FEVÂİD

الفوائد

Bir muhaddisin veya çeşitli âlimlerin garîb ve nâdir rivayetlerini bir araya getiren kitap türü.

“Öğrenilen bilgi ve kazanılan mal” anlamındaki fâidenin çoğulu olan fevâid kelimesi “bir konuya dair faydalı bilgileri toplayan kitap” mânasında hemen her ilimde kullanılmakla beraber özellikle hadis ilminde bir âlimin veya çeşitli âlimlerin daha çok ferd* ve garîb* rivayetlerini toplayan eserlere ad olmuştur. Bir hadis birçok sağlam senedle nakledilse bile onun bir başka zayıf tarikle rivayet edilmesi bazı muhaddislerin ilgisini çekmiş ve bu tür rivayetler çoğu küçük hacimli olan fevâidlerde bir araya getirilmiştir. Her biri hadis hâfızı olan Ali b. Ca‘d (ö. 230/844-45), Ali b. Hucr, Buhârî, Ali b. Harb et-Tâî, Semmûye diye bilinen Ebû Bişr İsmâil b. Abdullah el-İsfahânî, Hanbel b. İshak, Abdân el-Ahvâzî (ö. 306/918) gibi âlimlere nisbet edilen fevâidler bu türün erken bir devirde ortaya çıktığını göstermektedir. Dârekutnî’nin (ö. 385/995) beşer onar varak hacminde on altı kadar fevâid kaleme alması fevâidlere verilen önemi gösterdiği gibi onun şu eserleri fevâidlerin hem mahiyeti hem de genel olarak adları hakkında fikir vermektedir: el-Fevâǿidü’l-efrâd, el-Fevâǿidü’l-münteķātü’l’ġarâǿibü’l-ĥisân, el-Fevâǿidü’l-münteķātü’1’ĥisân li’bni MaǾrûf, el-Fevâǿidü ‘l-münteħabetü’1 (el-münteķātül)-ġarâǿibü’l-Ǿavâlî (Sezgin, I, 208).

Çeşitli âlimlerin rivayetlerini bir araya getiren tanınmış fevâidler arasında, Ebû Bekir eş-Şâfiî’nin (ö. 354/965) hocalarından âlî isnadla rivayet ettiği hadisleri ihtiva eden, fakat talebesi Ebû Tâlib Muhammed b. Gaylân tarafından kaleme alındığı için el-ġaylâniyât diye şöhret bulan el-Fevaǿidü’l-münteħabetü’l-Ǿavâlî Ǿani’ş-şüyûħ’u (yazma nüshaları için bk. a.g.e., I, 191; Ebû Bekir eş-Şâfiî ve el-Fevâǿid’i üzerinde Hilmi Kâmil Es’ad Abdülhâdî Câmiatü Ümmi’l-kurâ’da doktora çalışması yapmıştır [1403/1983]), Ebû Bekir Ahmed b. Ca‘fer el-Katîî’nin Elf dînâr adıyla tanınan el-Fevâǿidü’l-münteķāt ve’l-efrâdü’l-ġarâǿibü’l-ĥisân’ı (bu serinin 332 hadis ihtiva eden beşinci kitabı Bedr b. Abdullah el-Bedr tarafından Cüzǿü’l-elf dînâr adıyla yayımlanmıştır, Küveyt 1414/1993) ve Temmâm er-Râzî’nin muhtelif hocalara ait 395 hadisi derlediği Fevâǿid zikredilebilir. Ebû Süleyman Câsim b. Süleyman el-Füheyd ed-Devserî, bu sonuncu eserdeki rivayetleri bablarına göre tasnif ederek er-Ravżü’l-bessâm bi-tertîbi ve taħrîci Fevâǿidi Temmâm adıyla yayımlamıştır (Beyrut 1408/1987). Âlî isnadla nakledilen sahih ve garîb rivayetleri toplayan fevâidler de bulunmaktadır. İbn Ahî Mîmî diye bilinen Ebü’l-Hüseyin Muhammed b. Abdullah ed-Dekkāk’ın (ö 390/1000) el-Fevâǿidü’l-münteķātü’l-ġarâǿibü’l-ĥisân Ǿani’ş-şüyûħi’l-Ǿavâlî’si ile (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 506/4, vr. 64a-74b, diğer nüshaları için bk. a.g.e., I, 212) Ali b. Muhassin et-Tenûhî’nin hadis, tefsir ve güzel sözlere dair rivayetlerinden Muhammed b. Ali es-Sû-rî’nin derlediği el-Fevâǿidü’l-Ǿavâlîmine’ś-śıĥâĥ ve’l-ġarâǿib’i (nşr. Ömer Abdüsselâm Tedmürî, Beyrut, ts., 5. cüz) bu tür eserlerdendir.

