HUART, Clément Imbault

(1854-1926)

Fransız şarkiyatçısı.

15 Şubat 1854’te Paris’te doğdu. Ecole des Langues Orientales Vivantes’ta eğitimini tamamladıktan sonra 1875’te staj için Şam’a gönderildi. Üç yıl kadar sonra da İstanbul’daki Fransız elçiliğine tercüman olarak tayin edildi. Paris’te gördüğü


eğitim, Şam’da yaptığı staj ve nihayet İstanbul’da geçirdiği yirmi yıllık tercümanlığı sırasında Arapça, Farsça ve Türkçe’yi öğrendi. 1898’de Paris’e dönerek o yıl ölen şarkiyatçı Ch. H. A. Schefer’in yerine Ecole des Langues Orientales Vivantes’ta Fars dili profesörü oldu; ayrıca Ecole des Hauts Etudes’ün müdürlüğüne getirildi. 1916’da üyesi bulunduğu Société Asiatique’in ikinci başkanlığına seçildi. Bir taraftan da Dışişleri Bakanlığı’nda tercümanlık-sekreterlik yaptı ve buradan başkonsolos unvanı ile emekliye ayrıldı. 1919’da Académie Française’e üye, 1926 yılının son günlerinde de başkan seçildi; ancak başkan seçilmesinden iki gün sonra öldü (30 Aralık 1926).

Eserleri. Huart’ın ilk önemli kitabı, XIII. yüzyılda dinî bir akım halinde ortaya çıkarak siyasî dalgalanmalara yol açan Babaîlik hakkındadır (La religion du Bâb, Paris 1884). Ayrıca İstanbul’da 1877-1890 yılları arasında basılan Türkçe, Arapça ve Farsça kitapların başlıcalarını tanıtan altı makale yazdı (“Bibliographie ottomane: Notice des livres turcs, arabes et persans imprimés à Constantinople”, JA, Paris 1881-1891). Genellikle çalışmalarında Arap ve İran kültürüne ağırlık veren Huart, XI. yüzyılda yaşayan İranlı sûfî şair Baba Tâhir-i Uryân’ın rubâîlerini (Les quatrains de Bābā-Tāhir ǾUryān, Paris 1893) ve Selmân-ı Fârisî menkıbesine dair iki araştırmasını (“Salmân du Fars”, Mélanges H. Derenbourg, Paris 1909, s. 297-310; “Nouvelles recherches sur la légende de Salmân du Fars”, Annuaire de l’Ecole Pratique des Hautes Etudes-Sciences Religieuses, Paris 1913) yayımladı. Bunlardan başka Fars dilinin basit bir gramerini de bastırdı (Grammaire élémentaire de la langue persane, Paris 1899). Ayrıca arkeolojinin hat sanatıyla ilişkisine dair bir makale yazdı (“La calligraphie orientale dans ses rapports avec l’archéologie”, Revue archéologique, 4. seri, XIV, 71-74, Paris 1909). Bu arada İslâm ülkelerinde minyatür ve hat sanatçılarına dair bir kitabı basıldı (Les calligraphes et les miniaturistes de l’orient musulman, Paris 1908).

Arapça’dan bazı metinleri Fransızca’ya çeviren Huart, Bağdat’ın yakın çağları üzerine bir tarih yazmış (Histoire de Bagdad dans les temps modernes, Paris 1901), Mutahhar b. Tâhir el-Makdisî’nin el-Bedǿ ve’t-târîħ adlı ünlü eserini Fransızca tercümesiyle birlikte neşretmiştir (Le Livre de la création et de l’histoire, I-VI, Paris 1899-1919). Huart bu arada Littérature arabe adıyla bir eser yayımladı (Paris 1902). Bu kitabın 1944’te basılan Türkçe çevirisinin Agâh Sırrı Levend tarafından yazılan önsözünde (s. 10-12), tasnifin hatalı olduğuna ve birçok hususta eksiklikleri bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Bunu Arap tarihine dair eseri takip etti (Histoire des arabes, I-II, Paris 1912-1913). Fakat bu kitap aynı sahanın uzmanlarından J. Sauvaget tarafından oldukça ağır biçimde tenkit edilmiştir (Introduction, s. 98). Bunların dışında Journal asiatique’te Arapça ve bazı lehçelerine dair çeşitli makaleleri yayımlandı.

