HAHAM

Yahudi dinî teşkilâtında bir unvan.

İbrânîce ve Ârâmîce’de “bilge, yetenekli kişi” anlamlarına gelir. Terim olarak Tevrat ve Talmud üzerine gerekli eğitimi gördükten sonra belirli bir yahudi cemaatine ruhanî önderlik yetkisini kazanmış kişi için kullanılan bir unvandır. Ayrıca yahudi literatüründe genellikle kültürlü ve eğitici kişilerin bir niteliği olarak yer almaktadır. Eski Ahid’de “bilmek” (hohma) fiiliyle ilişkili biçimde bazan fiil (hohma), bazan sıfat, bazan da isim (haham) halinde geçer (Daniel, 2/12, 21; Süleyman’ın Meselleri, 6/6; Vaiz, 2/19; I. Krallar, 4/31; Eyub, 32/9).

Talmud ve Midraş literatüründe yahudi olmayan eğitimciler için de kullanılan haham teriminin resmî bir unvan halini alışı, Sanhedrin’in (yahudilerin dinî ve dünyevî işlerinin görüldüğü, ileri gelenler tarafından oluşturulan meclis) kuruluş dönemlerine rastlar (m.ö. I. yüzyıl). Nitekim Nasi Simon b. Gamaliel’in yanında Sanhedrin’in en üst makamında bulunan Meir haham olarak anılır. Bu adla anılan bir başka kişi de Judah ha Nasi’nin oğlu Simon’dur. Haham unvanı, bu erken dönemlerde Sanhedrin’deki “nasi” (başkan) ve “av bet din” (başkan yardımcısı) makamlarından sonra teşkilât içinde üçüncü sıradaki makamı belirtmek için kullanılmaktaydı. Hahamlar, Sanhedrin’deki görevlerinin yanında Bet (ha) Midraş’ta (Beytülmidrâs) yöneticilik de yapmaktaydılar. Seder Olan Zuta’da her Qahet’un (çevrede yaşayan yahudiler) başında bir hahamın bulunduğu yazılıdır. Bununla birlikte hahamların rabbilerden (üstat) daha aşağı bir düzeyde bulunduğu açıktır. Bu hususu İslâm’daki dinî teşkilâtla mukayese etmek gerekirse hahamların imam pozisyonuna karşılık rabbiler müftü konumunda görünmektedir. Ancak zamanla bu fark ortadan kalkmış, Aşkenazi yahudilerinde rabbi, Sefarad (İspanya) yahudilerinde ise haham aynı anlamda kullanılmıştır.

Hahamların daha büyük yetkilere sahip olduğu gruplar Sefarad yahudileridir. Bu grupları oluşturan İspanyol ve Portekiz yahudileri arasında rabbinin yerine kullanılan resmî unvan hahamdır. En büyük dinî başvuru makamı, öğretici, müfessir, sinagog idarecisi vb. görevler hahamın kontrolü altındadır. Hahamlar dinî âyinleri, evlilik, cenaze ve sünnet merasimlerini yönetir, dinî mahkemelerde görev alır, vaaz vererek inananları irşad ederler. Gençlerin bütün dinî eğitimlerinden onlar sorumludur. Hahamlar Hıristiyanlık’taki ruhban konumunda değildir. Bu sebeple ağırlıklı olarak din dışı bir işle uğraşan ve dinî görevlerini günün belli saatlerinde sürdüren hahamlar da vardır.

XIX. yüzyıla kadar hahamların Tevrat ve Talmud öğrenimi görmeleri yeterli bulunurken bu yüzyıldan sonra kapsamlı bir genel eğitimden geçmelerinin gerekliliği ve önemi kabul edilmiştir. Bu tahsili tamamlayan haham adayı bir imtihandan geçmekte ve hocasından icâzet almak suretiyle haham olmaktadır. 1985’ten itibaren kadınların da haham olabilmeleri kabul edilmiştir.

Ortodoks, muhafazakâr ve reformist yahudiler arasındaki farklar bu gruplara bağlı hahamların görevlerine de yansımıştır. Yahudilerin beslenme kurallarına uymayan reformist Yahudilik’te haham, Ortodoks ve muhafazakârların aksine yenilmesi helâl olan yiyeceklerin üretilmesiyle ilgilenmemektedir.