Bir âlimin ferd ve garîb rivayetlerini bir araya getiren fevâidlere misal olarak İbn Kâni’in (ö. 351/962) el-Fevâǿid’i ile (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Hadis, nr. 297, vr. 151-168) Ebü’l-Hasan Muhammed b. Ahmed el-İhmîmî’nin rivayetlerinden Abdülganî el-Ezdî’nin meydana getirdiği el-Fevâǿidü’l-münteķāt Ǿani’ş-şüyûħi’ś-śi-ķāt’ı (Ezher Ktp., Mecmua, nr. 305; Bağdat Evkaf Ktp., nr. 2886/4) zikredilebilir.

Belli bir bölgeye mensup muhaddislerin rivayetlerinden derlenen fevâidler için de hadis hâfızı Ebü’ş-Şeyh’in (ö. 369/979) Fevâǿidü’l-İşbahâniyyîn (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 547; Mecmua, nr. 38; Hadis, nr. 357, vr. 57-65) ve Hâfız Ebû Saîd Muhammed b. Ali en-Nakkāş el-İsfahânî’nin Iraklı muhaddislerden ve farklı hocalardan derleyip konularına göre tasnif ettiği, sahih ve zayıf 111 hadisten meydana gelen Fevâǿidü’l-ǿlrâķıyyîn (nşr. Mecdî Seyyid İbrâhim, Kahire, ts.) adlı eseriyle Muhammed b. Ali es-Sûrî’nin el-Fevâǿidü’l-münteķāt ve’l-ġa-râǿibü’l-ĥisân Ǿani’ş-şüyûħi’l-Kûfiyyîn adlı eseri (nşr. Ömer Abdüsselâm Tedmürî, Beyrut 1407/1987) örnek olarak gösterilebilir.

İbnü’l-Kāss’ın (ö. 335/946) Cüzǿ fîhi Fevâǿidü Ebî ǾUmeyr’i (nşr. Sâbir Ahmed el-Betâvî, Kahire 1413/1992), bir hadisin ihtiva ettiği hükümleri ortaya koymak maksadıyla yazılan fevâidlerdendir. Nitekim İbnü’l-Kās bu eserinde, Hz. Peygamber’in Ümmü Süleym ile kocası Ebû Talha el-Ensârî’nin Kuba’daki evlerini zaman zaman ziyaret edip orada öğle uykusuna yatmasını ve çocukları


Ebû Umeyr’in küçük kuşu öldüğü zaman ona, “Ebû Umeyr, küçük kuşa ne oldu?” diye takılmasını hikâye eden sahih hadisten altmış altı hüküm çıkarmıştır.

