edilen beş eserin ilk halkasını teşkil eder. Diğerleri Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin et-Tenbîh’i ile el-Müheźźeb’i ve Gazzâlî’nin el-Vasîŧ ile el-Vecîz’idir. Öğrencilerin ezberledikleri ve hocaların derslerinde esas aldıkları bu metinler, Nevevî’ye (ö. 676/1277) kadar gelen klasik dönemde Şâfiî fıkıh eğitimi verilen yerlerde ve telif faaliyetlerinde tartışmasız bir otorite kabul edilmiştir. Müzenî el-Muħtaśar’ı el-Üm’den süzerek telif etmiş, sonraki süreçte kaleme alınan konuyla ilgili eserler bu metin etrafında şekillenmiştir. Müteakip iki asır içinde muazzam bir mezhep birikimi oluşmuş, bu ilmî mirasın ayıklanarak tasnif edilmesi ihtiyacı bir zaruret haline gelmiştir. V. (XI.) asırda Mâverdî, Irak bölgesi birikimi ışığında el-Muħtaśar’a el-Ĥâvi’l-kebîr adıyla büyük bir şerh yazmış, İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî ise Horasan çevresinin fıkıh birikimi çerçevesinde el-Muħtaśar’ı şerhetmiş ve sonraki süreci belirlemede etkili olmuştur. Gazzâlî, hocası Cüveynî’nin görünürde Müzenî’nin bir şerhi, gerçekte ise yetiştiği mezhep çizgisinin kendi zamanına kadar gelen birikimini derleyen Nihâyetü’l-maŧlab fî dirâyeti’l-meźheb’ini el-Basîŧ, el-Vasîŧ ve el-Vecîz adıyla kademeli bir ihtisar işlemine tâbi tutmuştur. Gazzâlî, bu isimleri dil âlimi ve müfessir Ali b. Ahmed el-Vâhidî’nin tefsire dair aynı adları taşıyan geniş, orta ve küçük hacimli üç kitabından almıştır (İbn Kādî Şühbe, I, 238-239).

Gazzâlî Nihâyetü’l-maŧlab’ın ilk ihtisarına, el-Vasîŧ’in çeşitli yerlerinde ilgili konuyu veya meseleyi daha önce ayrıntılı biçimde işlediğini, dolayısıyla burada fazla uzatmaya gerek görmediğini ifade ederken el-Meźhebü’l-Basîŧ, Kitâbü’l-Basîŧ fi’l-meźheb veya kısaca el-Basîŧ şeklinde atıfta bulunur (I, 450, 471; III, 140; IV, 135, 476; VI, 148, 362; VII, 223). İlme karşı talepte gördüğü ilgisizlikten dolayı Gazzâlî anlaşılması daha çok gayret isteyen el-Basîŧ’i öğrencilerin düzeyine indirmeye karar vermiş, zayıf bulduğu görüş ve rivayetleri ayıklayarak eseri yarı hacmine kadar indirmiş, meseleleri üçte bir oranında azaltmış, sistemini geliştirerek el-Vasîŧ’i telif etmiştir (el-Vasîŧ, I, 103-104). Bu süreçte Fûrânî’nin el-İbâne’sinden, Kādî Hüseyin diye tanınan Ebû Ali el-Merverrûzî’nin et-TaǾlîķa’sından ve daha çok Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Müheźźeb’inden yararlanmış, sistem bakımından Fûrânî’nin etkisi daha ağır basmıştır. el-Basîŧ’te Nihâyetü’l-maŧlab’ın dayandığı mezhebin Horasan çizgisine (tarik) ait ilmî mirasla yetinen Gazzâlî, daha sonra bunu el-Vasîŧ’te mezhebin Irak tarikinin ilmî birikimiyle zenginleştirme yoluna gitmiştir. Ayrıca mezhebin Irak çizgisinin reisi olan Ebû Hâmid el-İsferâyînî’nin Ebü’t-Tayyib et-Taberî üzerinden Ebû İshak eş-Şîrâzî’ye intikal eden mirasını en üst düzeyde temsil eden el-Müheźźeb’inden yararlanmış, böylece el-Vasîŧ ile mezhebin iki çizgisini birleştirme girişimine önemli bir katkı sağlamıştır. Dolayısıyla el-Vasîŧ’i Bağdat Nizâmiye Medresesi’ne müderris olduktan (484/1091) ve burada Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Müheźźeb’ini tanıdıktan sonra yazmış olmalıdır.


