GĀFİKİ, Ahmed b. Muhammed

أحمد بن محمّد الغافقي

Ebû Ca’fer Ahmed b. Muhammed b. Seyyid el-Gāfikî (ö.560/1165)

Endülüslü botanik âlimi, hekim ve eczacı.

Muhtemelen 494 (1100) yılında Kurtuba (Cordoba) yakınlarındaki Gāfik Kalesi’nde doğmuştur. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Devlet büyüklerinin hizmetine girmediği ve mutevazi bir hayat yaşadığı anlaşılan Gāfikî’nin basit ilâçlar alanında iddialı olduğu görülmektedir. Ona göre Ebû Bekir er-Râzî’den kendi dönemine kadar bu alanda eser verenlerin hemen hepsi büyük yanılgılara düşmüşler ve kaynaklara inme yerine birbirlerinden bilgi aktarma yolunu benimsedikleri için de bu hatalarını sürdürmüşlerdir. İbn Ebû Usaybia onun, yaşadığı dönemde basit ilâçların isim ve özellikleriyle yararlarını en iyi bilen âlim olduğunu söyler ǾUyûnü’l-enbâ’, s. 500). Bir hekim olarak da gittiği her hastayı şifaya kavuşturup rahatlattığı ifade edilmektedir (İbn Fazlullah el-Ömerî, IX, 313). Bazı araştırmacıların Gāfikî’yi hemşehrisi, el-Mürşid fi’l-küĥl’ün müellifi tabip Muhammed b. Kassûm el-Gāfikî ile karıştırdıkları görülmektedir. Bunlardan G. Sarton, sözü edilen kitabı Ahmed b. Muhammed el-Gāfikî’ye ait olarak gösterirken (Introduction, II/ 1, s. 424) F. Wüstenfeld de adı geçen müellifin Gāfikî’nin babası olabileceğini ileri sürmektedir (Geschichte der Arabischen Aerzte, s. 98). VI. (XII.) yüzyılda yaşadığı bilinen Gāfikî’nin klasik kaynaklarda geçmeyen ölüm tarihi, Wüstenfeld ve onu takip eden bazı çağdaş araştırmacılar tarafından 560 (1165) olarak kaydedilmektedir.

Eserleri. Gāfikî’yi üne kavuşturan eseri el-Edviyetü’l-müfrede (el-CâmiǾ fi’t-ŧıb fi’l-edviyeti’l-müfrede) adını taşımaktadır. Müellif eserinin mukaddimesinde önceleri, cahiller tarafından istismar vesilesi yapılır veya art niyetli kıskanç kimselerin eleştirisine uğrar endişesiyle eserinin istinsah edilerek çoğaltılmasını istemediğini, fakat sonradan dostlarının ricası üzerine bunu kabul ettiğini belirtmekte, daha sonra da uyguladığı yöntem hakkında bilgi vermektedir. Yaptığı açıklamaya göre böyle bir eseri kaleme almasının başlıca iki amacı vardır. Birincisi, Dioskorides ve Galen’den itibaren XII. yüzyıla kadar basit ilâçlar alanında yazan hekim, eczacı ve botanikçilerin görüşlerinin esaslı bir özetini vererek ilâçlar konusunda okuyucuyu aydınlatmak, ikincisi de o güne kadar kaynaklarda meçhul kalmış ilâçlar hakkında gerekli açıklamalarda bulunmaktır. Müellifin meçhul kalmış dediği ilâçlar, adları literatürde Arapça’nın dışındaki bir dille yazılmış olanlardır.

Gāfikî eserini ebced alfabesine göre düzenleyerek her harfi bir bab halinde sunmuş ve her babı da “Kısm fi’l-kelâm ale’l-edviyye” ve “Kısm fî şerhi’l-esm┑ başlıkları altında iki bölüme ayırıp birincide bütün ayrıntılarıyla basit ilâçlar, ikincide ise çeşitli dillerdeki karşılıkları üzerine açıklamalar yapmıştır. Tamamı ele geçmemiş olan kitabın “eliften “zây” harfine kadar olan ilk yedi babında, 312’si birinci kısma ve 1546’sı ikinci kısma ait olmak üzere 1858 maddenin yer alması eserin muhtevası hakkında bir fikir vermektedir. Ayrıca Gāfikî, altmışa yakın müellifin çalışmasına göndermeler yaparak bu alandaki birikiminin ne kadar zengin olduğunu ortaya koymuştur. Batılı müelliflerden en çok başvurduğu Dioskorides ile Galen, müslümanlardan ise Ebû Hanîfe ed-Dîneverî ile Ebû Bekir er-Râzî’dir. Daha önceki müelliflerde rastlanmayan bu çok verimli yöntemi, Gāfikî’nin çağdaşı Sicilyalı İdrîsî’nin de el-CâmiǾ li-śıfatı eştâti’n-nebat adlı eserinde uyguladığı görülmekte, ancak bu iki âlimin birbirlerinin çalışmalarından haberdar olduklarına dair elde herhangi bir karine bulunmamaktadır. Gāfikî’nin tahlil ve tenkide dayalı çalışmasının diğer bir özelliği de başka kaynaklarda yer almayan Endülüs bölgesinin tıbbî bitkilerini tanıtmış olmasıdır. Eser ayrıca bol resimlidir ve resimlerin başka kitaplardan kopya edilmediği anlaşılmaktadır.

