et-TEYSÎR

(التيسير)

Ebû Amr ed-Dânî’nin (ö. 444/1053) kırâat-i seb‘aya dair eseri.

Dânî’nin yedi kıraatle ilgili eserlerinin en meşhuru olup adının el-Müyessir olduğu da rivayet edilmiştir (Ebü’s-Sedâd, s. 116). Müellif mukaddimede, kendisinden âlimlerin sahih kabul ettiği meşhur rivayet ve tarikleri ihtiva eden yedi kıraate dair muhtasar bir eser kaleme almasının istenmesi üzerine bu kitabı hazırladığını ifade etmektedir. et-Teysîr’de her imam için meşhur ikişer râvinin rivayetleri esas alınmış, bu rivayetler arasında farklılık bulunduğunda râvilerin, bulunmadığında imamın adı zikredilmiştir. Nâfi‘ b. Abdurrahman ile Abdullah b. Kesîr’in ittifak ettiği yerlerde Mekke ve Medine kıraatlerini temsil eden bu iki imamın ortak okuyuşunu anlatmak üzere “karae’l-Haremiyyân”, Kûfe imamlarından Âsım b. Behdele, Hamza ez-Zeyyât ve Kisâî’nin ittifak ettiği yerlerde ise “karae’l-Kûfiyyûn” ifadesi kullanılmıştır.

Eserde konular yirmi altı bölümde (bab) ele alınmış, bazı bölümler alt başlıklara (fasıl) ayrılmıştır. İlk üç bölümde yedi kıraat imamıyla ikişer râvisinin kısa biyografileri verilmiş, yedi kıraat imamının her birinin Hz. Peygamber’e ulaşan isnad zinciriyle müellifi bu imamlara ulaştıran senedler zikredilmiştir. Daha sonraki bölümlerde sırasıyla istiâze, besmele, Fâtiha sûresinin kıraat vecihleriyle bu sûreden itibaren belirli kurallar içinde toplanabilen kıraat farklılıklarından idgâm-ı kebîr, hâ-i kinâye, med ve kasır, hemzenin tek veya çift oluşuna ve bulunduğu konuma göre okunuş biçimleri, harekenin nakli, izhâr ve idgam, fetih ve imâle, hâ-i te’nîs üzerinde vakıf, râ ve lâm harflerinin okunuşu, kelime sonunda vakfetmenin kuralları, sekte, izâfet “yâ”sının okunuşu gibi hususlar incelenmiştir. Eserin en hacimli bölümü

“Ferşü’l-hurûf” başlıklı yirmi beşinci bölümü olup bu kısımda Bakara sûresinden itibaren sûreler sıra ile ele alınmış, genel kurallara uymayan, farklı vecihlerle okunan kelimeler üzerinde durulmuştur. Benzer nitelikteki kelimeler ilk geçtikleri sûrede bir arada zikredilip tekrardan kaçınılmıştır. Sûrelerin sonunda yâ ile nihayetlenen kelimelerin kıraat vecihleri topluca gösterilmiş, eserin son bölümünde tekbir ve tehlîl konusuna yer verilmiştir.

Müellif, gerek usul kısmında gerekse “Ferşü’l-hurûf” bölümünde sadece kuralları ve kıraat farklılıklarını zikretmekle yetinmemiş, yer yer konularla ilgili tanım, tercih ve değerlendirmelerde bulunmuş, gramer açıklamaları yapmış, kendi okuyuşuyla ilgili bazı rivayetler aktarmıştır. İbnü’l-Cezerî, Dânî’nin et-Teysîr’i el-İķtiśâd adıyla manzum hale getirdiğini kaydetmekteyse de (Ġāyetü’n-Nihâye, I, 505) diğer kaynaklarda söz konusu kitabın adı zikredildiği halde bu niteliğine işaret edilmemiştir (Zehebî, XVIII, 80; Keşfü’ž-žunûn, I, 130). Daha sonra yazılan pek çok kitaba kaynaklık etmesi, özellikle eş-Şâŧıbiyye şerhlerinin temel kaynağı olması bakımından önemli bir eser kabul edilen et-Teysîr’i İbnü’l-Cezerî yedi kıraate dair yazılmış kitapların en açık ve sahihlerinden biri olarak değerlendirmiş (Taĥbîrü’t-Teysîr, s. 10), en-Neşr’inde eseri birinci kaynak şeklinde zikretmiştir (en-Neşr, I, 58). et-Teysîr kıraat öğretiminde esas alınan kitaplardan biridir. Dünyanın çeşitli kütüphanelerinde pek çok nüshası bulunan eser, beş yazma nüshası ile İbnü’l-Cezerî’nin Taĥbîrü’t-Teysîr’i esas alınarak Otto Pretzl tarafından neşredilmiş (İstanbul 1930), daha sonra ofset baskıları yapılmıştır. Eserin Hindistan’da da basıldığı zikredilmiştir (Serkîs, I, 861).