İĥyâǿü Ǿulûmi’d-dîn ve el-Müstaśfâ gibi eserlerinde görülen dörtlü taksimi Gazzâlî burada da uygulamıştır. Her ana bölümden birine el-Müstaśfâ’da “kutub” adı verilirken İĥyâǿda ve el-Vasîŧ’te “rub‘” başlığı tercih edilmiştir. Eserin ana çatısını meydana getiren bu dört bölüm ibâdât, muâmelât, münâkehât ve cinâyât şeklinde adlandırılmıştır. Ayrıca her bölüm kendi içinde kitâb, bab, fasıl gibi alt başlıklara ayrılıp eserin iç bütünlüğü pekiştirilmiştir. Gazzâlî, bir taraftan konuları mezhep taassubuna düşmeden deliller ışığında ele alıp fıkhî melekenin gelişmesine, dolayısıyla ictihad ruhunun yeşermesine katkı sağlarken diğer taraftan Ebû Hanîfe, İmam Mâlik, Dâvûd b. Ali, Ahmed b. Hanbel ve bazan da Şîa’nın görüş ve delillerine ön yargısız biçimde yer vermiştir. Nevevî’nin bu eser üzerine kaleme aldığı et-Tenķīĥ’te yer alan (I, 79-80) Gazzâlî’ye yönelik eleştiri ve tesbitlerinde Gazzâlî’nin bu tavrının benimsenmeyişinin belli bir payı olmalıdır. Mezhep literatüründe ikinci aşamayı temsil eden eserler arasında temsil kabiliyeti yüksek olan el-Vasîŧ, müellifin entelektüel düzeyini yansıtması yanında sağlam mantık örgüsü ve seçkin metin yapısıyla da sonraki birçok âlimin ilgisini çekmiştir. Öyle ki müteakip devirlerde el-Vasîŧ'ten doğrudan veya dolaylı biçimde faydalanmadan telif edilmiş neredeyse hiçbir eser yoktur. Gazzâlî’nin kendisi bile eseri daha rafine hale getirmeye karar verip el-Vecîz’i hazırlamıştır. Onun el-Basîŧ, el-Vasîŧ, el-Vecîz ve el-Ħulâśa’dan oluşan fıkıh serisi, engin mezhep literatürünü daha duru ve özlü hale getirip üzerinde daha kolay çalışılabilir bir kıvama kavuşturmuştur.