Huart daha sonra Ahmed Eflâkî’nin Menâķıbü’l-Ǿârifîn’ini Fransızca’ya çevirip bazı açıklamalar ekleyerek neşretti (Etudes d’hagiographie musulmane: Les saints des derviches tourneurs, récits traduits du persan et annotés, I-II, Paris 1918-1922). M. Fuad Köprülü yazdığı bir tanıtma yazısında bu tercümeyi kusurlu bularak ihtiyatla kullanılması gerektiğine işaret etmiştir (TM, I [1925], s. 291-293). Eflâkî’nin eserini farklı nüshalara dayanarak yayımladığı gibi bugünkü Türkçe’ye de çeviren Tahsin Yazıcı, Huart’ın yaptığı tercümenin gerek kendi dikkatsizliği gerekse çevirisine pek iyi olmayan Farsça bir nüshayı esas alması yüzünden orijinal metnine başvurmadan okunmamasını tavsiye etmekteyse de (Âriflerin Menkıbeleri, I, 13) Farsça esas metinden faydalanamayan Batılı ilim adamları hâlâ bu tercümeyi kullanmaktadırlar. Huart daha sonra La Perse antique et la civilisation iranienne (Paris 1925) adlı eserini yazdı ve Esedî-i Tûsî’nin Gerşâspnâme’sinin bir bölümünü Fransızca tercümesiyle birlikte neşretti (Paris 1926). Bu arada Nâsîf b. Mün‘im el-Ma‘lûf’un Fevâid-i Şarkiyye’sinin (İzmir 1271/1851) Fransızca çevirisini yayımladı (Grammaire élémentaire de la langue turque de Mallouf [baskı yeri ve yılı tesbit edilemedi]).

Huart’ın Mevlânâ ve Mevlevîlik ile olan yakınlığı İç Anadolu’da yaptığı bir seyahat dolayısıyladır. Fransa eğitim bakanlığından sağladığı bir yardımla bu seyahati gerçekleştiren Huart, Albert Helbig adında bir arkadaşı ile birlikte 1891 yılının Mayısında İstanbul’dan ayrılarak Mudanya, Bursa, Kestel, Yenişehir, Bilecik, Söğüt, Eskişehir, Kütahya, Çavdarhisarı, Afyonkarahisar, Çay, Akşehir, Kadınhanı üzerinden Konya’ya ulaştı. 29-31 Mayıs günlerini bu şehirde geçirdikten sonra 1 Haziran’da tekrar yola çıktı ve 5 Haziran’da İzmir’e vardı; oradan da vapurla yurduna döndü. Seyahat sırasında kopyalarını aldığı kitâbeleri “Epigraphie arabe d’Asie mineure” başlığı altında dizi makaleler halinde yayımladı (Revue sémitique, II [Paris 1894], s. 61-75, 120-134, 235-241, 324-332; III [1895], s. 73-85, 175-182, 214-218, 344-371). Daha sonra da bu seyahatle ilgili intibalarını Konia, la ville des derviches tourneurs. Souvenirs d’un voyage en Asiemineure (Paris 1897) adıyla kitap haline getirdi. Huart bu küçük kitabı Haçlı ordusunun Anadolu’daki güzergâhını takip etmek düşüncesiyle hazırlamıştı. Yol üzerinde karşılaştığı Selçuklu dönemi mimari eserlerini de anladığı kadarı ile birkaç cümle içinde tanıtmaya çalışmış, bunların üzerindeki kitâbeleri de Fransızca’ya çevirdiği metinleriyle birlikte kitabına koymuştu. Fakat onun Selçuklu eserlerinin Türk yapısı olduğuna pek inanmadığı görülür. Meselâ İshaklı Kervansarayı’nı, Akşehir’de Taşmedrese’yi, Konya’da Has Bey Dârülhuffâzı’nı Arap sanatına mal eder. Ayrıca okuduğu kitâbeler üzerinde de yeteri kadar düşünmemiştir. Meselâ Akşehir’deki 877 (1472-73) tarihli bir çeşme kitâbesinde Fâtih Sultan Mehmed’in, Çelebi Mustafa’nın oğlu Sultan Murad’ın oğlu olduğunu teşhis ettiğini sanmıştır. Bu konu 1939-1940 yıllarında büyük bir polemiğe yol açmış, kitâbenin yanlış okunduğu belirlenmişti. Eskişehir’deki Çoban Mustafa Paşa’nın yaptırdığı Kurşunlu Camii’nin kitâbesinden, 921’de (1515) Kanûnî Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) inşa edildiğinin öğrenildiğini bildirmesi de başka bir yanılgıdır.

