HÂKİM MEHMED EFENDİ

(ö. 1184/1770)

Vak‘anüvis, şair ve edip.

İstanbul’da doğdu. Bıçakçı Emîr Çelebi diye bilinen Seyyid Halil Efendi’nin oğludur. Dönemin ünlü âlimlerinden Yanyalı Esad Efendi ve Bursalı İsmâil Hakkı Efendi’den ders okudu. Sülüs ve nesih hatlarını İsmâil Efendizâde Abdi Efendi’den öğrendi, Devhatü’l-küttâb müellifi Suyolcuzâde Mehmed Necib’den kitâbet icâzeti aldı. Gülşenî tarikatının Sezâiyye kolunun kurucusu Hasan Sezâi Efendi’den feyiz alan Hâkim Mehmed Efendi, Nakşibendî tarikatına intisap etti. Bir süre Sadâret Mektûbî Kalemi’nde görev yaptı, daha sonra hâcegân sınıfına geçti, ardından da silâhdar kâtibi oldu. 1 Receb 1166 (4 Mayıs 1753) tarihinde İzzî Süleyman Efendi’nin yerine vak‘anüvisliğe getirildi. Hâkim Mehmed Efendi’nin bu görevi 1 Receb 1180 (3 Aralık 1766) tarihine kadar devam etti.

Hâkim Mehmed Efendi vak‘anüvislik görevini sürdürürken 1753’te haslar mukātaacısı, 1759’da cebeciler kâtibi, Mayıs 1761’de sipahiler kâtibi, Nisan 1763’te maliye tezkirecisi tayin edildi. 4 Kasım 1766’da ikinci defa cebeciler kâtipliğine getirilen Hâkim’in son resmî görevi küçük rûznâmeciliktir. 1184 yılının Regaib gecesinde (25-26 Ekim 1770) vefat eden Hâkim Mehmed Efendi Haydarpaşa’da Ayrılık Çeşmesi Mezarlığı’na defnedildi.

Eserleri. Arapça, Farsça bilen, edebî ve dinî mahiyette mensur ve manzum birçok telif ve tercüme eseri, şerh ve nazîreleri bulunan Hâkim’in en önemli eserleri şunlardır: 1. Târih. Vak‘anüvis sıfatıyla yazdığı, 1166-1180 (1752-1766) yılları olaylarını ihtiva eden eser iki cilt olup başlıca konularını tayin, tevcih, teşrifat, Hicaz’a surre gönderilmesi, donanmanın Akdeniz’e çıkışı, mevâcib dağıtılması, hırka-i şerif ziyareti, bayram merasimleri, İstanbul yangınları, vefeyât, cami, çeşme ve kütüphane inşası gibi İstanbul ve saray hadiseleri, nâdiren de taşra olayları teşkil eder. Müellif naklî tarihçilik geleneğine bağlı olup hadiseleri bu anlayış içinde ele almış, hakikati lafza feda ederek sebep-netice münasebeti kurma ve mukayese etme ihtiyacı duymamıştır. İnşâ sanatındaki ustalığı çağdaşlarınca da kabul edilen Hâkim’in dili çok ağırdır. Nazım ve nesirdeki maharetini göstermek isteyen müellif olayların önemli olanını olmayanından ayırmaya özen göstermemiş, yer yer manzum kıtalar, mensur inşâ denemeleri ve çeşitli istitratlar arasında olayların anlaşılmasını güçleştirmiştir. Hâkim’in Târih’inin müsveddeleri, Mür’i’t-tevârîh müellifi Şem‘dânîzâde Fındıklılı Süleyman Efendi tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. Fakat eserden asıl faydalanan Vak‘anüvis Ahmed Vâsıf Efendi’dir. Sadece azil ve tayin kararlarından ibaret olduğunu söyleyerek eseri küçümseyen, ancak 1752-1766 olayları için yegâne kaynak olarak kullanan Vâsıf, yaptığı aşırı kısaltmalar yüzünden çok defa vak‘aların seyrini takip etmeyi güçleştirmiş, böylece araştırmacıları asıl kaynağa başvurmaktan müstağni kılamamıştır. Üzerinde lisans tezi çalışması yapılan eserin (Özcan, s. 85) bilinen yazma nüshaları Arkeoloji Müzesi (nr. 483, 484), Topkapı Sarayı Müzesi (Bağdat Köşkü, nr. 231, 233/1 [müellif hattıyla]), İstanbul Üniversitesi (TY, nr. 2472 [1166-1179 yılları arası olayları]) ve Upsala Üniversitesi (nr. 289 [1171-1172 yılları olayları]) kütüphanelerinde bulunmaktadır. Son zamanlarda Marburg’da da bir nüshasının bulunduğu ortaya çıkmıştır (Flemming, I, 150 vd.). Franz Babinger kitabın M. Norberg tarafından kısmen tercüme edildiğini belirtmektedir (s. 328). 2. Acâibü’l-ahbâr fî ahbâri seyyidi’l-ahyâr. Bir siyer kitabı olan eserin yazma nüshalarından biri İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (TY, nr. 1774). 3. Şerh-i Dîvân-ı Şevketü’l-Buhârî (İÜ Ktp., TY, nr. 3394). 4. Divan. Mürettep bir divanı bulunan Hâkim Mehmed Efendi (İÜ Ktp., TY, nr. 1224, 5586) şiirlerinde Hâkim mahlasını kullanmıştır. Ayrıca gerek Târih’inde gerekse bazı mecmualarda (İÜ Ktp., İbnülemin, nr. 3144; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3495) görülen bol miktardaki Türkçe, Farsça, Arapça şiirler ve çeşitli vesilelerle düşürdüğü tarihler, yazdığı nazîreler onun güçlü bir şair olduğunu göstermektedir. Nitekim talebesi Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi Hâkim’i ünlü bir şair olarak nitelendirmektedir (Tuhfe, s. 408).

