EZHER b. SA’D

أزهر بن سعد

Ebû Bekr Ezher b. Sa’d es-Semmân el-Bâhilî (ö.203/818-19)

Hadis hafızı.

109’da (727-28), bazı kaynaklara göre ise 111’de (729-30) doğdu. Basra civarında yaşayan Benî Bâhile kabilesinin azatlı kölesiydi. Babasının Sicistan’ın Ruhhac kasabasından oluşuna bakarak onun da burada doğduğu tahmin edilebilir. Ezher Araplar’a esir düşerek Bâhile kabilesine satıldı. İlk tahsiline Basra’da başladı ve Kur’an öğrendikten sonra hadis ezberlemeye yöneldi. Devrin tanınmış âlimlerinden Süleyman b. Tarhân et-Teymî, Yûnus b. Ubeyd, Abdullah b. Avn, Kurre b. Hâlid’in derslerine devam etti. Ali b. Medînî, İshak b. Râhûye, Ahmed b. Hanbel, Bündâr, Muhammed b. Yahya ez-Zühlî, Ahmed b. Furât gibi muhaddisler kendisinden hadis rivayet ettiler. Hadis meclislerine birlikte katıldığı ders arkadaşı meşhur Türk âlimi Abdullah b. Mübârek’in kendisinden rivayette bulunması onun hadis ilmindeki yerini göstermeye yeterlidir. Son derece güçlü bir hafızaya sahip olan Ezher, azatlı bir köle olmasına rağmen hafızası ve gayretiyle ilimde yüksek bir yere ulaştı. Yahya b. Maîn, İbn Avn’ın öğrencileri içinde onun kadar bilgili başka bir kişinin bulunmadığını söylerdi.

Abbasî Halifesi Ebû Cafer el-Mansûr’la yakın arkadaş oldukları rivayet edilen Ezher halife olduktan sonra onunla fazla görüşmemiştir. Iraklı muhaddisler arasında gerçek bir otorite kabul edilmiş, Basra’daki hadis meclislerine kendisinden hadis yazmak üzere binlerce talebe gelmiştir. Ayrıca hadisleri yazılı bir kitaptan nakletmesi sebebiyle takdir edilmiş ve rivayetleri İbn Mâce dışında Kütüb-i Sitte’de yer almıştır. Hocası İbn Avn’ın hadislerini en iyi bilmesiyle de şöhret bulan Ezher, ömrünün sonlarına doğru yoksul düşen hocasının bütün ihtiyaçlarını karşılamıştır.

Ezher b. Sa’d sika bir râvi olup rivayet ettiği hadisler delil olmaya elverişli bulunduğu için tanınmış fıkıh âlimi Hammâd b. Zeyd öğrencilerine onun naklettiği hadisleri yazmalarını tavsiye etmiştir. Hadis münekkidi Ukaylî, Ezher’in rivayet ettiği hadislerden ikisini ele alarak onun bunlarda tedlîs yaptığını, dolayısıyla zayıf bir râvi olduğunu


iddia etmişse de İbn Hacer bu iddianın cerh sayılamayacağını, Ezher’i zayıf râviler arasında zikretmenin doğru olmayacağını söylemiştir. Nitekim Zehebî de Ukaylî nin bu kanaatini hatalı bulmuş ve Ahmed b. Hanbel’in bir başka râviyi Ezher’e tercih etmesinin onu yanılttığını belirtmiştir.

Ezher 203 (818-19) yılında Basra’da vefat etmiştir. Halîfe b. Hayyât bu tarihi 207 (822-23) olarak zikretmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa’d, et-Tabakât, VII, 294; Halîfe b. Hayyât, et-Tabakât (Ömerî), s. 226; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, I, 460-461; Ukaylî, ed-DuǾafâǿ I, 132-133; İbn Ebû Hatim, el-Cerh vet-taǾdîl, II, 315; İbn Hibbân, eş-Şikât, VI, 69; a.mlf., Meşâ-Mr, s. 162; Dârekutnî. Zikru esmâ’i’t-tâbfln, Beyrut 1406/1985. I, 34; İbn Hallikân, Vefeyât, I, 194-195; Mizzî. Tehzîbü’l-Kemâl II, 323-325; Zehebî, el-Ǿİber, I, 265; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl, I, 172; a.mlf., AǾlâmü’n-nübelâǿ, IX, 441-442; İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, I, 202-203; Süyûtî, Tabakâtul-huffâz (Ömer), s. 143; Hazrecî, Hulâsatü Tezhîb, s. 25.

Mücteba Uğur