GAVSİYYE

الغوثيّة

Şüttâriyye tarikatının Şeyh Muhammed Gavs’a (ö. 970/1563) nisbet edilen bir kolu.

Şeyh Vecîhüddin Alevî, Şeyh Allahbahş ve Sah Pîr gibi meşhur sûfî ve âlimlerin Muhammed Gavs’a intisap etmeleri tarikatın Hindistan’ın Delhi, Gucerât ve Bengal bölgelerinde yaygınlık kazanmasını sağlamıştır. Muhammed Gavs’ın müridlerine öğrettiği prensipler kendisinden sonra tarikatın genel kuralları olarak benimsenmiştir. Bu prensiplerin başında vahdet-i vücûd inancı gelir. Ehl-i sünnet’e tâbi olmak, Hz. Peygamber’i örnek almak, gerçeği kitaplarda değil şeyhin öğrettiklerinde aramak, rüyayı mübalağa yapmadan şeyhe anlatmak, cahil insanlarla arkadaşlık etmemek ve imanı kaybettireceği korkusuyla dünyalık peşinde koşanlarla dostluk kurmamak tarikatın temel öğretilerindendir. Genellikle vahdet-i vücûd inancının sadık takipçileri olan Gavsiyye şeyhleri dinin bâtınî yönünü vurgulayarak bazı sirrî özellikler geliştirmişlerdir. Tantra ve yoga ile ilgili birçok uygulamayı benimsemeleri, zikrin manevî faydasını vurgularken bile “zikr-i hans, zikr-i alkah” gibi bazı Hint düşünce metotlarını tavsiye etmeleri, bu düşüncenin etkisi altında kaldıklarını göstermesi bakımından önemlidir. Bizzat Muhammed Gavs’ın, sırrî güçler geliştirmek için mensuplarına Hindu mistik geleneğindeki oturarak tefekkür tarzı olan “asin”in muhtelif şekillerini denemelerini tavsiye ettiği bilinmektedir. Yine onun, muhtemelen Hindûlar’a karşı bir iyi niyet göstergesi olarak boğa ve inek yetiştirmesi, daha sonra müridleri tarafından bir tarikat geleneği haline getirilmiştir.

Sultan Cihangir’in büyük saygı gösterdiği Mîretli (Meerut) Sah Pîr Şüttârî de inek yetiştirmekteydi. Şah Pîr gibi bazı Gavsiyye meşâyihi Hintçe muskalar yazmışlardır. Şüttâriyye âdabının bir temel unsuru olan ve astronomiyi zikirle birleştiren “da’vet-i esma” metodu Gavşiyye tarikatında da uygulanmıştır.

el-Cevâhirü’l-ħams, Sirâcü’s-sâlikîn, Iśrâiü’d-daǾve, Şerĥ-i Risâle-i Kenzü’l-esrâr ü hâli eşġâli Şüttâr, Eşġâl-i Şüttâr, Evrâd-ı Sûfiyye adlı eserler tarikatın temel kitapları arasında sayılabilir.

Tarikat mensupları Arabistan, İran, Türkiye ve Endonezya’ya kadar giderek Gavsiyye’yi yaymaya çalışmişlarsa da başarılı olamamışlardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Muhammed Gavs, el-Cevâhirü’l-hams, The Asiatic Society Library of Bengal, nr. OA 74; a.mlf., Bahrü’l-hayât, Delhi 1893; Muhammed Gavsî Şüttârî. Gülzâr-ı Ebrâr, The Asiatic Society Library of Bengal, nr. MSD 262; Abdullah Sûfî, Evrâd-ı Sûfiyye, Khuda Bakhsh Public Library, Patna; Ca’fer Muhammad, Âdâbuz-zikr, The Asiatic Society Library of Bengal, nr. 1280; Abdülhay el-Hasenî. Nüzhetu I-havâtır, IV, 293; Brockelmann. GAL, II, 550-551; Suppl., II, 616; Kadı Muinüddin, History of the Shattari Silsilah (doktora tezi, 1963), Aligarh Müslim University; Schimmel, Mystical Dimensions of Islam, s. 350; R. Maxwell Eaten. Sufis of Bijapur (1300-1700), New Jersey 1978, s. 59; M. Muzammil Haq, Some Aspects of the Principal Sufi Orders in India, Dhaka 1985, s. 122-135; A. Popoviç - G. Veinstein. Les orders mystiques dans l’Islam, Paris 1985, s. 110, 116; K. A. Nizami, “The Shattâri Saints and Their Attitude Towards the State”, Medieval India Quarterly, 1/2, Aligarh 1950, s. 56-70; Abdul Muqtadir, “Muhammed Ghawth Gwâliyârî”, EI² (İng.), VII, 439-440.

K. A. Nizami