Hâkim Mehmed Efendi’nin diğer eserleri şunlardır: Tevhidnâme, Kavâidü’l-Fürsî, Şerh-i Kasîde-i Örfî,


Şerh-i Rubâî-i Hazret-i Mevlevî, Şerh-i Kasîde-i Kâ‘b b. Züheyr, Şerh-i Kasîde-i Dimyâtıyye, Nazîre-i Hilye-i Hâkānî, Şerh-i Esmâ-i Hüsnâ, İşârât, Risâletü’l-Mehdiyyeti’l-hakīka, Risâletü’l-Mehdiyyeti’l-Hanefiyye, Tehlîlnâme (Osmanlı Müellifleri, II, 142). Müellif ayrıca Rûhî-i Bağdâdî’nin terkibibendine nazîre (İÜ Ktp., İbnülemin, nr. 3352, vr. 100b-105a), Ferîdüddin Attâr’ın tasavvufî bir eserine Nefhatü’z-zât ve’s-sıfât adıyla bir şerh (müellif hattı nüshası için bk. Millet Ktp., Ali Emîrî, Manzum, nr. 940) yazmış, Fuśûśü’l-ĥikem’i tercüme etmiş (TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 1247) ve bir mi‘râciyye kaleme almıştır (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 4477).

BİBLİYOGRAFYA:

Hâkim Mehmed Efendi, Târih, TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 231, I, vr. 469b; nr. 233/1, II, vr. 92a, 157b, 238a; Şem‘dânîzâde, Mür’i’t-tevârîh (Aktepe), I, 172, 179; II-A, s. 57; Râmiz, Âdâb-ı Zurefâ, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3873, vr. 23a-24a; Müstakimzâde, Tuhfe, s. 408-409; Vâsıf, Târih, Bulak 1246, I, 3; II, 2; a.e. (İlgürel), s. XL-XLI; Cemâleddin, Osmanlı Târih ve Müverrihleri: Âyîne-i Zurefâ, İstanbul 1314, s. 54; Esad Efendi, Bâğçe-i Safâendûz, İÜ Ktp., TY, nr. 2095, s. 106; Fatîn, Tezkire, s. 52-53; Mehmed Tevfik, Kāfile-i Şuarâ, İstanbul 1290, s. 119; Ârif Hikmet, Tezkire, Millet Ktp., Tarih, nr. 1038, vr. 14a; İsmet, Tekmiletü’ş-Şekāik, s. 254; Sicill-i Osmânî, II, 101-102; Osmanlı Müellifleri, II, 142-143; Tanışık, İstanbul Çeşmeleri, II, 118; Karatay, Türkçe Yazmalar, I, 66, 302, 357-358; B. Flemming, Türkische Handschriften, Wiesbaden 1968, I, 150 vd.; Babinger (Üçok), s. 327-328; Abdülkadir Özcan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Tezleri, İstanbul 1984, s. 85; Bekir Kütükoğlu, “Müverrih Vâsıf’ın Kaynaklarından Hâkim Tarihi”, TD, sy. 8 (1953), s. 69-76; sy. 9 (1954), s. 91-122; sy. 10 (1954), s. 79-102; a.mlf., “Vekāyinüvis”, İA, XIII, 277; a.mlf., “Meĥmed Ĥākim Efendi”, EI² (Fr.), VI, 982-983.

Mücteba İlgürel