FERRUHSİYER

فرّخ سير

Ebü’l-Muzaffer Muhammed Muînüddîn (ö.1131/1719)

Bâbürlü hükümdarı (1713-1719).

19 Ramazan 1094’te (11 Eylül 1683) Dekken’de Evrengâbâd’da doğdu. Babası, I. Bahadır Şah’ın üçüncü oğlu Muhammed Azîmüşşân’dır. On yaşında iken büyük dedesi Evrengzîb’in (I. Âlemgîr) yanına Dekken’e gitti ve üç yıl onun yanında kaldı. Ardından babasının Bengal seferine katıldı (1697). Babası 1707’de Evrengzîb tarafından Bengal’den geri çağrıldığında onun yerine vekil oldu. Ancak bu görevi sırasında bütün idarî işler “divan’ı Mürşid Kulı Han’ın elinde bulunduğundan idarî yetkisini istediği gibi kullanamadı. I. Bahadır Şah’ın yerine geçen Cihandar Şah döneminde (1712-1713) devlet idaresinde tam bir karışıklık hüküm sürmeye başlamış, hükümdarın sefahat ve eğlenceye düşkünlüğü sebebiyle durum daha da kötüleşmişti. Devlet hazinesi savurganca harcanmaya başlanmış, askerler maaşlarını alamaz hale gelmişti. Bunun üzerine Ferruhsiyer tahtta hak iddia ederek amcası Cihandar Şah’a karşı harekete geçti. Az sayıdaki taraftarıyla Bengal’den Patna’ya geldi. Durumdan haberdar olan Cihandar Şah büyük oğlu İzzeddin’i Hâce Hüseyin Han ve Lutfullah Han Sâdık ile birlikte Agra’ya gönderip gelişmeleri takip etmesini istedi. Cihandar Şah’ın davranışlarını tasvip etmeyen Ahmed Han (Gāziddin Han Gālib Ceng), Raca Sidhist, Hâce Âsım (Eşref Han), Mîr Müşrif ve Zeynüddin Han gibi bazı nüfuzlu kişilerle Bâre Seyyidleri’nden Hüseyin Ali ve Abdullah onu desteklemeye karar verdiler. Allahâbâd ve Bihâr süvarilerinin desteğini de sağlayan Ferruhsiyer Patna’da hükümdarlığını ilân etti (29 Safer 1124/7Nisan 1712).

Patna’daki bu olayları Delhi’de öğrenen Cihandar Şah, oğlu İzzeddin kumandasındaki bir orduyu Ferruhsiyer üzerine gönderdi. Ancak bu ordu yenilince Cihandar Şah veziri Zülfikar Han ile birlikte Delhi’den Agra’ya hareket etti. 11 Ocak 1713’te meydana gelen Sâmâgarh Savaşı’nda mağlûp olan Cihandar Şah Delhi’ye kaçarak Esed Han’a sığındı. Esed Han ile oğlu Zülfikar Ferruhsiyer’e yaranmak için onu hapsettiler. Ferruhsiyer, Cihandar Şah’ı babasının ve kumandanlarının ölümünden sorumlu tutarak maiyetiyle birlikte idam ettirdi ve Bâbürlü tahtının rakipsiz sahibi oldu (16 Muharrem 1125/12 Şubat 1713). Zaferden sonra Bâce Seyyidleri’nden Abdullah Han’ı vezirliğe, Hüseyin Ali’yi de ordu başkumandanlığına getirdi. Ferruhsiyer’in kararsız, korkak ve endişeli tavrı yüzünden devlet işleri bütünüyle bu iki kardeşin eline geçti. Ferruhsiyer sadece onlara karşı değil kendisine inatla boyun eğmeyen gruplara karşı da başarılı bir mücadele veremedi. Onun âciz idaresi Sihler’in, Racpûtar’ın, Maratalar’ın ve Çatlar’ın itaatsizliğine yol açtı. Ferruhsiyer, Çatlar’la yaptığı mücadelede başarılı olmayınca onların başında bulunan Çoraman’a tavizkâr davranarak Delhi’den Çambal Geçidi’ne kadar uzanan büyük kral yolunun kontrolünü kendisine bıraktı. Bu durum Çoraman’ı daha güçlü hale getirdi ve giriştiği faaliyetler Ferruhsiyer’i endişelendirdi. Çoraman’ı cezalandırmak üzere gönderdiği Amber Racası Cey Sing Sevâî başarılı olamadı (1716). Ferruhsiyer ayrıca Racpûtlar’la olan münasebetlerini güçlendirmek için 1715’te Mârvâr (Codpûr) mahârâcâsı Acit Sing’in kızı ile evlendi. Maratalar’a da Dekken eyaletinin "çavs" ve "serdeşmuhi" vergi gelirlerini toplama hakkı tanıdı; böylece eyalet gelirlerinin dörtte biri Maratalar’a bırakıldığı gibi yapılacak tahsilatın % 10’u da onlara kalıyordu. Ferruhsiyer, hastalığı sırasında kendisini iyileştiren William Hamilton’a Doğu Hindistan Şirketi’nin Bengal, Bihâr, Orissa, Sûret ve Madras’ta herhangi bir gümrük vergisi ödemeden ticaret yapmasına dair ferman yayımladı (1717). Bu ise Hindistan’da İngiliz nüfuzunun yerleşmesine zemin hazırladı.