Gerçekte bütün hahamların yetkileri eşit olduğu halde değişik yahudi cemaatlerinde hahambaşılık müessesesi oluşmuştur. Her ülkede en üst seviyedeki yetki merkezi olarak teşkil edilen hahambaşılıklar hem yahudilerin çıkarlarını korumak ve dinî yaşayışlarını yönlendirmek, hem de yahudi olmayan yönetimlerle yahudi cemaatleri arasındaki ilişkileri kolaylaştırmak gibi görevleri üstlenmişlerdir.

Günümüzde en önemli hahambaşılık İsrail’dedir. Sefarad ve Aşkenazi yahudilerini temsil eden iki hahambaşı bu makamı paylaşmaktadır. Bütün dünya yahudilerinin bağlı bulunduğu merkezî bir hahambaşılık yoktur. Amerika, Kanada, Latin Amerika, Avrupa ve İsrail’deki muhafazakâr yahudilerin hahamlarını bir araya getiren hahamlar meclisi 1962’den bu yana milletlerarası bir nitelik kazanmıştır. Hahamlık makamı özellikle Osmanlı Devleti’nde oldukça önemli bir konumdaydı. Osmanlı Devleti’nde hahamlığın resmî bir makam olarak tanınması 1837’de çıkarılan bir fermana dayanır. Bu resmiyet yahudilerin “millet” olarak kabul edilmesinin tabii bir sonucu gibi görünmektedir. Osmanlı Devleti İstanbul, Edirne, Selânik, İzmir, Bursa ve Kudüs’teki en yetkili hahamı, hahambaşı


unvanıyla bölgelerinin en üst düzeydeki sorumluları olarak kabul etmiştir.

1836 yılında Osmanlılar’ın İstanbul’da hahambaşılık makamını kurmasından itibaren bu devletin topraklarındaki eyaletlere de birer hahambaşı tayin edildi. 1874’te Trablusgarp’a bir hahambaşının gönderilmesinden sonra bu kurum ve unvan Kuzey Afrika ülkelerinde hızla yayıldı. Böylece Kuzey Afrika eyaletlerinin her birinde bir hahambaşılık kuruldu. 1872’de Osmanlı Devleti Yemen, Mısır ve İsrail’e de birer hahambaşı tayin etti. Tunus’ta 1888’de kurulan Tunus Yahudi Refah Kurumu, uzun süre hahambaşılık görevini de üstlenen bir müessese olarak varlığını sürdürmüştür. Bugün Tunus’ta başşehirde bir hahambaşılık vardır. II. Dünya Savaşı’ndan itibaren gerek İsrail Devleti’nin kuruluşu gerekse millî devletlerin ortaya çıkışıyla birlikte çeşitli İslâm ülkelerinde yaşayan yahudiler kanunlarla belirlenmiş olarak bir hahambaşılığa sahip oldular. Bugün Kahire ve Fas’ta birer hahambaşılık bulunmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nde hahamlık üst düzeyde bir yahudi makamıdır. Haham kadroları başhahamlık ve hahamlık şeklinde iki kısma ayrılır. Başhaham, Türkiye Cumhuriyeti topraklarındaki bütün yahudilerin en üst düzeydeki sorumlusudur. Yetkisini daha aşağıdaki hahamlarla paylaşmakla birlikte hiyerarşinin son basamağında bulunur. Hahamlar başlıca iki görev üstlenmiş durumdadırlar: Öğreticilik ve vâizlik. Türkiye yahudilerinin hahambaşısı günümüzde Şişhane’de bulunan başhahamlık binasında görevini sürdürmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

E. Robinson, A Hebrew and English Lexicon of the Old Testement Including Biblical Chaldee, Boston 1863, s. 313-314; J. B. Noss, Man’s-Religions, London 1963, s. 399; “Hakam”, JE, VI, 160-161; “Hakham”, a.e., VII, 1145-1146; “Rabbı”, a.e., X, 294-296; H. J. Cohen, “Egypt”, EJd., VI, 491-502; H. Z. Hirschberg, “Hakham Bashi”, a.e., VII, 1146-1148; D. Corcos - R. Cohen, “Morocco”, a.e., XII, 342-346; L. Borenstein, “Rabbi, Rabbinate”, a.e., XIII, 1445-1452; R. Auerbach, “Tunis, Tunisia”, a.e., XV, 1447-1450; “Haham”, ABr., X, 265-266.

Kürşat Demirci