et-Teysîr üzerinde nazma çekme, şerh ve ihtisar çalışmaları yapılmıştır. Kāsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî eseri Ĥırzü’l-emânî ve vechü’t-tehânî adıyla manzum hale getirmiş (DİA, XXXVIII, 377), İbnü’l-Cezerî esere Ebû Ca‘fer el-Kārî, Ya‘kūb el-Hadramî ve Halef b. Hişâm kıraatlerini ilâve ederek Taĥbîrü’t-Teysîr fî ķırâǿâti’l-eǿimmeti’l-Ǿaşere adlı kitabını yazmıştır. Abdülvâhid b. Muhammed b. Ali b. Ebü’s-Sedâd el-Mâlekī et-Teysîr’i ed-Dürrü’n-neŝîr ve’l-Ǿaźbü’n-nemîr adıyla şerhetmiş, bu şerhi Âdil Ahmed Abdülmevcûd ve Ali Muhammed Muavvaz Şerĥu Kitâbi’t-Teysîr li’d-Dânî fi’l-ķırâǿât el-müsemmâ ed-Dürrü’n-neŝîr ve’l-Ǿaźbü’n-nemîr ismiyle yayımlamıştır (Beyrut 1424/2003). 1994 yılında Muhammed Hassân et-Tayyân tarafından Dımaşk Üniversitesi’nde doktora tezi olarak hazırlanan eserin (www.diwanalarab.com) ed-Dürrü’n-neŝîr ve’l-Ǿaźbü’n-nemîr fî şerĥi Kitâbi’t-Teysîr adıyla üç ciltlik bir baskısı daha yapılmıştır (Dımaşk 1427/2006). Sirâceddin en-Neşşâr’ın el-Bedrü’l-münîr fî şerĥi’t-Teysîr’i de eserin bir başka şerhidir. Ebü’l-Abbas Ahmed b. Ali b. Muhammed b. Şükr el-Endelüsî eseri ihtisar etmiştir (İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 87). Abdüsselâm Ahmed Kenûnî, et-Teysîr’in özelliklerini kaydettikten sonra eleştirilen yönlerini de belirtmiştir (el-Medresetü’l-Ķurǿâniyye fi’l-Maġrib, s. 100-114). Dânî’nin diğer eserlerinde bulunduğu halde bazı vecihleri et-Teysîr’e almaması eleştirilmiş, Muhammed Hassân et-Tayyân bu eleştirileri bir makalesinde cevaplandırmıştır (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

Dânî, et-Teysîr (nşr. O. Pretzl), İstanbul 1930; Abdülvâhid b. Muhammed b. Ali b. Ebü’s-Sedâd el-Mâlekī, ed-Dürrü’n-neŝîr ve’l-Ǿaźbü’n-nemîr (nşr. Âdil Ahmed Abdülmevcûd-Ali M. Muavvaz), Beyrut 1424/2003, s. 116; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVIII, 80; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 87, 505; II, 321; a.mlf., en-Neşr, I, 58, 209-210; a.mlf., Taĥbîrü’t-Teysîr (nşr. Abdülfettâh el-Kādî-M. Sâdık Kamhâvî), Kahire 1392/1972, s. 10; Keşfü’ž-žunûn, I, 130, 520; Serkîs, MuǾcem, I, 861; Abdüsselâm Ahmed el-Kenûnî, el-Medresetü’l-Ķurǿâniyye fi’l-Maġrib mine’l-fetĥi’l-İslâmî ilâ İbn ǾAŧıyye, Rabat 1401/1981, s. 100-114; M. Hassân et-Tayyân, “DifâǾ Ǿan kitâbi’t-Teysîr li’d-Dânî”, MMLADm., LXVIII (1993), s. 346-361.

Abdurrahman Çetin