el-Vasîŧ pek çok şerh, ihtisar ve ta‘lik çalışmasına konu olmuştur. Eseri ilk defa Gazzâlî’nin talebesi Muhyiddin Muhammed b. Yahyâ en-Nîsâbûrî’nin el-Muĥîŧ fî şerĥi’l-Vasîŧ adıyla sekiz ciltte şerhettiği belirtilmektedir (İbn Kādî Şühbe, I, 313-314; krş. Keşfü’ž-žunûn, II, 2008). Onun öğrencisi Ebü’l-Berekât Necmeddin Muhammed b. Muvaffak el-Habûşânî, Taĥķīķu’l-Muĥîŧ fî şerĥi’l-Vasîŧ adlı eserini bu şerh üzerine kaleme almıştır (İbn Hallikân gördüğü bu eserin on altı cilt olduğunu belirtir: Vefeyât, IV, 239). İbn Ebü’d-Dem’in Şerĥu’l-Vasîŧ’i (Şerĥu müşkili’l-Vasîŧ, Îżâĥu’l-eġālîŧi’l-mevcûde fi’l-Vasîŧ) eserin güç anlaşılan yerlerinin açıklaması niteliğindedir. İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî’nin İşkâlât Ǿale’l-Vasîŧ (Şerĥu müşkili’l-Vasîŧ) adlı eseri Gazzâlî’ye yönelttiği eleştirileri ve bazı tashihleri içermektedir. Nevevî, el-Vasîŧ’te gördüğü hata ve eksiklikleri tashih edip tamamlamak üzere et-Tenķīĥ fî şerĥi’l-Vasîŧ’i yazmış (el-Vasîŧ’le birlikte basılmıştır; mukaddimesi için bk. el-Vasîŧ, I, 75-98), ayrıca, el-Vasîŧ’in fürû meseleleriyle yetinip başka eserlerdeki meselelere değinmeden en-Nüket Ǿale’l-Vasîŧ adlı iki ciltlik bir çalışma yapmıştır. Necmeddin İbnü’r-Rif‘a’nın yaklaşık kırk cilt olduğu belirtilen el-Maŧlab fî şerĥi’l-Vasîŧ (el-Maŧlabü’l-Ǿâlî fî şerĥi Vasîŧi’l-İmâm el-Ġazzâlî) adlı şerhinin cemaatle namaz ile bey‘ kitabı arasındaki konularını Necmeddin Ahmed b. Muhammed el-Kamûlî tamamlamıştır. Eser Medine İslâm Üniversitesi’nde yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlanmaya başlanmış, bir grup öğrenci eserin küçük bir kısmına ilişkin tezlerini tamamlamıştır (meselâ bk. Ömer İdrîs Şâmây, 1416/1995; Abdülbâsıt Hâc Abdurrahman, 1419-1420; Ammâr b. İbrâhim Îsâ, 1430; Ömer b. Abdülazîz es-Selûmî, 1429-1430; Nâyif b. Muhammed el-Yahyâ, 1432). İbn Abdülber es-Sübkî de bu eseri Muħtaśarü’l-Maŧlab adıyla ihtisar etmiştir. Necmeddin Ahmed b. Muhammed el-Kamûlî, el-Baĥrü’l-muĥîŧ fî şerĥi’l-Vasîŧ adıyla kaleme aldığı şerhi daha sonra Cevâhirü’l-Baĥr ismiyle kısaltmış, Ömer b. Muhammed el-Fetâ (Cevâhirü’l-Cevâhir) ve Muhammed b. Ömer el-Fârikī ez-Zebîdî (Muħtaśarü’l-Cevâhir) bu eseri tekrar ihtisar etmiştir.