el-Edviyetü’l-müfrede hakkında Ebü’l-Abbas İbnü’r-Rûmiyye (ö. 1239) tarafından yanlışlarını ortaya koymak üzere et-Tenbîh Ǿalâ aġlaŧi’1-Ġâfikî adlı bir eser kaleme alınmış olmasına rağmen büyük bir üne kavuşmasında ondan yapılan ihtisarların da payı vardır. Halen mevcut iki ayrı ihtisarın biri İbnü’l-İbrî’ye aittir ve Münteħabü Kitabi CâmiǾ li’l-müfredât li-Ahmed b. Muhammed el-Ġāfikî adını taşımaktadır; İbnü’l-İbrî sonradan bunu Süryânîce’ye de çevirmiştir. Diğeri ise ne zaman ve nerede yaşadığı bilinmeyen Ahmed b. Ali b. İbrahim b. Ebû Cumhûrî adlı bir müellife aittir. Bu ihtisarlardan ilkinin “eliften “vav” harfine (ebced alfabesinin altıncı harfi) kadar olan ve altı babdan oluşan kısmı İngilizce tercümesiyle birlikte George Sobhy ve Max Meyerhof tarafından dört fasi-kül halinde yayımlanmıştır (Kahire 1932, 1933, 1938, 1940). Gâfiki’nin çağdaş ilim


âlemine tanıtılmasında bu çalışmanın büyük rolü olmuştur. Ayrıca eseri 1258’de Johannis Magister G. Filius’un Latince’ye tercüme ettiği de bilinmektedir.

1938 yılına kadar kayıp olduğu sanılan el-Edviyetü’l-müfrede’ye ait bilgiler, İbnü’l-Baytâr’ın (ö. 1248) el-CâmiǾ li-müfredâti’l-edviye ve’l-aġźiye adlı eserinde Gāfikî’den yaptığı büyük ölçüdeki nakillerle İbnü’l-İbrî’nin yukarıda adı geçen ihtisarına dayanmaktaydı. Daha sonra kitabın Montreal’de McGill Üniversitesi’nde (The Osler Library of Medicine, nr. 7508), Kahire İslâm Sanatları Müzesi’nde ve Rabat’ta el-Hizânetü’l-âmme’de (nr. K 155) üç ayrı nüshası bulunmuştur. Bunlardan ilk iki yazma “elif” -”kâf”, sonuncusu ise “elif” - “zây” harflerini kapsamaktadır. Meyerhof, Montreal nüshası ile buna dayandığı anlaşılan Kahire nüshasını karşılaştırarak değerlendirmiş (bk. bibl.), daha sonra İbrahim b. Murâd adlı bir araştırmacı yazdığı bir makalede el-Edviyetü’l-müfrede’yi ve bunun üzerine yapılan çalışmaları tanıtmış ve eserin mukaddimesiyle “Bâbü’l-elifin tenkitli neşrini yapmıştır (bk. bibi.).

Gāfikî’nin bu eserden başka Risale ü’l-ĥummeyât ve’l-evrâm ve Risale fî def’i’l-mażârri’l-külliyye li’l-ebdâni’l-insâniyye adlı iki eserinin daha bulunduğu bilinmektedir (Bodleian Library, nr. I, 632/2-3).

BİBLİYOGRAFYA:

Merrâküşl, ez-Zeyl ve’t-tekmile li-Kitâbeyi’l-Mevsûl ve’s-Sıla (nşr. Muhammed b. Şerîfe), Beyrut, ts., I, 389; İbn Ebû Usaybia, ǾUyûnü’l-enba, s. 500-501; İbnü’l-İbrî, Müntehabü Kitabi CâmiǾ li’l-müfredat li-Ahmed b. Muhammed el-Ġāfikî(nşr. M. Meyerhof- G. P. Sobhy), Kahire 1932-40; İbn Fazlullah el-Ömerî, Mesâlik, IX, 313; Safedî, el-Vâfî, VII, 350; Makkarî, Nefhu’t-tıb, II, 691; III, 185; Brockelmann, GAL, I, 643; Suppl, I, 891; Sarton, Introduction, II/ 1, s. 424; Ullmann, Die Medizin, s. 276-277; F. Wüstenfeld, Geschichte der Arabischen Aerzte und Naturforscher, Hildesheim - New York 1978, s. 98; M. Steinschneider, “Gāfikî’s Verzeichnis einfacher Heilmittel”, Virchow’s Archiv für pathologische Anatomie und Physiologie, XXVII (1879), s. 507-548; M. Meyerhof, “Zur Arabischen Heilmittellehre in Nord Afrika”, Sizilien und auf der Iberischen Halbinsel. Cibazschr., VIII/85 (1942), s. 2980-2984; Henri Amin Awad. “el-Ghafiqi: A Manuscript of el-Ghafiqi in the Islamic Art Museum (Cairo)”, Hamdard Quarterly Journal of Science and Medicine, XXV/l-4 (1982), s. 86-89; İbrahim b. Murâd, “Ebû Ca’fer Ahmed el-Gâfiki fî Kitâbi’l-Edviyyeti’l-müfrede”, MMMA (Küveyt), XXX/1 (1986), s. 157-210; A. Dietrich, “al-Ghâfiki”, El2 Suppl. (İng.), s. 313-314.

Arslan Terzioğlu