Ferruhsiyer’in zayıf idaresi çok geçmeden Seyyid kardeşleri devlete hâkim olma hususunda cesaretlendirdi. Maratalar’ın yardımını temin eden Seyyid kardeşler onu tahttan indirdiler (28 Şubat 1719). Ferruhsiyer’in önce gözlerine mil çekildi; ardından da 27-28 Nisan gecesi öldürüldü. Meşhur şair Mirzâ Abdülkādir Bîdil bu olaya Seyyidler’in ihanetini ifade eden bir mısra ile tarih düşürdü. Ferruhsiyer avcılığa ve atlara çok düşkündü. Kur’an’ı ezberlediği, iyi bir öğrenim gördüğü, şiirler yazdığı bilinen Ferruhsiyer’in saltanat dönemindeki tek imar faaliyeti 1717’de Kutb Camii’ne eklenen üçüncü bir mermer kemerdir.

BİBLİYOGRAFYA:

İrâdet Han, Târiħ (nşr. Gulâm Resûl Mihr), Lahore 1971, s. 138-161; M. Hâdî Kanver Han, Teźkiretü’s-selâŧîn-i Çağatay (nşr. Muzaffer Alem), Bombay 1980, s. 168-236; Nûreddin Fârûkī, Cihândârnâme, London India Office Library, nr. 3988; M. Mün’im Ca’ferâbâdî, Ferrûħnâme, London India Office Library, nr. 388; M. Ahsen Îcâd, Ferrûħsiyernâme, British Museum, nr. 273; Ferrûħsiyernâme, Library of Eton College, nr. 193; Târîħ-i Ferrûħsiyerî, Library of Asafiyah, nr. 1492; M. Kāsım İbret Lâhûrî, Ǿİbretnâme (nşr. Zahîrüddin Ahmed), Lahore 1977, s. 164-214; Şîvdâs Leknevî, Şâhnâme-i Münevver Kelâm (trc. Seyyid Hasan Askerî), Patna 1980, s. 53, 81, 114; M. Şâfi Vârid, Mirǿât-ı Vâridât, Bankipur Oriental Public Library, nr. 580; Gulâm Hüseyin Han Tabâtabâî, Siyerü’l-müteǿaħħirîn (nşr. Hakîm Abdülmecîd), Kalküta 1833, s. 14-40; An Account of Farrukh Siyar’s Accession and of Abd al-Samad Khan’s Expedition Against the Sikhs, British Museum, nr. 860; W. Irvine, Later Mughals, Calcutta-London 1921, I, 22-23, 244-403; Storey, Persian Literatüre, s. 602-611; S. Chandra, Parties and Politics at the Mughal Court (1707-1740), Aligarh 1959, s. 90-101, 126-127, 163-165; a.mlf., "Farrukh-siyar", El2 (İng.), II, 810-811; N. A. Siddiqi, Land Revenue Administration under the Mughals (1700-1750), Bombay 1970, s. 67, 96, 100, 122; H. M. Elliot - J. Dowson, The History of India as Told by Its Owm Historians, Lahor 1979, VII, 534-564; T. W. Haig, "Ferruhsiyer", İA, IV, 574; [İdare], "Ferruħsiyer", (UDMİ, XV, 249-253.

K. A. Nizami