Encyclopaedia of Islam’da 200’e yakın maddesi yer alan (aynı maddeler Türkçe baskıda da bulunmaktadır; bk. Çabuk, s. 447-449) Huart’ın kitaplarından ikisi Türkçe’ye çevrilmiştir. Bunlardan birincisi Arap edebiyatı tarihiyle ilgili olanıdır (Arap ve Arap Dilinde İslâm Edebiyatı [trc. Cemal Sezgin], İstanbul 1944). Bazı ilâveler ve Agâh Sırrı Levend’in önsözü ile sadece ilk kısmı basılan bu kitabın yine


Cemal Sezgin tarafından yapılan bir tercümesi daha vardır (Arab ve İslâm Edebiyatı, Ankara, ts. [1971]). Kitabın bütününü içeren bu yeni çeviride Levend’in önsözü yoktur. İkinci kitap ise Konya seyahatnâmesidir. Bu eserin bazı bölümleri Nâci Fikri (Baştak) tarafından Türkçe’ye çevrilerek Yeni Fikir dergisinde yayımlanmış (1925, sy. 5, 8), daha sonra Mehmet Önder kısa bir not yazmış, arkasından Konya’dan bahseden bölümleri Sait Sungur tarafından çevrilmiştir. Seyahatnâmenin bütünü, kitâbeler ve resimler konulmaksızın kitap halinde Tercüman 1001 Temel Eser serisi içinde de yayımlanmıştır (Mevlevîler Beldesi Konya [trc. Nezih Uzel], İstanbul 1978).

BİBLİYOGRAFYA:

Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, Tahsin Yazıcı’nın önsözü, I, 13; İbrahim Alâeddin Gövsa, Meşhur Adamlar Ansiklopedisi, İstanbul 1933-36, II, 738; Feridun Nafiz Uzluk, Düzmece Nazariyesi İflâs Etmiştir: Fatih Sultan Muhammed’in Dedesi Hakkında Bay İsmail Hami’ye Karşılık, İstanbul 1940; a.mlf., “Fatih’in Nesebi”, Cumhuriyet, İstanbul 22 Temmuz 1939; J. Sauvaget, Introduction à l’histoire de l’orient musulman. Élements de bibliographie (nşr. Cl. Cahen), Paris 1942, s. 98; İ. Hakkı Konyalı, Nasreddin Hoca’nın Şehri Akşehir: Tarihi-Turistik Kılavuz, İstanbul 1945, s. 189-192; Mehmet Önder, Seyahatnâmelerde Konya, Konya 1948, s. 39-41; Vâhid Çabuk, İslâm Ansiklopedisi İndeksi, Ankara 1994, s. 447-449; É. Senart, “Annexe an procésverbal: Discours aux obsèques de M. Cl. Huart”, JA, sy. 210 (1927), s. 186-189; Peyami Safa, Cumhuriyet, İstanbul 19 Haziran 1939; İ. Hami Danişmend, “Osman Gazi’nin Neseb ve Hüviyeti”, Türklük, I/3, İstanbul 1939, s. 215; a.mlf., “Yanlış Çıkaranların Yanlışları”, a.e., I/5 (1939), s. 413-415; Sait Sungur, “Mevleviler Şehri Konya”, Konya, sy. 43, Konya 1942 (ayrıca bk. devam eden sayılar); Semavi Eyice, “Anadolu Selçuklu Sanatı Çalışmalarının Başlangıcında İki Yabancı: Clément Huart ve Friedrich Sarre”, TM, XVII (1972), s. 133-137; “Clément Imbault Huart”, ABr., XI, 245; Abbé J. B. Chabot, “Funérailles de M. Clément Huart, Membre de l’Académie, le 4 Janvier 1927” (Paris’te Académie Française’in yıllığında basılan bu yazının bibliyografya notu tesbit edilemedi).

Semavi Eyice