HÂFIZ BURHAN

(1897-1943)

Daha çok gazel okuyuşu ile tanınan Türk hânendesi.

23 Mayıs 1897’de İstanbul Aksaray’da doğdu. Asıl adı Burhâneddin olup babası II. Abdülhamid’in silâhşorlarından Tüfekçi Ahmed Bey, annesi Feride Hanım’dır. İlk öğreniminin ardından girdiği Kocamustafapaşa Rüşdiyesi’nden mezun oldu. Küçük yaşlarda sesinin güzelliğiyle dikkati çekti ve daha hıfzını tamamlamadan mukabele, mevlid, mersiye okumaya, zâkirlik ve müezzinlik yapmaya başladı. 1918 yılında hânende olarak Muzıka-i Hümâyun’a alındıysa da bir müddet sonra buradaki görevinden ayrıldı ve hayatını sesiyle kazandı. Zamanla dinî ve din dışı mûsiki mahfillerinin aranan üstadı olarak şöhret yaptı. Hâfız Burhan’ın doldurduğu plaklar halk arasında büyük ilgi gördü. İstanbul Radyosu’nun ilk kuruluşunda görev yapan Hâfız Burhan Dârütta‘lîm-i Mûsikī kadrosunda da yer aldı. Ticarete atılıp bir ara plak doldurduğu Columbia şirketi temsilcisi olarak Beşiktaş’ta bir plakçı dükkânı açtı. Çoğu Atina’da olmak üzere yurt dışında konserler verdi. İstanbul’da çeşitli fasıl topluluklarında hânendelik yapmasının ardından bu faaliyetini kendi adına kurduğu zamanın meşhur hânendelerinden müteşekkil bir grupla devam ettirdi. 1930’lu yıllarda 50 lira yevmiye karşılığında fasıllarda okuduğu göz önüne alınırsa Hâfız Burhan’ın dönemin sanatkârları arasındaki müstesna yeri daha kolay anlaşılır. 1918’deki Altımermer yangınından sonra taşındığı Beşiktaş’ta uzun yıllar oturduğu için “Beşiktaşlı Burhan”, Muzıka-i Hümâyun’da bulunduğundan dolayı “Muzıkalı Burhan” diye de anılmıştır. Soyadı kanunundan sonra Sesyılmaz soyadını alan Hâfız Burhan, Mareşal Fevzi Çakmak’ın kızının mevlidini okumak üzere bulunduğu Ankara’da Hacı Bayram Camii’ndeki mevlid esnasında 18 Nisan 1943 günü vefat etti. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Beşiktaş’taki Yahyâ Efendi Dergâhı hazîresine defnedildi.

Hâfız Burhan’ın dinî ve din dışı sahada okuduğu eserler Türk mûsikisi yakın tarihinin nâdir icraları arasında yer alır. İlk mûsiki derslerini ağabeyinden almışsa da onun köklü bir mûsiki eğitimine sahip olduğu söylenemez. Muzıka-i Hümâyun’da bulunduğu sırada Muallim İsmâil Hakkı Bey’den, ayrıca Zâti Arca ve Lemi Atlı’dan faydalandı. Parlak, geniş ve tenor bir sese sahip olduğundan gerek minarede gerekse cami içerisinde okuduğu ezanlarla, Âyetü’l-kürsî ve büyük âminlerde müezzinliğin en güzel örneklerini vermiştir. Mevlid okumadaki başarısını ise özellikle belirtmek gerekir. Arkadaşı Ali Rıza Sağman, onun Hâfız Sâmi ve Hâfız Şaşı Osman’dan sonra devrin en iyi mevlidhanı olduğunu söyler (Meşhur Hâfız Sâmi Merhum, s. 113).

Gazel formunun son ustalarından olan Hâfız Burhan ayrıca türkü, şarkı, ninni, kanto, tango, operet, marş türlerinde pek çok eseri plağa okumuştur. Gür sesinden dolayı İstanbul Radyosu’nun Galatasaray Postahanesi’nin üst katındaki ilk yayınlarında mikrofona arkasını dönerek okuduğu söylenir.

Abdülhak Hâmid’in Târık adlı piyesinde yer alan “Her yer karanlık pür nûr o mevki” mısraı ile başlayan ve halk


arasında “Makber” adıyla anılan mersiyesi Hâfız Burhan’ın emsalsiz icrasıyla çok tutulmuş olup günümüz icracıları tarafından da aynı üslûpta okunmaya çalışılmaktadır. Bazı filmlerin müziğini hazırlayan Hâfız Burhan ayrıca birkaç şarkı bestelemiştir. Bunlar arasında uşşak makamındaki, “Hasta kalbimde açılmış ebedî bir yarasın” mısraı ile başlayan şarkısı ile nevâ makamında ve gazel tarzındaki “yeni ninni”si (mihnet-i dünyâ) özellikle belirtilmelidir.

Columbia plak şirketi 1970’te Hâfız Burhan’ın seçme eserlerinin yer aldığı bir plak çıkarmış, 1993 yılında da toplam yirmi eserinin bulunduğu bir CD’si yayımlanmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Ergun, Antoloji, II, 656, 717; Ali Rıza Sağman, Meşhur Hâfız Sâmi Merhum, İstanbul 1947, s. 112-113; Vural Sözer, Müzik ve Müzisyenler Ansiklopedisi, İstanbul 1964, s. 384; Özalp, Türk Musikisi Tarihi, II, 125; Öztuna, BTMA, II, 299; Cemal Ünlü, “Sesyılmaz, Burhan”, DBİst.A, VI, 539.

Nuri Özcan