es-SAYDENE

(الصيدنة)

Bîrûnî’nin (ö. 453/1061 [?]) eczacılıkla ilgili eseri.

Bazı kaynaklarda Kitâbü’ś-Śaydele olarak zikrediliyorsa da (İbn Ebû Usaybia, s. 459) müellif eserine Kitâbü’ś-Śaydene adını vermiştir. Eser kısa bir mukaddime ve yine kısa beş fasılla ilâçların tarif ve tavsifini içeren çok geniş bir listeden oluşmaktadır. Bîrûnî, 442 (1050) yılında seksen yaşlarında iken yazdığı kitabın istenilen biçimde tamamlanabilmesi için dönemin hekim ve eczacılarından dostu Ebû Hâmid Ahmed b. Muhammed en-Nehşâî’den yardım almıştır.

Alfabetik sırayla düzenlenen eserin mukaddimesinde eczacılık (saydele) ilminin tıp açısından taşıdığı öneme dikkat çekilir ve geleneksel tasnife uygun biçimde ilâçlar basit (müfred) ve birleşik (mürekkeb) adı altında ikiye ayrılır. Birleşik ilâçlar da yapı maddeleri itibariyle nebâtî, hayvânî ve kimyevî olmak üzere gruplandırılır. İlâçlar tanımlanırken yararları yanında zararlarından ve yan etkilerinden bahsedilerek perhiz ve gerekli besinlerle iyileşme sağlandığı sürece hastaya ilâç verilmemesi önerilir. İlk ve Orta çağlarda eczacılık büyük ölçüde bitkisel ilâçlara dayandığından her farmakolog gibi aynı zamanda botanist


olan Bîrûnî, kendi dönemine kadar literatüre girmiş bitki türlerinin yanında Hindistan’da bulunduğu yıllarda bizzat ilgilendiği zengin bitki türlerini de bütün özellikleriyle tanıtır; bu yönüyle onun eseri diğer kaynaklardan farklıdır. Bîrûnî’nin en çok başvurduğu kaynaklar Ebû Bekir er-Râzî’nin Sırrü’l-esrâr’ı ile el-Ĥâvî’si ve Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’nin Kitâbü’n-Nebât’ıdır. Verdiği ilâç isimlerinin sıra düzeni itibariyle büyük ölçüde Sırrü’l-esrâr’a benzemesi dikkat çeker. İlâç yapımında kullanılan hayvansal maddeler, değerli taşlar, tuzlar, mineraller ve boyalar hususunda da Câlînûs (Galen), Huneyn b. İshak, Câhiz, Sâbit b. Kurre, Ya‘kūb b. İshak el-Kindî ve İbn Mâseveyh gibi bilginlerin eserlerinden yararlandığı görülür.

Bîrûnî eserin ilk faslında “saydene / saydele” teriminin etimolojisini verir ve Arapça’daki sandal kelimesinin (parfüm ve ilâç yapımında kullanılan güzel kokulu ağaç) aslının Hintçe çandal / çandan olduğunu, bu ağaçtan güzel koku ve ilâç yapıp satmaya çandana, bu meslekle uğraşanlara çandanânî denildiğini, Arapça’da ç harfi bulunmadığı için onun yerine s kullanılarak bu iki kelimenin saydene ve sandenânî (eczacı) şeklinde Arapçalaştırıldığını söyler. Verdiği bilgiye göre ilmin adı olarak saydene kelimesi saydeleden, eczacı anlamındaki saydelânî ise saydenânîden daha yaygındır.