Fevâid kelimesi sözlük anlamıyla çeşitli ilimlerde yazılan pek çok esere de ad olmuştur. Hadis kitaplarında her rivayet bir fâide kabul edilirken bu eserlerdeki her bilgi türü bir fâide sayılmıştır. Bu grup içinde zikredilebilecek eserler arasında, erken dönemde yazılanlardan Arap dil âlimi İbn Düreyd’e (ö. 321/933) nisbet edilen el-Fevâǿid ve’l-aħbâr (nşr. İbrâhim Sâlih, Beyrut 1407/1986 [Nevâdirü’r-resâǿil içinde, s. 5-401]) ve Şiî-İmâmî Muhammed b. Ali el-Kerâcikî’nin (ö. 449/1057) çeşitli konulara dair Kenzü’l-fevâǿid’i (nşr. Abdullah Na’me, I-II, Kum 1410) ile hadis ilminde Mâzerî’nin Śaĥîĥ-i Müslim şerhi olan el-MuǾlim bi-fevâǿidi Müslim (nşr. Muhammed eş-Şâzelî, I-III, Tunus 1987-1988), Muhammed b. Süleyman er-Rûdânî’nin Kütüb-i Sitte ile birlikte on dört kitabın hadislerini bir araya getirdiği CemǾu’l-fevâǿid min CâmiǾi’l-uśûl ve MecmaǾi’z-zevâǿid’i (Cidde 1973), Şevkânî’nin mevzu hadislere dair el-Fevâǿidü’l-mecmûǾa’sı (nşr. Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî, Kahire 1380/1960), fıkıh ilminde İbnü’l-Lahhâm diye bilinen Ali b. Abbas el-Ba‘lî el-Hanbelî’nin el-ĶavâǾid ve’l-fevâǿidü’l-uśûliyye’si (nşr. Muhammed Hâmid el-Fıkī, Beyrut 1403/1983), Kur’an ilimlerinde İbn Kayyim el-Cevziyye’nin el-Fevâǿidü’l-müşevvaķ ilâ Ǿulûmi’l-Ķurǿân ve Ǿilmi’l-beyân’ı (Beyrut 1982), kelâm ve akaid ilminde Kadızâde Ahmed Şemseddin’in Ferâǿidü’l-fevâǿid fî beyâni’l-Ǿaķāǿid (Konstantiniye 1223) adlı amentü şerhi, Arap gramerine dair Kemâleddin el-Enbârî’nin Menŝûrü’)-fevâǿid’i (nşr. Hâtem Sâlih ez-Zâmin, Beyrut 1403/1983), tabakata dair Abdülhay el-Leknevî’nin el-Fevâǿidü’l-behiyye fî terâcimi’l-Ĥanefiyye’si (Kahire 1324) sayılabilir.

Yazma eserlerin başında ve sonundaki boş yapraklara kaydedilen, bazan kitabın konusuyla hiçbir ilgisi bulunmayan bir kıta veya bir ilâç tarifi gibi dağınık bilgilere de fevâid denmiştir (bk. FEVÂİD KAYDI).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Kās, Cüzǿ fîhi Fevâǿidü Ebî ǾUmeyr (nşr. Sâbir Ahmed el-Betâvî), Kahire 1413/1992; Ebû Bekir Ahmed b. Ca‘fer el-Katîî, Cüzǿü’l-elf dînâr (nşr. Bedr b. Abdullah el-Bedr), Küveyt 1414/1993; Muhammed b. Ali en-Nakkāş, Fevâǿidü’l-ǾIrâķıyyîn (nşr. Mecdî Seyyid İbrâhim), Kahire, ts. (Mektebetü’l-Kur’ân); Muhammed b. Ali es-Sûrî, el-Fevâǿidü’l-münteķāt ve’l-ġarâǿibü’l-ĥisân Ǿani’ş-şüyûħi’l-Kûfiyyîn (nşr. Ömer Abdüsselâm Tedmürî), Beyrut 1407/1987; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XIII, 10; Sezgin, GAS, I, 191, 208, 212; Câsim b. Süleyman el-Füheyd ed-Devserî, er-Ravzżü’l bessâm bi-tertîbi ve taħrîci Fevâǿidi Temmâm, Beyrut 1408/1987; Meşhûr b. Hasan b. Selmân - Râid b. Sabrî, MuǾcemü’l-muśannefâti’l-vâride fî Fetĥi’l-bâri, Riyad 1412/1991, s. 311-324; Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 173-184; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, II, 921-926; “Fevâid”, Büyük Larousse, İstanbul 1986, VII, 4067.

M. Yaşar Kandemir