el-Vasîŧ üzerine şerh ve hâşiye yazan diğer âlimler de şunlardır: Ebü’l-Fütûh Es‘ad b. Mahmûd el-İclî (et-TaǾlîķ Ǿale’l-Vasîŧ ve’l-Vecîz, Şerĥu müşkilâti’l-Vecîz ve’l-Vasîŧ), Ebü’l-Kāsım İmâdüddin Abdurrahman b. Abdülalî İbnü’s-Sükkerî (Ĥavâşî Ǿale’l-Vasîŧ), Ebü’l-Abbas Kemâleddin İbnü’l-Üstâz Ahmed b. Abdullah (Şerĥu’l-Vasîŧ), Muvaffakuddin Hamza b. Yûsuf el-Hamevî (Şerĥu müşkilâti’l-Vasîŧ / Müntehe’l-ġāyât fi’l-cevâb Ǿani’l-işkâlât fî şerĥi’l-Vasîŧ), Zahîrüddin Ca‘fer b. Yahyâ et-Tizmentî (Şerĥu’l-Vasîŧ), Tâceddin el-Firkâh (Şerĥu’l-Vasîŧ), Ebû Hafs İzzüddin Ömer b. Ahmed el-Müdlicî en-Neşşâî (İşkâlât Ǿale’l-Vasîŧ, Müşkilâtü’l-Vasîŧ), Cemâleddin İbnü’l-Âmirî Ahmed b. Ali (Şerĥu’l-Vasîŧ), Muhammed b. Saîd Bâ Şükeyl eş-Şaharî (Şerĥu’l-Vasîŧ), Ömer b. Muhammed el-Fetâ (el-İbrîzü’l-ġālî Ǿalâ Vasîŧi’l-Ġazzâlî). İbrâhim b. İshak el-Münâvî Şerĥu ferâǿiżi’l-Vasîŧ adıyla eserin yalnız mirasla ilgili bölümüne şerh yazmış, Abdülazîz b. Ahmed ed-Dîrînî bunu manzum hale getirmiş (Nažmü’l-Vasîŧ), İbnü’l-Mülakkın Teźkiretü’l-aħyâr bimâ fi’l-Vasîŧ mine’l-aħbâr’da hadislerini tahrîc etmiştir. Kādî Beyzâvî el-Vasîŧ’i ayrıntılarını çıkararak ihtisar etmek, anlaşılması zor yerlerini ve kaynaklarını açıklamak, gerekli ilâvelerde bulunmak suretiyle el-Ġāyetü’l-ķuśvâ fî dirâyeti’l-fetvâ adlı eserini telif etmiş (nşr. Ali Muhyiddin el-Karadâğî, I-II, Kahire 1402/1982), Burhâneddin el-İbrî de buna bir şerh yazmıştır. el-Vasîŧ’i ayrıca Nûreddin İbrâhim b. Hibetullah el-Himyerî el-İsnevî, Muhammed b. Es‘ad et-Tüsterî ve İbrâhim b. Abdurrahman el-Umeyrî ihtisar etmiştir (el-Vasîŧ üzerine yapılan çalışmalar ve bir kısmının yazma nüshaları için bk. Keşfü’ž-žunûn, II, 2008-2009; Abdurrahman Bedevî, s. 20-21; Abdullah Muhammed el-Habeşî, CâmiǾu’ş-şürûĥ, III, 2136-2141). Ali Muhyiddin Karadâğî’nin eksik yayımladığı (I-II, Kahire 1404/ 1984, “Kitâbü’z-Zekât”a kadar; I-II, Devha 1993) el-Vasîŧ’in tamamını daha sonra Ahmed Mahmûd İbrâhim ile Muhammed Muhammed Tâmir tahkik edip neşretmiştir (I-VII, Kahire 1417/1997). Bu neşirde Nevevî’nin et-Tenķīĥ adlı şerhiyle İbnü’s-Salâh’ın Şerĥu müşkili’l-Vasîŧ, Muvaffakuddin el-Hamevî’nin Şerĥu müşkilâti’l-Vasîŧ, İbn Ebü’d-Dem’in Îżâĥu’l-eġālîŧi’l-mevcûde fi’l-Vasîŧ’ine dipnotlarda yer verilmiştir. el-Vasîŧ’in yeni bir neşrini Ebû Amr el-Hüseynî b. Ömer b. Abdürrahîm gerçekleştirmiştir (I-IV, Beyrut 2001).

BİBLİYOGRAFYA:

Gazzâlî, el-Vasîŧ (nşr. Ahmed Mahmûd İbrâhim - M. M. Tâmir), Kahire 1417/1997, I, 75-98, 103-104, 450, 471; III, 140; IV, 135, 476; VI, 148, 362; VII, 223; ayrıca bk. neşredenlerin girişi, I, 11-35; Nevevî, et-Tenķīĥ fî şerĥi’l-Vasîŧ (el-Vasîŧ ile birlikte), I, 75-98; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 239; Safedî, el-Vâfî, XVIII, 58-59; Sübkî, Ŧabaķāt, VI, 191-389; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, I, 224, 284-285, 304; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyye (nşr. Ali M. Ömer), Kahire, ts. (Mektebetü’s-sekāfeti’d-dîniyye), I, 238-239, 278-280, 313-314, 341, 391, 419, 432-435, 439-440, 449-451, 473-477, 491-492, 499-500; II, 8-9, 21, 38-39, 41, 45, 89, 281-284; Keşfü’ž-žunûn, II, 2002-2004, 2008-2009; Brockelmann, GAL, I, 542-543; Suppl., I, 752-753; Abdurrahman Bedevî, Müǿellefâtü’l-Ġazzâlî, Küveyt 1977, s. 17-29; Abdullah Muhammed el-Habeşî, Meśâdirü’l-fikri’l-İslâmî fi’l-Yemen, Beyrut 1988, s. 205-224; a.mlf., CâmiǾu’ş-şürûĥ ve’l-ĥavâşî, Ebûzabî 1425/ 2004, III, 2116-2122, 2136-2141.

Bilal Aybakan