Eserin ikinci faslı ilâç türleriyle yapım tekniklerine ayrılmış, özellikle birleşik ilâçlarda oran çok önemli olduğundan bu işin ancak tecrübeli hekimler tarafından yapılması gereği vurgulanmıştır. Üçüncü fasılda eş değerli ilâçların kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar yer almaktadır. Dördüncü fasılda ilim dili niteliğiyle Arapça’nın Farsça’dan üstünlüğüne dikkat çeken Bîrûnî beşinci fasılda kendisinin ilme olan düşkünlüğünü, kaynaklardan nasıl yararlandığını ve bu konuda çok dil bilmenin önemini belirttikten sonra eczacılıkta kullanılan malzemelerin Arapça, Farsça, Soğdca, Süryânîce, Yunanca, Türkçe ve Hindistan’da konuşulan çeşitli dillerdeki isimlerini bildiğinden söz etmekte, daha sonra da eczacılıkta kullanılan birçok bitkinin ve bunlardan yapılan ilâçların adını bu dillerde vermektedir. Kitabın önemli bir yanı da bitki türlerinin yetiştiği coğrafî bölgeleri ve iklim şartlarını tanıtmasının yanında bunların kök, gövde, dal, budak, yaprak, çiçek, tohum ve meyvelerinden hangisinin ilâç yapımında kullanıldığı hususunda ayrıntılı bilgi içermesi ve hangisinin doğal bitki, hangisinin kültür bitkisi olduğunu belirtmesidir.

Kitâbü’ś-Śaydene’nin 1927 yılında Zeki Velidi Togan tarafından bulunup ilim âlemine tanıtılan bir nüshası Bursa Kurşunlu Cami Kütüphanesi’nde bulunmaktadır

(Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Kurşunoğlu, nr. 149). Eserin diğer yazmalarına göre daha iyi olan bu nüsha tabip Gazanfer et-Tebrîzî (ö. 678/1280’den sonra) tarafından istinsah edilip düzeltilmiştir. M. Şerefettin Yaltkaya bunun mukaddimesini Türkçe’ye çevirerek yayımlamış (Millî Mecmua, III [Ankara 1937], s. 1-40), daha sonra aynı kısım Max Meyerhof tarafından İngilizce’ye çevrilmiştir (Islamic Cultur, XIX [Haydarâbâd 1945], s. 323-328). Ferganalı Ebû Bekir Ali b. Osman el-Kâsânî’nin 1299’da yaptığı Farsça tercümenin eksik bir nüshası Manisa İl Halk Kütüphanesi’nde olup (nr. 1789) İran’da neşredilmiştir (nşr. Minûçihr Sitûde - Îrec Efşâr, Tahran 1352 hş.). Bîrûnî’nin 1000. doğum yılı münasebetiyle eserin Arapça tam metni ve İngilizce tercümesi, Hakîm Muhammed Saîd, Rânâ İhsân İlâhî ve Sâmî Halef Hamârine tarafından diğer nüshaları da dikkate alınarak takdim, ta‘lik ve değerlendirmeyle birlikte iki cilt halinde yayımlanmıştır (Al-Bīrūnī’s Book on Pharmacy and Materia Medica, Karachi 1973). Ubeydullah Kerimov’un inceleme ve notlarla Rusça’ya çevirdiği (Taşkent 1974) eseri Abbas Zeryâb da Farsça bir giriş ve notlarla neşretmiştir (Tahran 1370/1991).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ebû Usaybia, ǾUyûnü’l-enbâǿ, s. 459; Fâzıl et-Tâî, “MaǾa’l-Bîrûnî fî Kitâbi’s-Śaydene”, MMİIr., XVIII (1969), s. 13-43; K. M. Habib, “The Kitāb al-Śaidana: Structure and Approach”, Studies in History of Medicine, I/1, New Delhi 1977, s. 63-79; Rana M. N. Ehsan Elahie, “Sources of Kitāb al-Śaidana of al-Bīrūnī”, a.e., I/2 (1977), s. 118-121; Esin Kâhya, “Beyrunî ve Saydana Adlı Eseri”, Araştırma, XI, Ankara 1979, s. 143-152; Hakîm M. Saîd, “Ebû Reyĥân el-Bîrûnî fî đavǿi Kitâbi’s-Śaydene”, el-Fikrü’l-İslâmî ve’l-ibdâǾu’l-Ǿilmî, V/1, İslâmâbâd 1995, s. 69-73; A. Dietrich, “Śandal”, EI² (İng.), IX, 9; a.mlf., “al-Śaydana”, a.e., IX, 100-101.

Esin Kâhya