HÂKĀNÎ, Muhammed b. Ubeydullah

(محمّد بن عبيد الله الخاقاني)

Ebû Alî Muhammed b. Ubeydillâh b. Yahyâ b. Hâkān (ö. 312/924)

Abbâsî veziri.

Babası Ubeydullah’ın vezirliği sırasında ve onun ölümünden sonra (263/876) çeşitli görevlerde bulunan Hâkānî, Halife Muktedir-Billâh’ın annesine, vezir İbnü’l-Furât’ın azledilmesini sağladığı takdirde büyük miktarda mal vermeyi vaad etti. İbnü’l-Furât azledilince onun yerine vezir oldu (Zilhicce 299/Ağustos 912). Halife, İbnü’l-Furât’ın üzerindeki iktâları ve Saîd b. Mahled’in Dicle nehri kenarındaki evini ona verdi; ayrıca 5000 dinar da maaş bağladı. Hâkānî vezir olunca ilk iş olarak malî sıkıntı içinde bulunan Abbâsî Devleti’nin gelirini arttırmak amacıyla İbnü’l-Furât’ın görevlendirdiği kişileri azledip mallarını müsâdere etti. Bağdat Şiîleri’ne karşı politikalar geliştirmesi ve Hanbelî mezhebinin görüşlerini uygulamaya çalışması halifenin çevresinde bulunanlar tarafından olumlu karşılanmadı.

İdarî işlerden pek anlamayan, sadece halifenin şahsî isteklerini yerine getirmeye ve askerî yetkililerle iyi geçinmeye çalışan Hâkānî’nin yetersizliğini gören Halife Muktedir, ertesi yıl onun yerine Fars Valisi İbn Ebü’l-Bağl’i getirmek istedi. Ancak durumdan haberdar olan Hâkānî, taraftarlarının gayretiyle kısa bir süre daha görevinde kalmayı başardı. Onun en çok tenkit edilen yönü, devlet işlerine oğulları Abdullah ve Abdülvâhid’i karıştırması ve onların etkisinde kalarak önemli görevlere getirdiği kimselerden açıkça rüşvet almasıdır. Kûfe’nin haraç divanına yirmi günde yedi kişi tayin ettiği ve hepsinden de rüşvet aldığı bildirilen Hâkānî’yi şairler, sık sık görevli tayin edip ardından azleden ve bu işi sırf rüşvet almak için yapan bir vezir olarak hicvetmişlerdir. Hâkānî, herkesle münasebetlerini sürdürmeye gayret eder ve kendisini salih bir kişi olarak tanıtmaya çalışırdı. Zamanının büyük âlimi Muhammed b. Cerîr et-Taberî’ye bol miktarda para göndermiş, fakat Taberî bunu kabul etmediği gibi kendisine teklif edilen kadılık görevini de reddetmiştir (Sübkî, III, 125). Bir kimse kendisinden bir istekte bulununca elini göğsüne vurup o isteği yerine getireceğine dair söz verdiğinden “dakka sadrahû” lakabıyla da tanınmıştır.

Hâkānî döneminde vezirlik makamının itibarı zedelendi; sosyal dengeler bozuldu, maaşlar yetersiz kaldı ve askerler arasında sıkıntı baş gösterdi. Bunun üzerine halife, Hâkānî’nin azledilip yerine Ali b. Îsâ’nın getirilmesine karar verdi. Bu kararın uygulanmaması için direnen Hâkānî ve taraftarları Ali b. Îsâ’nın Bağdat’a girmesini engellemek istedilerse de başarılı olamadılar. Ali b. Îsâ 301 yılının Muharrem ayında (Ağustos 913) vezir olunca Hâkānî oğulları ile birlikte hapsedilip malları müsâdere edildi. Aynı yılın Cemâziyelâhirinde (Ocak 914) serbest bırakıldıysa da 304’te (917) vezirlik görevine tekrar dönen İbnü’l-Furât tarafından yeniden hapsedildi. Hâkānî 10 Muharrem 312’de (18 Nisan 924) öldü. Vefatından kısa bir müddet önce aklî dengesini kaybettiği söylenir (İbnü’l-Esîr, VIII, 151; Safedî, IV, 5). Onun vezirliği Abbâsî vezirliğinin çöküşünün başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), X, 145, 147; XI, 39, 41-43; Mes‘ûdî, Mürûcü’ź-źeheb (Meynard), VIII, 272; a.mlf., et-Tenbîh, s. 379; İbn Miskeveyh, Tecâribü’l-ümem, I, 20-26, 127; İbnü’l-Cevzî, el-Muntažam, VI, 109, 121; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 63-65, 68-69, 150-151; İbnü’t-Tıktakā, el-Faħrî, s. 266-267, 269; İbn Fazlullah el-Ömerî, Mesâlik, XI, 87-88; Safedî, el-Vâfî, IV, 5; Sübkî, Ŧabaķāt (Tanâhî), III, 125; D. Sourdel, Le vizirat ‘abbāside de 749 à 936, Damas 1959-60, II, 395-399; a.mlf., “Ibn Khāķān”, EI² (İng.), III, 824; Tevfik Sultan Yozbekî, el-Vezâre: neşǿetühâ ve teŧavvuruhâ fi’d-devleti’l-ǾAbbâsiyye (132-447 h.), Bağdad 1390/1970, s. 170-172, 300; Hüsâmeddin es-Sâmerrâî, el-Müǿessesâtü’l-idâriyye fi’d-devleti’l-ǾAbbâsiyye, Kahire 1403, s. 92, 187; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), VII, 135-136; K. V. Zetterstéen, “İbn Hâkân”, İA, V/2, s. 738; Sâdık Seccâdî, “İbn Ħâķān”, DMBİ, III, 400-401.

Mehmet Aykaç